22 -> 83meşalesini her iki uçtan yakmanın ne anlama geldiğini bilir. Ve o yoğunluğu tek bir an hissetmek bile,sonsuza dek sıradan yaşamaktan çok daha tatmin edicidir.YENİ KAPIYI ÇALDIĞINDA... KAPIYI AÇ!Yeni olan yabancıdır. Dost olabilir, düşman olabilir. Kim bilir?Bunu bilmenin bir olanağı yok! Bilmenin tek yolu,ona izin vermektir;tedirginlik vekorku o yüzden yaşanır.Yeni olan, senin içinde doğmaz; o, öteden gelir. O senin bir parçan değildir. Bütün geçmişin tehlikededir.Yeni olanın seninle bir sürekliliği yoktur; o yüzden korkarsın. Sen tek boyutlu yaşadın, tek boyutlu birşekilde düşündün, inançların üzerine rahat bir hayat kurdun. Sonra yeni bir şey kapını çaldı. Şimdi bütüngeçmiş alışkanlıkların huzursuz olacak. Eğer yeninin girmesine izin verirsen, bir daha asla aynıolmayacaksın. Yeni olan seni dönüştürecek.Bu risklidir. İnsan yeniyle nereye varacağını bilemez. Eski olan bildiktir, tanıdıktır. Uzun zamandır onunlayaşıyorsun; ona alıştın. Yeni olan yabancıdır. Dost ta olabilir, düşman da olabilir, kim bilir? Bunu bilmeninbir olanağı yok. Bilmenin tek yolu, ona izin vermektir. Tedirginlik ve korku o yüzden yaşanır.Ama onu dışlayamazsın; çünkü eski olan sana henüz aradığını vermemiştir; eski sana birçok söz vermiş,ama sözlerini yerine getirmemiştir. Eski tanıdıktır; ama perişan haldedir. Yeni, belki rahat bozacaktır; amabir ihtimali barındırır. Sana ebedi mutluluğu getirebilir. O yüzden onu ne reddedebilirsin ne de kabuledebilirsin; o yüzden yalpalarsın, titrersin. Varlığında büyük bir endişe doğar. Bu doğaldır; yanlış bir şeyyoktur. Bu her zaman böyle olmuştur ve her zaman böyle olacaktır.Yeninin görünümünü anlamaya çalış. Dünyadaki herkes yeni olmak ister; çünkü hiç kimse eskiden tatminolmamıştır. Kimse eskiyle tatmin olamaz, çünkü ne olursa olsun, onu biliyorsun. Bir kez bilindi mi, tekrarhaline geldi demektir; bir kere bilindi mi, sıkıcı, monoton hale gelmiştir. Ondan kurtulmak istersin.Keşfetmek, macera yaşamak istersin. Yeni olmak istersin. Ama buna rağmen, yeni gelip kapıyı çaldığında,geriye kaçar, eskide saklanırsın, ikilem budur.Nasıl yeni olacağız? Ve herkes yeni olmak istiyor! Bunun için cesarete ihtiyaç vardır ve sıradan cesaretedeğil; olağanüstü cesarete ihtiyaç vardır. Dünya korkaklarla doludur ve o yüzden de insanlar gelişmeyidurdurdu. Eğer bir korkaksan nasıl gelişirsin? Her yeni fırsatta, gözlerini kapatıyor, geri çekiliyorsun. Nasılgelişirsin? Nasıl varolabilirsin? Sadece "mış" gibi yaparsın.Gelişemediğin için de, onun yerine uydurma gelişimler bulmak zorunda kalırsın. Sen gelişemezsin, amabanka hesabın büyüyebilir, bu gerçek olanın yerine sahte bir şey koymaktır. Bunun için cesarete ihtiyaçyoktur, o korkaklığınla mükemmel bir uyum içindedir. Banka hesabın büyür ve sen geliştiğini sanırsın.Daha saygın olursun. Adın ve ünvanın gelişir, ve sen de geliştiğini sanırsın; sen sadece kendinikandırıyorsun. Sen ismin de değilsin, ünvanın da. Banka hesabın senin varlığın değil. Ama varlığınıdüşünmeye başlayınca titrersin, çünkü, eğer o konuda gelişmek istiyorsan bütün korkaklığını bırakmalısın.Nasıl yeni oluruz? Kendiliğimizden yeni olmayız. Yenilik öteden gelir, Tanrı'dan gelir. Yenilik varoluştangelir. Zihin her zaman eskidir. Zihin asla yeni değildir; o, biriktirilmiş geçmiştir. Yenilik öteden gelir;Tanrının bir hediyesidir. O, öteden gelir ve öteye aittir.Bilinmeyen ve bilinemeyen, yani ötesi içine girer. Senin içine girer çünkü sen asla mühürlenmiş ve ayrıkalmış değilsin. Sen bir ada değilsin. Sen öteyi unutmuş olabilirsin ama o seni unutmamıştır. Çocuk, anneyi
