10.07.2015 Views

10663,metinpdf

10663,metinpdf

10663,metinpdf

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

394Yûnus Emre DîvânıPaşa/beşe: Evin büyüğü, yüksek rütbeli; askeri bir rütbe olup eskidenhangi manada kullanıldığı ihtilaflıdır.Pâyân(f): Son, nihâyet, uç, kenar.Pâyîdâr: Devamlı, sağlam, itibarlı.Pây-mâl(f): Ayaklar atında kalmış, çiğnenmiş.Pehlevân(f): Pehlivân.Pelîd(f): Sert ağaç, Palamud odunu. Mecazen eğitimi zor insan/nefis.Per u bâl(f): Kanat ve kol.Perdeliler(f.t): Hak'tan gafiller.Perî(f): Melek.Perrân(f): Uçan, uçucu.Pertev(f): Işık, nûr.Pervâne(f): Geceleri ışık etrafında dönen küçük kelebek. Bukelebekler, gözyaşı ile beslenirlermiş.Pervâz(f): Kanat açmak. Uçmak.Pes(f): O halde, öyle ise.Peşe/beşe: Baş reis, paşa, bakan(Bkz. Paşa).Peşimân(f): Pişman.Peymâne(f): Kadeh.Peyvest(f): Ulaşma, kavuşma.Pinhân(f): Gizli, saklı.Pîr(f): İhtiyar, tarikat kurucusu.Pîşe(f): San'at, iş, meslek. “Dervişlik bir pîşedür”(149/9).Pîş-kadem(f.a): Önde giden, kendisine uyulan kişi.Pîş-keş(f): Hediye, armağan.Pîş-rev(f): Önden giden, öncü, gider.Piyâle(f): Kadeh, şarab.Poyraz(f): Kuzeyden esen keskin ve soğuk rüzgâr.Pûl(f): Para.Pusaruk: Sis, duman.Pür(f): Dolu, çok.Pür-kemîn(f): Çok az.Pür-ni'met(f.a): Nimetle dolu.Pür-nûr(f.a): Nur dolu, nurla kaplanmış.Püryân: Biryân, kebap.-R-Rab(a): Öğreten, bildiren, mürşid, Rabbü'l-âlemîn Allah.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!