11.07.2015 Views

OSHO - Cesaret - E-Kitap Ä°ndir - E-Kitap Oku

OSHO - Cesaret - E-Kitap Ä°ndir - E-Kitap Oku

OSHO - Cesaret - E-Kitap Ä°ndir - E-Kitap Oku

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

67 -> 83Sana bu iki şeyi söylemek istiyorum: Önce meditasyonla başla; çünkü varlığının en yakın merkezindenbaşlamak her zaman için iyidir ve bu da meditasyondur. Ancak burada takılıp kalma. Meditasyon hareketetmeli, filizlenmeli, yeşermeli ve sevgiye dönüşmeli.Endişe etme, bunu bir soruna çevirme; bu bir sorun değil. Sadece insani bir şey; çok doğal. Herkeskorkar... korkmak zorunda. Hayat öyle bir şeydir ki, insan korkmak zorunda. Ve korkusuz olan insanlar,cesurlaşarak korkusuz olmaz; çünkü cesur bir insan, korkusunu bastırmıştır, aslında korkusuz değildir.İnsan ancak korkularını kabullenerek korkusuz olur. Bu bir cesaret meselesi değil. Sadece hayatıngerçeklerini görmek ve bu korkuların doğal olduğunu fark etmektir. İnsan kabullenir.Sorun çıkmasının nedeni senin onları reddetmek istemen. Sana çok egoist idealler öğretildi: "Cesur ol." Nesaçmalık! Aptalca! Zeki bir insan korkularından nasıl uzak durur? Eğer aptalsan, herhangi bir korkunolmaz. O zaman otobüs şoförü kornaya basar durur ve sen yolun ortasında durmaya devam edersin,korkmadan. Ya da bir boğa üzerine doğru gelirken, sen öylesine durursun; korkmadan. Ama aptalsın. Zekibir insan kenara atlamak zorundadır.Eğer müptelası olur ve her çalının altında yılan aramaya başlarsan, o zaman bir sorun var demektir. Eğeryolda hiç trafik yokken bile korkuyor ve kenara atlıyorsan, o zaman bir sorun var demektir; aksi haldekorku doğaldır.Sana korkularından kurtulacaksın dediğim zaman hayatta hiçbir korku olmayacak demiyorum. Sadecekorkularının yüzde doksanının hayal gücünün bir ürünü olduğunu göreceksin. Yüzde onu gerçektir veinsan onları kabullenmek zorundadır. Ben insanları cesur yapmam. Onları daha duyarlı, hassas ve farkındayaparım ve onların farkındalığı yeterlidir. Korkularını birer basamak olarak kullanabileceklerinin farkınavarırlar. O yüzden endişe etme, tamam mı?Korkunun içeriği nedir? Her zaman bir köşenin arkasında ama onunla yüzleşmek için döndüğümzaman, sadece bir gölgeden ibaret. Eğer bir özü yoksa, üzerimde nasıl bu kadar güçlü bir etkiyaratabiliyor?Korku, gölgen kadar maddi olmayan bir şeydir, ama vardır. Gölge de vardır; maddi değildir, negatiftir amayok değildir. Ve bazen gölge seni derinden etkileyebilir. Ormanda karanlık çökerken, kendi gölgendenkorkabilirsin. Issız bir yerde, yalnız başına yürürken, gölgen yüzünden koşmaya başlayabilirsin. Koşmangerçektir, kaçma çaban gerçektir ama nedenin özünde bir şey yoktur.Bir halatı yılan zannedip kaçabilirsin; ama eğer dönüp yakından bakıp gözlemlersen, bu aptallığınagülersin.Ama insanlar korkunun varolduğu yerlere girmekten korkar. İnsanlar en fazla korkudan korkar çünkükorkunun varlığı bile seni temelden sarsar. Ama temelin sarsılması gerçektir. Korku, bir rüya, bir kabusgibidir. Kabustan sonra uyandığında, kabusun etkileri hâlâ devam eder. Nefes alıp vermen değişmiştir,terlersin, vücudun titremeye devam eder, sana sıcak basmıştır. Onun sadece bir kabus olduğunu bilirsin,gerçek olmayan bir şey olduğunu bilirsin ama bunun varlığının özüne ulaşması bile zaman alır. Bu aradaözü olmayan rüyanın etkileri devam eder. Korku bir kabustur.Bana soruyorsun: "Korkunun içeriği nedir?" diyorsun. Korkunun malzemesi insanın kendi varlığınayabancı olmasıdır. Sadece tek bir korku vardır; birçok yoldan kendini açığa vurur, bin bir ayrı suratı vardırama temelinde korku tektir: "Özümde, ben olmayabilirim." Ve aslında bir anlamda olmadığın doğru.Tanrı var, sen yoksun. Ev sahibi yok, konuk var. Bu şüphe yüzünden - ve bu çok geçerli bir şüphe - içinebakmıyorsun. Varmış gibi rol yapıyorsun; eğer içine bakarsan olmadığını bileceksin. Bu çok derin ve kolayanlaşılır bir anlayıştır. Entelektüel değil varoluşçudur. İçinde, derinliklerinde "Olmayabilirim. O yüzdenbakmamakta fayda var. Dışarı bakmaya devam edeceğim." duygusudur. En azından seni kandırıyor, "benvarım" yanılsamasını devam ettiriyor. Ama bu "varlık" duygusu sahte olduğu için korku yaratır; onu herşey yok edebilir, herhangi bir derin karşılaşma onu paramparça edebilir. Sevgi onu parçalayabilir, birustayla tanışmak parçalayabilir, ağır bir hastalık parçalayabilir, birinin ölümüne şahit olmak parçalayabilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!