23 -> 83unutmuş olabilir; ama anne çocuğu unutmaz. Parça, "ben ayrıyım" diye düşünmeye başlayabilir; amabütün, senin ayrı olmadığını bilir. Bütün, senin içindedir; o hâlâ seninle temas halindedir. O yüzden sen hoşkarşılamasan da, yenilik sürekli karşına çıkar. Her sabah gelir, her akşam gelir. Bin bir ayrı yoldan gelir.Eğer görecek gözlerin varsa, onun sürekli geldiğini göreceksin.Varoluş, sürekli üzerine yağar ama sen geçmişinin içinde hapsolmuşsun. Sanki bir mezar içindesin.Duyarsız olmuşsun, korkaklığın yüzünden bütün duyarlılığını yitirmişsin. Duyarlı olmak demek, yenihissedilecek demektir. Yeninin heyecanı, yeninin tutkusu; ve macera ortaya çıkar; ve nereye gittiğinibilmeden, bilinmeyene doğru adım atarsın.Zihin bunun delilik olduğunu düşünür. Zihin, geçmişi bırakmanın makul olmadığını düşünür. Ama Tanrı,her zaman yeni olandır. O yüzden Tanrı için geçmiş ya da gelecek zamanı kullanamayız. "Tanrı vardı"diyemeyiz, "Tanrı varolacak" diyemeyiz. Sadece şimdiki zamanı kullanabiliriz. "Tanrı var." O her zamantaze ve bakir. Ve o, senin içinde.Unutma, hayatına gelen her yenilik, Tanrı'nın bir mesajıdır. Eğer onu kabul edersen dindarsın; eğerreddedersen dindar değilsin. İnsanın biraz daha rahatlayıp, yeniyi kabul etmesi gerekir; biraz daha açıkolup, yeninin girmesine izin vermesi gerekir. Tanrı'nın içine girmesi için O'na yol ver.Dua ya da meditasyonun bütün anlamı budur: Sen kendini açıyor ve "İçeri gir" diyorsun. "Hep senibekliyordum ve geldiğin için sana minnettarım." Yeniyi her zaman büyük bir coşkuyla kabul et. Bazenyeni seni sıkıntıya soksa bile, yine de buna değer. Yeni seni bir çukura doğru yöneltse bile, yine de bunadeğer. Çünkü insan ancak hata yaparak öğrenir ve ancak zorlukları aşarak gelişir. Yeni her zaman zorlukgetirecektir. Sen o yüzden eskiyi seçiyorsun; o, hiçbir zorluk getirmez. O, bir avuntudur, o, bir sığınaktır.Ve sadece derinden ve bütün olarak kabullenilmiş yenilik seni dönüştürebilir. Sen yeniyi hayatınasokamazsın; o gelir. Sen onu ya kabul edebilir, ya da reddedebilirsin. Eğer reddedersen, taş olarak, kapalıve ölü olarak kalırsın. Eğer onu kabul edersen, bir çiçeğe dönüşürsün; ve açmaya başlarsın... ve kutlamabu açmanın kendisidir.Sadece yeninin gelişi seni dönüştürebilir; dönüşmenin başka hiçbir yolu yoktur. Ve unutma, bunun seninleve çabalarınla bir ilgisi yoktur. Ancak, hiçbir şey yapmamak, eylemi bırakmak demek değildir; geçmiştenbir arzu, dürtü ya da yönlendirme olmadan hareket etmek demektir. Yeni arayışı sıradan bir arayış olamaz,çünkü yeniliğin peşindesin; onu nasıl arayabilirsin? Onu tanımıyorsun, onunla hiç karşılaşmadın. Yeniyiaramak, sadece ucu açık bir keşif olacaktır. İnsan bilmiyor. İnsan bilmeme haliyle başlamak zorundadır veçocuk gibi masum bir şekilde, olasılıkların heyecanını hissederek hareket etmeli... Ve sonsuz sayıdaolasılık vardır.Yeniyi yaratmak için hiçbir şey yapamazsın; çünkü ne yaparsan yap, o eskinin olacaktır, geçmişe aitolacaktır. Ama bu, eyleme son vermek anlamına gelmez: Geçmişinin güdülerini, arzularını