10.07.2015 Views

10663,metinpdf

10663,metinpdf

10663,metinpdf

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

356Yûnus Emre DîvânıÇagide(t): Çocukca, ham, manasız.Çagşaban(t): Dağılarak.Çâh(f): Kuyu, çukur.Çakıldak(t): Degirmende öğütülen buğdayın taşlar arasında bitdiğinibildiren ve değirmen taşına çarparak “çak-çak” sesi çıkaran alet.Çakmak(t): İyice anlatmak, bildirmek. Tanıtmak aksettirmek. İfşaetmek. Gammazlamak, kovalamak.Çalap(t): Tanrı, Hak.Çaldug(t): Üfürdüğü, üflediği, öttürdüğü. (133/5)'teki "çalduğı"şeklindeki bu kelime vezin gereği "çalduğ" şeklinde okunmalıdır.Çalınmak(t): Çizmek, çizilmek, yazı yazmak, silinmek.Çâpûk(f): Çabuk, tez, çevik.Çâpûk-bâz(f): Çabuk, tez, çevik.Çâr(f): Dört.Çârdag(f): Çardak.Çarh urmak(f.t): Dönmek, semâ etmek.Çarh(f): Gök, felek.Çarh-ı Felek(f): Gök, dolaba benzeyen gökyüzü, Mecazen tali', baht.Çârsû(f): Çarşı.Çatmak(t): Kurmak, tanzim etmek. Birbirine bağlamak. “Dinçatmak”(Bkz. 248/2) veya “endam çatmak” gibi.Çav(t): İklîm, memleket, şöhretli bir yer. Meşhûr.Çavuş yıldızı(t): Zühre yıldızı(?)(Bkz. 66/4).Çekmek(t): Tartmak, ölçmek, yemek, zorla almak.Çeng(f): Kanuna benzeyen bir çeşit saz.Çerâg/çerâk/çırak(f): Fitil, ışık, mum, kandîl, çıra.Çerb(f): Besili, semiz, yağlı.Çerçi(f): Bazı küçük eşya ve tuhafiye malzemesi satan kişi.Çerge(f): Çadır.Çerh(f): Çarh, dünya, felek.Çerî(f): Asker.Çeşni(f): Lezzet, tad, tadımlık miktarda.Çeşte(f): Altı telli saz, tanbur. Şeştâ'dan gelmektedir.Çetr(f): Çadır, gölgelik.Çevgân(f): Gûy u çevgân, Cirit oyununda kullanılan değnek.Çeynemek(t): Çiğnemek.Çırâk(f): Çıra, mum, çerâg.Çıyan(t): Zehirli ve sürüngen küçük bir böcek.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!