2 -> 83yaşadın mı? Eğer birkaç yıl hapiste yaşasaydın, tahliye olduğu gün mahkumun gelecek hakkında belirsizlikhissetmeye başladığını bilirdin. Cezaevinde her şey belirliydi. Her şeyin katı bir rutini vardı. Yemeğigeliyordu, güvenliği sağlanmıştı. Ertesi gün aç kalacağı korkusu yaşamıyordu. Her şey belli olduğu için,hiçbir endişe taşımıyordu. Şimdi, yıllarca hapiste kaldıktan sonra, gardiyan gelip ona "seni serbestbırakacağız" diyor. Titremeye başlar. Cezaevi duvarlarının dışında yine belirsizlikler olacak. Sürekli arayışiçinde olması gerekecek. Bir kere daha özgür yaşamak zorunda kalacak.Özgürlük korku yaratır. İnsanlar özgürlükten söz eder; ama korkarlar. Ve insan eğer özgürlüktenkorkuyorsa, daha insan olmamış demektir. Ben sana özgürlük veriyorum; güvence değil. Ben sanakavrayış veriyorum; bilgi değil. Bilgi seni emin yapacaktır. Eğer sana bir formül verebilirsem, belirli birformül verip; "Tanrı var, bir kutsal ruh var ve onun oğlu olan İsa var. Cennet ve cehennem var. Bunlar iyieylemler, bunlar kötü eylemler. Günah işlersen cehenneme gidersin, erdemli yaşarsan cennete gidersin"dersem, her şey biter. O zaman emin olursun. O yüzden birçok insan Hıristiyan, Hindu, Müslüman ya daJaina olmayı seçti. Onlar özgürlük değil, sabit formüller istiyor.Bir adam ölüyormuş. Yolda bir trafik kazası yaşanmış ve kimse adamın Yahudi olduğunu bilmediği için birrahip çağırmışlar. Katolik bir rahip. Rahip adama eğilmiş. Adam ölmek üzereymiş, son anlarınıyaşıyormuş. Ve rahip: "Baba Tanrı, Kutsal Ruh ve Oğul İsa üçlemesine inanıyor musun?" diye sormuş.Adam gözlerini açmış. "Ben burada ölüyorum ve o saçma sapan sorular soruyor!" demiş.Ölüm kapını çaldığı zaman bütün emin olduğun şeyler saçma ve aptalca gelecektir. Hiçbir kesinliğeyapışma. Hayat belirsizdir, hayatın doğası belirsizliktir. Zeki bir insan her zaman emin olmadan kalır.Bu belirsizlik halinde kalmaya hazır olmanın ta kendisi cesarettir. Belirsizlik içinde kalmaya hazır olmakgüvenmektir. Zeki bir insan, durum ne olursa olsun, tetikte olan ve tüm kalbiyle karşılık veren insandır. Neolacağını bildiğinden değil, "Bunu yaparsan şu olur" tavrında değil. Hayat bir bilim değil. O birneden-sonuç zinciri değil. Suyu yüz dereceye kadar ısıt buharlaşsın; bu kesindir. Ama gerçek hayattahiçbir şey böyle kesin değildir.Her birey bir özgürlüktür, bilinmeyen bir özgürlük. Tahmin etmek ya da bir şey beklemek imkansızdır.İnsanın farkındalıkla ve anlayışla yaşaması gerekir.Sen bana bilgi aramak için geldin. Tutunacağın belirli formüller istiyorsun. Ben sana öyle bir şey vermem.Aslında, eğer sende biraz varsa onları da alıp senden uzaklaştırırım. Zamanla emin olduğun şeyleri yokederim. Zamanla seni daha da güvencesiz bırakırım. Yavaş yavaş seni daha da çok şüpheci hale getiririm.Yapılması gereken tek şey bu. Bir ustanın yapması gereken tek şey budur. Seni tam bir özgürlüktebırakmak. Bütün olasılıkların açık olduğu, hiçbir şeyin belli olmadığı tam bir bağımsızlık. O zaman herşeyin farkında olmak zorunda kalacaksın; başka türlüsü mümkün olmaz.Kavrayış dediğim şey budur. Eğer güvencesizliğin, hayatın ayrılmaz bir parçası olduğunu kavrarsan vebunu olumlu görürsen, hayatı özgür kıldığını, sürekli bir sürprize dönüştüğünü kavramış olursun. Kimse neolacağını bilemez. Bu seni sürekli merak içinde bırakır. Buna belirsizlik deme, merak de. Bunagüvencesizlik deme, özgürlük de.Eğer cesur değilsen samimi olamazsın.Eğer cesur değilsen sevemezsin.Eğer cesur değilsen güvenemezsin.Eğer cesur değilsen, gerçeğin peşine düşemezsin.O yüzden önce cesaret gelir.Ve diğer her şey onu izler.
