Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin 2004 Yılı Kararlarının - Kamu ...
Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin 2004 Yılı Kararlarının - Kamu ...
Yargıtayın İş Hukukuna İlişkin 2004 Yılı Kararlarının - Kamu ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
için yapılan belirli süreli iş sözleşmelerinde objektif neden aranmamış,<br />
zincirleme iş sözleşmelerinde böyle bir nedene bakılacağı kabul edilmişti.<br />
Đş Kanunu madde 11/1’de değişiklik yapılması, buna karşılık ikinci fıkranın<br />
aynen yasalaşması farklı görüşlerin çıkmasına neden olmuştur. Doktrinde<br />
çoğunluk, bir az önce açıkladığımız gibi, Đş Kanuna tabi bütün belirli<br />
sözleşmeler için objektif nedenin bulunmasını ararken, azınlıka kalan bilimsel<br />
görüşler objektif nedenin sadece zincirleme iş sözleşmeleri için bir<br />
geçerlilik şartı olacağını savunmaktadır. Bizim görüşümüz de birinci grupta<br />
olanlar ile birleşmektedir. <strong>Yargıtayın</strong> da bu görüşü paylaştığı bilinmektedir.<br />
Belirli süreli iş sözleşmelerinde aranan objektif nedenleri belirlerken temelinin<br />
iyi kurulması, ölçütlere dayalı gruplaştırmanın iyi belirlenmesi gerekmektedir.<br />
Bu yönden Sayın Engin’in eleştirilerine katılmaktayım. Nitekim belirli süreli<br />
sözleşmelerinin objektif nedenlere bağlı tutan bazı ülkelerde, örneğin Almanya’da<br />
Avusturya’da ve Đsviçre’de işçinin ve işverenin-işletmenin menfaatleri ya<br />
da işçinin kişiliği ve işverenin-işyerinin ihtiyaçları, mesleğin özelliği gibi ölçütlere<br />
göre, hatta bunların alt grupları olarak bir takım objektif nedenler toplanmaktadır.<br />
Bu ayırımlardan esinlenerek Türkiye’de doktrin tarafından objektif nedenlerin<br />
gruplaştırılması yönünden görüşler açıklanmıştır. Yargıtay ise son yıllarda<br />
belirli süreli sözleşmeleri de objektif nedenlerin kabulü için “vasıflı ve vasıfsız<br />
işler” ya da “vasıflı ve vasıfsız işçiler” şeklinde bir ayırım ve ölçüt üzerinde durmakta,<br />
vasıfsız işlerin üstlenildiği halde belirli süreli iş sözleşmesi yapılamayacağını,<br />
buna karşılık vasıflı işlerde bir defaya veya zincirleme iş sözleşmelerini akdedilebileceğini<br />
kabul etmektedir. Objektif nedenler yönünden belirgin ve yeterli<br />
ölçüt koymaktan uzak bu ayırımın, çalışma yaşamında sorunlar yaratabileceği<br />
endişesini taşımaktayız. Gerçekten bütün işkolları ve bunların kapsamına giren o<br />
kadar çok sayıda işler, mal ve hizmet üretimi var ki, bunlarda vasıflı ve vasıfsız<br />
işler ayırımı için kesin bir ölçüt vermek imkansızdır. Özellikle emek veya sermaye<br />
yoğun, değişik ve gelişmiş teknolojiye göre üretimin yapıldığı yerlerde vasıflıvasıfsız<br />
işlere göre ayırımın gruplaştırılmasının pek kolay olmayacağı açıktır.<br />
Örneğin modern teknolojiyi uygulayan bir et üretiminde 280 işçi çalışmakta ise,<br />
eğer genel nitelik kazanmış olan bekçilik, basit temizlik işleri, yükleme-boşaltma,<br />
depolama ve benzeri işlerde çalışanlar o işyerinde en çok % 15 ise, geri kalan %<br />
85’i ile belirli süreli iş sözleşmeleri yapılabileceği sonucu çıkarılır ki, böyle bir