23.07.2018 Views

Tekstil Teknik Temmuz

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

81 MAKALE<br />

GİRİŞ<br />

Halı sanatının tarihi ve gelişimi<br />

Dünyada halı sanatı, dünya medeniyetine<br />

Türklerin bir hediyesidir. İlk düğümlü halıların,<br />

üçüncü yüzyıldan önce Orta Asya’da Türkler<br />

tarafından yapılmaya başlandığı, bu gün artık<br />

kabul edilmiş bir gerçektir. Türk halı sanatının ve<br />

dünya halıları’nın en eski örneği 5.Pazırık kurganından<br />

çıkarılmıştır[Şekil 1]. Halının bir Türk buluşu<br />

olduğunu ortaya koyan dünyanın bu bilinen en<br />

eski halısı Hun Türkleri yada Proto Türklerine aittir.<br />

Büyük bir olasılıkla M.Ö 3-2. Yüzyıllardan kalmış<br />

olan bir şaheser olan bu halı 1.89x2 m boyutunda<br />

olup Gördes Türk düğümüyle dokunmuştur. Bu<br />

halının günümüze kadar ulaşabilmesi mezarın<br />

buz altında kalmasıyla mümkün olmuştur[1]. Orta<br />

Asya da yaşayan Türkler önce dokumalara yün<br />

iplikler düğümleyerek hayvan postuna benzer<br />

halılar meydana getirmişler zamanla bunlardan<br />

diğer halıları geliştirmişlerdir. Bundan sonra<br />

halı sanatı on birinci yüzyıldan itibaren Selçuklu<br />

Türklerinin egemenliğinde ve onlarla birlikte Orta<br />

Asya’dan, Batıya doğru yayılmıştır. Selçuklu halılarının<br />

en karakteristik tarafı, renklerinin genellikle<br />

koyu mavi ve koyu kırmızı olup üzerlerindeki<br />

motiflerin açık mavi ve açık kırmızı olmasıdır.<br />

Motifler genellikle geometrik şekillerden ibarettir.<br />

Baklavalar, yıldızlar, etrafı çengellerle çevrilmiş<br />

sekizgenler en çok görünen şekillerdir. Bir diğer<br />

karakterisitik özelliği iki kûfi yazılardan meydana<br />

gelen geniş bordürleridir. Bunlar, uçları üçgenlerle<br />

sonlanan dik harflerden ibarettir. Anadolu<br />

halılarının klâsik şekilleri yanında on altıncı yüzyılın<br />

ikinci yarısında teknik ve dekor bakımından<br />

tamamen farklı bir halı grubu görülür ki, bunlara<br />

“Osmanlı Saray Halıları” adı verilmektedir. Kumaş,<br />

çini, tezhip, cilt kapakları ve kalem işleri gibi<br />

bütün Osmanlı sanatı kollarında ortaya çıkan<br />

natüralist yaprak ve çiçek dekoru bu halılarda<br />

da kendini gösterir. Bütün diğer Türk halılarından<br />

farklı olarak Osmanlı Saray Halıları Sine düğümü<br />

(İran düğümü) ile yapılmıştır. Desenleri çok ince<br />

ve zengin olduğu için uçları birbirine daha yakın<br />

olan İran düğümü tercih edilmiştir. Düğümler yün<br />

ve pamuktandır, ipek düğüm yoktur. On yedinci<br />

yüzyıldan itibaren Anadolu’da seccadeler<br />

geniş ölçüde ortaya çıkarak halıların önemli bir<br />

grubu haline gelmişlerdir. Saray halıları cinsinden<br />

seccadeler de yapılmıştır. Saray halılarıyla aynı<br />

teknik ve özellikte yapılmış yeşil mihrap zeminli bir<br />

seccade İstanbul işi diye Sultanahmet Camii’ne<br />

vakfedilmiş ve hep bu isim altında tanınarak<br />

oradan Evkaf Müzesi’ne alınıp aynı isimle envantere<br />

geçirilmiştir. Bunun çok iyi muhafaza edilmiş<br />

diğer bir örneği Berlin Müzesi’nde bulunmaktadır<br />

ve 1610 tarihlidir. İstanbul seccadesi ise Sultanahmet<br />

Camii’nin tamamlanması tarihinde (1617)<br />

mihrabın önüne konulmak üzere buraya vakfedilmişdir.<br />

Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde bulunan<br />

Kâbe motifli kahverengi bir seccade Osmanlı Saray<br />

Halılarının on sekizinci yüzyıl ortalarına kadar<br />

devam ettiğini açıkça gösterir [2].1850 yılından<br />

sonra Sultan Abdülmecid Dolmabahçe Sarayına<br />

yerleşmesiyle yeni saray için en güzel halıların<br />

üretilmesini ister; bu amaçla Hereke şehrinde<br />

büyük çaplı halı atölyeleri kurulur. Dünyanın en<br />

sık dokunmuş halılarından bazıları Dolmabahçe<br />

sarayı için yapılır. Bu 160 yıllık halılar halen<br />

Dolmabahçe sarayının odalarını ve salonlarını<br />

süslemektedir [3]. Bu vesileyle de Hereke yöresi<br />

de halıcılıkta bir marka haline gelir ve günümüz<br />

halı sanatına da imzasını atar. Anadolu da<br />

yaşayan yörüklerin son temsilcileri için de dokumacılığın<br />

kültürlerinde önemli bir yeri olmuştur.<br />

Günümüzde Yörük kilimleri zorlu yolculukları ve<br />

göç hikayelerini anlatmaya devam etmektedir.<br />

Bu kilimlerde kullanılan kök boyalar da yörükler<br />

tarafından hazırlanmaktadır. Büyük bir sabır ve titizlik<br />

gerektiren rağmen dokumacılık ve boyama<br />

sanatı azalsa da zorluklara rağmen günümüzde<br />

de yaşatılmaya çalışılmaktadır; bu da Anadolu<br />

insanı’nın kültüre ve geleneklere bağlının bir<br />

göstergesi olarak tanımlaanabilir. Günümüzde<br />

halıcılığın kalbinin attığı şehirler arasında<br />

İstanbul Kapalıçarşı, Hereke , Aydın’da Efes<br />

ve Kuşadası, Kayseri’ de Kapadokya Bölgesi,<br />

Antalya’da Kaleiçi, ve ünlü Gaziantep pasajları<br />

gelmektedir. Son dönemlerde halıcılık modern<br />

Şekil 1. Dünyanın en eski halısı “Pazırık” M.Ö 3-2. Yüzyıl<br />

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2018

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!