19.09.2015 Views

Selef ilik

Dosya - IGMG

Dosya - IGMG

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hareketi ideolojiden, idealizmden uzak, daha<br />

pragmatist bir siyaset anlayışı sergilemekte<br />

(mi?). ‘‘Müslümanlar iktidarı ve ekonomik gücü<br />

elde ettikten sonra değerlerinden uzaklaşarak,<br />

bir iddiayı savunup ve bir teklif sunmaktan vazgeçtiler.’’<br />

demek mümkün mü?<br />

Bu süreçte öyle bir tehlike görünüyor. Benim<br />

durduğum yerden baktığımızda İslami hareketler<br />

temel taleplerini ve iddialarını gerçekleştirecek bir<br />

iktidar arayışından çok kendilerini iktidara getirecek<br />

talepler üretme yönüne meyletme istidadı gösteriyorlar.<br />

Yani iktidar olmama pahasına ilkelerini<br />

ve iddialarını sürdürme gibi zorlu bir yolu tercih<br />

etmek yerine, her ne pahasına olursa olsun iktirdar<br />

olalım, ama ondan sonra uygulayabildiğimizi<br />

uygulayalım gibi bir pragmatizm sergileniyor. Genel<br />

manzara bu. Bu, Binali yönetimi veya Mübarek<br />

dönemi daha iyiydi anlamına gelmiyor. Fakat<br />

bölgenin bir bakıma istikbali, umudu olma potansiyeli<br />

taşıyan İslami hareketlerin, küresel sistemle<br />

entegre olarak, küresel sistemin isteklerine uygun<br />

siyasetler üreterek ehlileştirilmesi gibi bir tehlike<br />

var. Bunu ciddi bir tehlike olarak görüyorum.<br />

Yani en azından retorik düzeyde Gannuşi, İhvan<br />

Hareketi’nin sözcülerinin yaptıkları açıklamalarına<br />

baktığımızda ciddi bir muhafazakarlaşma gözleniyor.<br />

Bunu reel politik de zorlamış olabilir.<br />

Sorun şurada; despotik rejimler devrilirken,<br />

statükonun aynen sürdürülmesi mümkün değildi.<br />

Ama alternatif bir siyaset, bir dünya öneren İslami<br />

hareketlerin iddialarından vaz geçme pahasına sürece<br />

dahil olup olmama sorunuyla karşı karşıyayız.<br />

Eski, despotik rejim giderken yerine küresel sistemle<br />

uyum şartıyla iktidar rüşveti önerilmektedir.<br />

Pratikle idealler arasında her zaman bir boşluk<br />

olması beklenir. Özellikle siyasetin pratikleri<br />

ve zorlamaları karşısında ideal olanın gerçekleştirlemediği<br />

bir realite. Ancak daha iktidar olmadan,<br />

iktidar rüşvetini kabul etmek baştan kaybetmek<br />

demektir.<br />

Üstelik güç dengeleri içinde İslami hareketlere<br />

yarım iktidarlar verilerek başarısız gösterilmektedirler.<br />

Dolayısıyla alternatif olma imkanlarının<br />

ellerinden alınma ihtimali hayli fazladır. Çok erken<br />

iktidar olurlar ve muhtemelen başarısızlığa<br />

mahkum edilirler ve alternatif olma seçenekleri de<br />

ellerinden alınmış olur. Böyle bir tehlike ciddi olarak<br />

var, ki bu tehlikeyi şundan da görebiliyorsunuz:<br />

Model olarak Türkiye’yi almış olmaları bile bizatihi<br />

ideolojik olarak ne kadar dehşetli bir savrulmaya<br />

doğru yönlendirildiklerini gösteriyor. Yani İslam<br />

dünyasında, İslam’ın bir dünya görüşü olarak gündeme<br />

getirilmesinin, yaygınlaştırılmasının fikir<br />

babalığını yapmış hareketlerin Türkiye’deki siyasi<br />

hareketleri örnek almaları gibi tuhaf bir durumla<br />

karşı karşıyayız.<br />

Gerçekten alıyorlar mı?<br />

Ne kadar alıyorlar bunu zaman gösterecek. Ama<br />

en azından retorik olarak öyle bir öykünme söz konusu.<br />

Ve ciddi olarak model alma yönünde de bir<br />

ilişkileri olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu süreç<br />

İslami hareketlerin bence alternatif olma imkanlarını<br />

elinden alan bir ucuz pragmatizme savrulma<br />

tehlikesine dönüşebilir. Ya başarılı olurlarsa? Zaten<br />

tarihte bu tür toplumsal olaylar üzerine de yüzde<br />

yüz kesinlikle konuşulamaz. Hele bir toplumsal isyan<br />

oluyorsa bunun üzerinden 5-10 yıl geçmeden<br />

MART 2013 • SAYI 219 • PERSPEKTİF<br />

51

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!