76 -> 83Şimdi tek yapabileceğin şey, ne zaman kaçmaya çalıştığını hissedersen, orada kal, inatçı ol ve var gücünlesavaş. Sadece bir ay boyunca tersini dene ve sonra duruma bakalım. Tersini yapabildiğin zaman sana herikisini de bırakmanı söyleyeceğim. İkisinin de bırakılması gerekir çünkü ancak o zaman insan korkusuzolabilir; çünkü ikisi de yanlış. Bir yanlış çok derinde kök saldığı için, diğeri tarafından dengelenmesigerekir.O yüzden bir ay boyunca gerçek bir savaşçı ol, her konuda. Ve kendini çok iyi hissedeceksin, hem de çokiyi, değil mi? Çünkü insan ne zaman kaçarsa, kendini çok kötü, hatta ikinci sınıf insan gibi hisseder. Bu,korkakça bir numara; kendi kabuğuna çekilmek. Cesur olmak mı? Hım? Sonra ikisini de bırakacağız çünkücesur olmak aslında derinliklerinde korkak olmaktır. <strong>Cesaret</strong> ve korkaklığın ikisi de yok olduğu zamaninsan korkusuz olabilir. Bunu dene!GÜVEN İÇİN MEDİTASYONEğer güvenmekte zorlanıyorsan, o zaman geri gitmen gerekiyor. Anılarının derinliklerine ulaşmangerekiyor. Geçmişinin derinliklerine girmen gerekiyor. Zihnini geçmişin etkilerinden temizlemen gerekiyor.Geçmişinden gelen dağ gibi bir çöp yığını olmalı; onu boşalt.Bu işin anahtarı şudur: Bu dönüşü bir hatırlama olarak değil, yeniden yaşamak olarak gör. Bunu birmeditasyona çevir. Her gün, akşamları sadece bir saatliğine geri git. Çocukluğunda olan her şeyianımsamaya çalış. Ne kadar derine inersen o kadar iyi olur; çünkü yaşanmış birçok şeyi saklarız vebunların bilinç seviyesine ulaşmasına izin vermeyiz. Onların açığa çıkmasına izin ver. Her gün yaptığınzaman giderek daha derine indiğini hissedeceksin. En başta dört ya da beş yaşında olduğun bir dönemihatırlayacaksın ve bunun ötesine geçmen mümkün olmayacak. Birden karşına bir Çin Seddi çıkacak. Amagit... Zamanla, daha derine inebildiğini göreceksin: Üç yaş, iki yaş. Doğdukları ana kadar inebilen insanlarolmuştur. Rahimdeyken yaşadıklarına ulaşan insanlar vardır. Bunun da ötesine ulaşmış, ölmüş oldukları birönceki hayatlarına ulaşmış insanlar var.Ama eğer doğduğun ana ulaşabilir ve o anı tekrar yaşayabilirsen, çok derin bir acı hissedeceksin. Sankiyeniden doğduğunu hissedeceksin. İlk nefesinde çığlık atan bir bebek gibi bağırabilirsin. Rahimden ilkçıktığı an nefes alamayan bebek gibi nefesin kesilecek... Bebek ilk birkaç saniye boyunca nefes alamaz;sanki boğuluyordun Sonra çığlık atar, nefes gelir, soluk borusu açılır ve akciğerleri işlemeye başlar. Onoktaya kadar ulaşman gerekebilir. Oradan geri dön. Her akşam tekrar git ve geri dön. En az üç ayladokuz ay arasında sürecektir ve her gün üzerinden bir parça yük kalktığını hissedeceksin. Bu yükkalkarken bir taraftan da içindeki güvencesizlik kaybolacaktır. Bir kere geçmiş temizlendikten sonra, tümyaşananları gördüğün zaman, onlardan kurtulursun. İşin anahtarı bu: Eğer hafızanda olan bir şeyin farkınavarırsan, onun yükünden kurtulmuş olursun. Farkındalık özgürleştirir, bilinçsizlik kölelik yaratır. Güvenancak özgürlükle mümkün olabilir.KORKUYU SEVGİYE DÖNÜŞTÜRME MEDİTASYONUKoltuğunda ya da kendini rahat hissettiğin bir pozisyonda oturabilirsin. Sonra ellerini kucağının üstünde,sağ elin sol elinin altında olacak şekilde kavuştur. Bu pozisyon önemli çünkü sağ el sol beyine bağlıdır vekorku her zaman sol beyinden gelir. Sol el sağ beyine bağlıdır ve cesaret sağ beyinden gelir.Sol beyin, muhakemenin oluştuğu yerdir ve muhakeme her zaman korkar. O yüzden hem cesur, hem deentelektüel bir insan bulamazsın. Ne zaman cesur biriyle karşılaşsan onun entelektüel olmadığınıgöreceksin. Mantıksız davranacaktır, bu kaçınılmazdır. Sağ beyin sezgiseldir; o yüzden bu sadece sembolikbir pozisyondur. Sadece sembolik de değil, enerjiyi belirli bir konuma, belirli bir ilişkiye sokar.O yüzden sağ el sol elin altında olur ve iki başparmak kavuşturulur. Sonra gevşe, gözlerini kapat ve altçenenin biraz gevşek olmasına izin ver - ama zorlama - sadece gevşet ki ağızdan nefes almayabaşlayabilesin. Burundan nefes alma, ağızdan nefes almaya başla; bu çok rahatlatıcıdır. Burundan nefesalmadığın zaman zihin artık eski kalıp içinde işlemeyi bırakır. Bu, yeni bir şey olacak ve yeni bir nefesalma sistemi içinde yeni bir alışkanlık daha rahat oluşturulur.