3 -> 83CESARET NEDİRBaşlangıçta korkak ile cesur insan arasında pek bir fark yoktur. Aradaki tek fark: Korkak korkularınıdinler ve onları izler. Cesur ise korkularını bir kenara koyup, ileri adım atar. Cesur insan, bütünkorkularına rağmen bilinmeyene adım atandır.<strong>Cesaret</strong>, bütün korkulara rağmen bilinmeyene adım atmaktır. <strong>Cesaret</strong> korkusuzluk demek değildir.Korkusuzluk, sürekli cesur ve daha cesur olunca ortaya çıkar. <strong>Cesaret</strong>in en uç deneyimi korkusuzluktur.Korkusuzluk cesaretin sonsuz olduğu zaman ortaya çıkan güzel kokudur. Ama başlangıçta korkak ile cesurarasında pek bir fark yoktur. Tek fark: Korkak korkularına kulak verir ve onları izler. Ve cesur, onları birkenara atıp ileri adım atar. Cesur insan, korkularına rağmen bilinmeyene adım atar. O, korkuyu bilir.Korku oradadır.Kolomb gibi keşfedilmemiş denizlere açıldığın zaman, bir korku vardır, yoğun bir korku. Çünkü kimse neolacağını bilemez. Güvenliğin kıyılarını terk ediyorsun. Bir anlamda hiçbir sıkıntın yoktu. Eksik olan tekbir şey vardı: macera. Belirsizliğe adım atmak sana heyecan verir. Kalp tekrar atmaya başlar, tekrarcanlanırsın; yaşadığını hissedersin. Varlığındaki her hücre canlanır. Çünkü bilinmeyenin meydanokumasını kabul etmişsindir.Bütün korkulara rağmen, bilinmeyenin meydan okumasını kabul etmek cesarettir. Korkular oradadır. Amaeğer sen tekrar tekrar bu meydan okumayı kabullenirsen, yavaş yavaş o korkular kaybolur. Bilinmeyeningetirdiği o sonsuz keyfi yaşamak, bilenmeyen ile duymaya başladığın heyecan, seni güçlü yapar. Zekânıkeskinleştirir. Belirli bir bütünlüğe ulaşmanı sağlar. İlk kez hayatın bir sıkıntı değil, macera olduğunuhissetmeye başlarsın. Sonra yavaş yavaş korku kaybolur. O zaman sürekli macera peşinde koşmayabaşlarsın.Kısacası cesaret, bilinmeyen için bilineni riske etmektir; tanıdık olmayan için, tanıdık olanı; konforsuzlukiçin, konforlu olanı; bilinmeyen bir varış noktası için, herkesin bildiği göç yollarını terk etmek demektir.İnsan başarıp başaramayacağını asla bilemez. Bu bir kumardır. Ama hayatın ne olduğunu sadecekumarbazlar bilir.CESARETİN TAOSUHayat senin mantığını dinlemez; umursamadan kendi yoluna devam eder. Sen hayata kulak vermekzorundasın. Hayat senin mantığını dinlemez. Senin mantığını umursamaz.Hayata girdiğin zaman ne görüyorsun? Büyük bir fırtına geliyor ve dev ağaçlar devriliyor. CharlesDarwin'e göre onlar hayatta kalmalı; çünkü onlar, en iyi uyum sağlamış, en güçlü, en kuvvetlidir. Yaşlı birağaca bak. Yüz metre yüksekliğinde, üç bin yaşında. Ağacın varlığı bile güç yaratıyor, dayanıklılık vekudret duygusu veriyor. Milyonlarca kök toprağın derinliklerine yayılmış durumda. Ve ağaç büyük birihtişamla ayakta duruyor. Ağaç tabii ki mücadele ediyor, teslim olmak istemiyor. Ama fırtınadan sonradevrilmiştir. Ölmüştür. Artık yaşamamaktadır. Bütün gücü kaybolup gitmiştir. Fırtına fazlasıyla güçlüydü.Fırtına her zaman daha güçlüdür.