veyönlendirmelerini bırakarak hareket etmektir. Geçmişten herhangi bir güdü, arzu ya da yönlendirmealmadan hareket et; ve meditasyon halinde hareket etmek budur. Anlık hareket et. Bırak yaşanan an kararverici olsun.Kendi kararını empoze etme; çünkü o karar geçmişten gelecektir ve yeniyi yok edecektir. Bir çocuk gibi,yaşadığın an içinde hareket et. Kendini bütünüyle o anın coşkusuna bırak; ve o zaman, her gün yeniaçılımlar, yeni ışıklar, yeni kavrayışlar bulacaksın. Ve o yeni kavrayışlar seni değiştirmeye devam edecek.Bir gün, aniden, her anının yeni olduğunu göreceksin. Artık eski etrafında dolanmaz, bir bulut gibiçevrende dolanıp durmaz. Bir çiğ damlası gibi genç ve taze olursun.Dirilişin gerçek anlamı budur. Eğer bunu anlarsan, hafızandan özgürleşirsin, psikolojik olan hafızandan.Hafıza, ölüdür. Hafıza gerçek değildir ve asla olamaz, çünkü gerçek her zaman canlıdır; gerçek, hayattır.Hafıza, artık varolmayan bir şeyde ısrar etmektir; hayaletler dünyasında yaşamaktır. Ama o bizi kapsar,bizim zindanımızdır. Aslında o biziz. Hafıza düğümü atar ve "ben" denen ego karmaşasını yaratır. Ve suniolan bu "ben" adındaki varlık, doğal olarak sürekli ölümden çok korkar. O yüzden sen de yenidenkorkarsın.
- Page 1 and 2: 1 -> 83cesaretEğer cesur değilsen
- Page 3 and 4: 3 -> 83CESARET NEDİRBaşlangıçta
- Page 5: 5 -> 83huzurunda kim olduğunu bile
- Page 8 and 9: 8 -> 83O zaman ne yapmalı? Yapıla
- Page 10 and 11: 10 -> 83doğru kabul ettiğin zaman
- Page 12 and 13: 12 -> 83Asla inanma. Eğer güvenmi
- Page 14 and 15: 14 -> 83acil bir durumdu. Kör adam
- Page 16 and 17: 16 -> 83olabilirse, ona çakravarti
- Page 18 and 19: 18 -> 83O sahipliği arttırmak iç
- Page 20 and 21: 20 -> 83bir kitap yazarsan, hiç ki
- Page 24 and 25: 24 -> 83Aslında korkan bu "BEN" di
- Page 26 and 27: 26 -> 83kadar güçlü ki, onu yenm
- Page 28 and 29: 28 -> 83derler. Eğer o görücü u
- Page 30 and 31: 30 -> 83Ancak eğer böyle konuşur
- Page 32 and 33: 32 -> 83götürmez. Korkmaya devam
- Page 34 and 35: 34 -> 83o zaman "Bu pasta çok lezz
- Page 36 and 37: 36 -> 83ve başka hiçbir şeyi umu
- Page 38 and 39: 38 -> 83Artık eski kalıpları ger
- Page 40 and 41: 40 -> 83Onu Nelson'ın yendiğini s
- Page 42 and 43: 42 -> 83file:///E:/E-K%C4%B0TAPLAAR
- Page 44 and 45: 44 -> 83başkalarının önüne koy
- Page 46 and 47: 46 -> 83dünya düzenine uyum sağl
- Page 48 and 49: 48 -> 83Eğer bir korkaksan, bunun
- Page 50 and 51: 50 -> 83Babam yanıtladı: "O benim
- Page 52 and 53: 52 -> 83gibi, bıkkınlık içinde
- Page 54 and 55: 54 -> 83Zihin tarihinin tamamı, b
- Page 56 and 57: 56 -> 83Bir ifade vardır, bazen "b
- Page 58 and 59: 58 -> 83aynı yaşam formu, tam şu
- Page 60 and 61: 60 -> 83sıkıntılarını, keyifle
- Page 62 and 63: 62 -> 83O yüzden, benim için basi
- Page 64 and 65: 64 -> 83gerçeklerini görmek ve bu
- Page 66 and 67: 66 -> 83zorlukları görüp kaçmay
- Page 68 and 69: 68 -> 83Birçok şekilde parçalana
- Page 70 and 71: 70 -> 83Neden kendimi ortaya koymak
- Page 72 and 73:
72 -> 83okyanusunda bir dalga gibi
- Page 74 and 75:
74 -> 83Ev sahibi tekrar köpeğe b
- Page 76 and 77:
76 -> 83Şimdi tek yapabileceğin
- Page 78 and 79:
78 -> 83neredeyse durur gibi olur.B
- Page 80 and 81:
80 -> 83hayatın akıyor ve ilk and
- Page 82 and 83:
82 -> 83kimse yok.Ama İsa gücün