77 -> 83Ayrıca burundan nefes almadığın zaman, beynin uyarılmamış olur. Hava artık beyne gitmez, doğrudangöğse gider. Aksi halde sürekli bir uyarı ve masaj devam eder. O yüzden burun deliklerimizden nefesaldığımız zaman, hava çektiğimiz burun deliği sürekli değişir. Bir burun deliğinden nefes almak, beynin birtarafına masaj yapar, diğer burun deliği ise beynin diğer tarafına. Her kırk dakikada bir değişirler.Neyse, bu pozisyonda otur ve ağzından nefes al. Burun ikildir, ağız ise tekildir. Ağızdan nefes aldığınzaman herhangi bir değişiklik yaşanmaz: Eğer bir saat boyunca oturursan, aynı şekilde nefes alıyorolacaksın. Hiçbir değişiklik olmayacak; aynı halde kalacaksın. Burundan nefes alırken tek bir haldekalamazsın. Durumun otomatik olarak değişir; senin bilgin olmadan değişir.O yüzden bu durum çok çok dingin, ikil olmayan yeni bir gevşeme hali yaratacak ve enerjilerin yeni birşekilde akmaya başlayacak. En az kırk dakika boyunca hiçbir şey yapmadan sessizce otur. Eğer bir saatyapabiliyorsan çok iyi olur. O yüzden, mümkünse kırk dakikayla başla ve zamanla bir saate çık. Bunu hergün yap.Ve bu arada hiçbir fırsatı kaçırma, ne zaman karşına bir fırsat çıksa üzerine atla. Her zaman yaşamayı seç.Her zaman bir şeyler yapmayı seç; asla geri çekilme, asla kaçma. Bir şeyler yapma, bir şeyler yaratmafırsatı karşına çıktığı zaman bunun keyfini çıkar.VE SON SORU: TANRI KORKUSUBizi kollayan şahsi bir Tanrı fikri, bir varsayım olarak bile, faydalı olmaz mı? Çünkü Tanrı fikrinibırakma düşüncesi beni çok korkutuyor.Neden Tanrı fikrini bırakmaktan korkuyorsun? Anlaşılan Tanrı fikri bir şekilde senin korkmanı önlüyor. Oyüzden onu bıraktığın an içinde bir korku hissediyorsun. Bu bir çeşit psikolojik korunma, hepsi bu.Bir bebeğin korkması kaçınılmazdır. Annesinin rahminde korkmuyordu. Annesinin rahminde olan birbebeğin bir sinagoga ya da kiliseye gitmeyi düşündüğünü veya İncil, Kuran ya da Gita okumayıdüşündüğünü duymadım; hatta Tanrı var mı yok mu diye de düşünmez. Ana karnında olan bir bebeğin birşekilde Tanrı'yla, şeytanla, cennetle ya da cehennemle ilgileneceğini sanmıyorum. Ne gerek var ki? Ozaten cennette. Hiçbir şey daha iyi olamaz.Sıcak ve rahat bir yuvada tamamen korunuyor. Kendini besleyen kimyasallar içinde yüzüyor. Buna çokşaşıracaksın; o dokuz ay boyunca bebek, oransal olarak doksan yılda büyüyeceğinden daha fazla büyür.Dokuz ay içinde o kadar uzun bir yol alır ki, neredeyse bir hiç olarak başlayıp, bir varlığa dönüşür. Dokuzay içinde milyonlarca yıllık evrim sürecinden geçer, ilk varlıktan günümüze gelir. Bütün aşamaları geçer.Ve hayatı tam güvence içindedir: Ne çalışma gereği vardır, ne aç kalma korkusu, ne de acıkma; her şeyannenin vücudu tarafından yapılır. Annenin rahminde, bu güven içinde, dokuz ay boyunca yaşamanınyarattığı sorun din dediğiniz şeylerin ortaya çıkmasına neden olur.Çocuk annenin rahminden çıkarken, yaşadığı ilk duygu korkudur.