Çünkü fırtına bütünden gelir. Ağaç ise bir bireydir.Sonra, küçük bitkiler ve sıradan otlar vardır. Fırtına geldiği zaman otlar eğilir ve fırtına ona bir zarar
- Page 1: 1 -> 83cesaretEğer cesur değilsen
- Page 5: 5 -> 83huzurunda kim olduğunu bile
- Page 8 and 9: 8 -> 83O zaman ne yapmalı? Yapıla
- Page 10 and 11: 10 -> 83doğru kabul ettiğin zaman
- Page 12 and 13: 12 -> 83Asla inanma. Eğer güvenmi
- Page 14 and 15: 14 -> 83acil bir durumdu. Kör adam
- Page 16 and 17: 16 -> 83olabilirse, ona çakravarti
- Page 18 and 19: 18 -> 83O sahipliği arttırmak iç
- Page 20 and 21: 20 -> 83bir kitap yazarsan, hiç ki
- Page 22 and 23: 22 -> 83meşalesini her iki uçtan
- Page 24 and 25: 24 -> 83Aslında korkan bu "BEN" di
- Page 26 and 27: 26 -> 83kadar güçlü ki, onu yenm
- Page 28 and 29: 28 -> 83derler. Eğer o görücü u
- Page 30 and 31: 30 -> 83Ancak eğer böyle konuşur
- Page 32 and 33: 32 -> 83götürmez. Korkmaya devam
- Page 34 and 35: 34 -> 83o zaman "Bu pasta çok lezz
- Page 36 and 37: 36 -> 83ve başka hiçbir şeyi umu
- Page 38 and 39: 38 -> 83Artık eski kalıpları ger
- Page 40 and 41: 40 -> 83Onu Nelson'ın yendiğini s
- Page 42 and 43: 42 -> 83file:///E:/E-K%C4%B0TAPLAAR
- Page 44 and 45: 44 -> 83başkalarının önüne koy
- Page 46 and 47: 46 -> 83dünya düzenine uyum sağl
- Page 48 and 49: 48 -> 83Eğer bir korkaksan, bunun
- Page 50 and 51: 50 -> 83Babam yanıtladı: "O benim
- Page 52 and 53:
52 -> 83gibi, bıkkınlık içinde
- Page 54 and 55:
54 -> 83Zihin tarihinin tamamı, b
- Page 56 and 57:
56 -> 83Bir ifade vardır, bazen "b
- Page 58 and 59:
58 -> 83aynı yaşam formu, tam şu
- Page 60 and 61:
60 -> 83sıkıntılarını, keyifle
- Page 62 and 63:
62 -> 83O yüzden, benim için basi
- Page 64 and 65:
64 -> 83gerçeklerini görmek ve bu
- Page 66 and 67:
66 -> 83zorlukları görüp kaçmay
- Page 68 and 69:
68 -> 83Birçok şekilde parçalana
- Page 70 and 71:
70 -> 83Neden kendimi ortaya koymak
- Page 72 and 73:
72 -> 83okyanusunda bir dalga gibi
- Page 74 and 75:
74 -> 83Ev sahibi tekrar köpeğe b
- Page 76 and 77:
76 -> 83Şimdi tek yapabileceğin
- Page 78 and 79:
78 -> 83neredeyse durur gibi olur.B
- Page 80 and 81:
80 -> 83hayatın akıyor ve ilk and
- Page 82 and 83:
82 -> 83kimse yok.Ama İsa gücün