Selef ilik
Dosya - IGMG
Dosya - IGMG
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Selamların<br />
en güzeli ile<br />
Çağdaş <strong>Selef</strong> izm Çıkmazı<br />
<strong>Selef</strong>izm Avrupalı Müslümanlar<br />
olarak bizler için oldukça popüler<br />
bir konu, daha önce olmadığı<br />
kadar güncel. Geçmişte neredeyse<br />
sadece ihtisas sahibi çevrelerin haberdar<br />
olduğu bu (çağdaş) akımdan<br />
artık hemen hepimiz haberdarız. Ve ne yazık<br />
ki, yüzlerce yıldan beri İslam tarihindeki münferit<br />
yorumlardan biri olarak görülen akım, son<br />
dönemlerde sadece radikalizm ve terörle birlikte<br />
anılır oldu. Dolayısıyla Müslüman olmayanlar<br />
kadar, Müslümanlar için de artık olası tüm olumsuz<br />
çağrışımları bünyesinde barındır bir duruma<br />
geldi. Şimdiye dek İslam dünyasındaki farklı<br />
akım ve mezhepler arasındaki sıradan bir akım ya<br />
da uç bir yorum olarak değerlendirilen selefiliğin<br />
bugün ekstremizm ve terör olayları ile anılmasında,<br />
onu ‘‘sıradan’’ Müslümanlar üzerinde bir tahakküm<br />
aracı olarak kullanmak isteyen istihbarat<br />
birimleri kadar, fanatikleşmiş ya da bilinçsizce<br />
oyuna gelen Müslümanların da ciddi payı var<br />
kuşkusuz. Gelinen noktada ise yapılabilecek en<br />
önemli şey, İslam tarih ve geleneğine daha derinlemesine<br />
vakıf olmak ve marjinal grupların sathiliğini<br />
ve basitliğini idrak ederek özellikle genç<br />
nesillerin heyecanından faydalanmak isteyen art<br />
niyetli odakların aleti olmamaktır.<br />
Özetlemeye çalıştığım bütün bu endişe ve çarpık<br />
bakış dolayısıyla selefiliği bu sayımızın dosya<br />
konusu olarak belirledik. Doç. Dr. Salih Aydın selefiliğin<br />
tarihi serüvenini ayrıntılı olarak kaleme<br />
aldı, Osnabrück Üniversitesinden Prof. Dr. Abdurrahim<br />
Kozalı Avrupa özelinde konunun kimi<br />
yönlerine işaret etti. Çağdaş İslami akımlar konusunda<br />
en önemli otoritelerden biri kabul edilen<br />
Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara ile yaptığımız söyleşide<br />
selefiliği çeşitli yönleriyle ele aldık. Yusuf Aydın<br />
ise Avrupa özelinde selefist akımların istihbarat<br />
örgütlerince geçmişte nasıl kullanıldığını ortaya<br />
koymaya çalıştı. Mevcut marjinal grupların ağına<br />
düşen ‘‘naif ’’ gençlerin artık sadece Doğulu ülkelerden<br />
gelen göçmenler olmadığını, Alman Müslümanların<br />
da giderek daha sık ‘‘kandırıldığını’’ ve bu<br />
durumun sebeplerini Wolfgang Schmidt’in eserine<br />
atıfla Selçuk Çiçek kaleme aldı.<br />
Geçtiğimiz ayın gündemi de Müslümanlar açısından<br />
yine oldukça yoğundu, bir yandan İsveç’in<br />
başkenti Stockholm’un banliyölerinden Fittja’da<br />
ülkenin tek minareli camii’nde ezan okunmasına<br />
izin verilmesi gibi kimi gelişmeler Müslümanlarda<br />
memnuniyet uyandırırken, diğer yandan onlarca<br />
yıldır Belçika’da yaşayıp dini bir vecibe olarak başörtüsünü<br />
muhafaza eden Müslüman öğrenci ve<br />
öğretmenlere getirilen ve yaygınlaştırılmak istenen<br />
başörtüsü yasağı üzüntü verici ve haksız bir gelişme<br />
olarak tarihteki yerini aldı. Hollanda’da ise büyük<br />
umutlarla 2006 yılında başlatılan ve İslami cemaatlerin<br />
de alınan kararlarda belirleyici olduğu İmam<br />
Eğitim Programı’nın 2018’de sonlandırılma kararı<br />
alınması hayal kırıklığına yol açarken, imam eğitiminin<br />
devamına yönelik yeni çözüm yolları için<br />
başlatılan süreç Hollandalı Müslümanların geleceğe<br />
dair ümitvar olması adına önemli bir gelişmeydi.<br />
Bir dahaki sayımızda görüşmek ümidiyle...<br />
Kalbî selamlarımla<br />
» MUSTAFA YENEROĞLU