Çok bariz. Evini kaybetti, güvenliğini kaybetti. Sıcaklığı, çevresi, dünyası olarak bildiği her şey tamamenkayboldu ve birden hiç tanımadığı yabancı bir dünyaya atıldı. Artık kendi başına nefes almak zorunda.Bebeğin artık kendi başına nefes almak zorunda olduğunu fark etmesi birkaç saniye sürer; annenin nefesalıyor olması artık işe yaramayacak. Doktor, bebeğin bu olayı kavramasına yardımcı olmak için onubacaklarından ters tutup kıçına sert bir şaplak atar. Ne başlangıç ama! Ne güzel bir ağırlama!Sırf bu şaplak yüzünden bebek nefes almaya başlar. Korktuğun zamanlar nefes alıp verişinin değiştiğini hiçgözlemledin mi? Eğer daha önce fark etmediysen, şimdi gözlemleyebilirsin. Ne zaman korkarsan nefes alıpvermen o an değişir. Gevşediğin zaman, kendini yuvanda hissettiğin, hiçbir şeyden korkmadığın zaman,nefesinin derin bir uyuma dönüştüğünü, derin bir ahenge büründüğünü ve giderek sessizleştiğinigöreceksin. Derin meditasyon sırasında bazen nefesinin durmuş gibi olduğunu hissedeceksin. Durmaz ama
- Page 1 and 2:
1 -> 83cesaretEğer cesur değilsen
- Page 3 and 4:
3 -> 83CESARET NEDİRBaşlangıçta
- Page 5:
5 -> 83huzurunda kim olduğunu bile
- Page 8 and 9:
8 -> 83O zaman ne yapmalı? Yapıla
- Page 10 and 11:
10 -> 83doğru kabul ettiğin zaman
- Page 12 and 13:
12 -> 83Asla inanma. Eğer güvenmi
- Page 14 and 15:
14 -> 83acil bir durumdu. Kör adam
- Page 16 and 17:
16 -> 83olabilirse, ona çakravarti
- Page 18 and 19:
18 -> 83O sahipliği arttırmak iç
- Page 20 and 21:
20 -> 83bir kitap yazarsan, hiç ki
- Page 22 and 23:
22 -> 83meşalesini her iki uçtan
- Page 24 and 25:
24 -> 83Aslında korkan bu "BEN" di
- Page 26 and 27: 26 -> 83kadar güçlü ki, onu yenm
- Page 28 and 29: 28 -> 83derler. Eğer o görücü u
- Page 30 and 31: 30 -> 83Ancak eğer böyle konuşur
- Page 32 and 33: 32 -> 83götürmez. Korkmaya devam
- Page 34 and 35: 34 -> 83o zaman "Bu pasta çok lezz
- Page 36 and 37: 36 -> 83ve başka hiçbir şeyi umu
- Page 38 and 39: 38 -> 83Artık eski kalıpları ger
- Page 40 and 41: 40 -> 83Onu Nelson'ın yendiğini s
- Page 42 and 43: 42 -> 83file:///E:/E-K%C4%B0TAPLAAR
- Page 44 and 45: 44 -> 83başkalarının önüne koy
- Page 46 and 47: 46 -> 83dünya düzenine uyum sağl
- Page 48 and 49: 48 -> 83Eğer bir korkaksan, bunun
- Page 50 and 51: 50 -> 83Babam yanıtladı: "O benim
- Page 52 and 53: 52 -> 83gibi, bıkkınlık içinde
- Page 54 and 55: 54 -> 83Zihin tarihinin tamamı, b
- Page 56 and 57: 56 -> 83Bir ifade vardır, bazen "b
- Page 58 and 59: 58 -> 83aynı yaşam formu, tam şu
- Page 60 and 61: 60 -> 83sıkıntılarını, keyifle
- Page 62 and 63: 62 -> 83O yüzden, benim için basi
- Page 64 and 65: 64 -> 83gerçeklerini görmek ve bu
- Page 66 and 67: 66 -> 83zorlukları görüp kaçmay
- Page 68 and 69: 68 -> 83Birçok şekilde parçalana
- Page 70 and 71: 70 -> 83Neden kendimi ortaya koymak
- Page 72 and 73: 72 -> 83okyanusunda bir dalga gibi
- Page 74 and 75: 74 -> 83Ev sahibi tekrar köpeğe b
- Page 78 and 79: 78 -> 83neredeyse durur gibi olur.B
- Page 80 and 81: 80 -> 83hayatın akıyor ve ilk and
- Page 82 and 83: 82 -> 83kimse yok.Ama İsa gücün