64 -> 83gerçeklerini görmek ve bu korkuların doğal olduğunun farkına varmaktır.Onları kabullenmektir!Korku ve suçluluk duygusu aynı şey midir?Korku ve suçluluk duygusu aynı şey değildir. Kabullenilen korku özgürlüğe dönüşür; inkar edilen,reddedilen, lanetlenen korku suçluluk duygusuna dönüşür. Eğer korkuyu durumun bir parçası olarak kabuledersen...Durumun bir parçasıdır. İnsan bir parçadır, çok küçük, minik bir parçadır; bütün ise engindir. İnsan birdamladır, çok küçük bir damladır; bütün ise dev bir okyanus. Bir titreme başlar: "Bütün içindekaybolabilirim; kimliğim kaybolabilir." Bu, ölüm korkusudur. Bütün korkular ölüm korkusudur. Ölümkorkusu ise yok olma korkusudur.İnsanın korkması, titremesi doğaldır. Eğer bunu kabullenirsen, hayatın bir gerçeği olduğunusöyleyebilirsen, eğer bütün olarak kabullenirsen, titreme anında durur ve korku -korkuya dönüşmüş olanenerji - serbest kalır ve özgürlüğe dönüşür. O zaman, eğer damla okyanusta kaybolsa bile, onun hâlâ oradaolduğunu bileceksin. Aslında, okyanusun tamamına dönüşecek. O zaman ölüm nirvana'ya dönüşür, ozaman kendini kaybetmekten korkmazsın. O zaman İsa'nın şu sözünü anlarsın: "Eğer hayatını kurtarırsan,onu kaybedersin ve eğer onu kaybedersen, kurtarırsın."Ölümün ötesine gitmenin tek yolu ölümü kabullenmektir. O zaman kaybolur. Korkusuz olmanın tek yolukorkuyu kabullenmektir. O zaman enerji serbest kalır ve özgürlüğe dönüşür. Ama eğer onu lanetlersen,bastırırsan, korktuğun gerçeğini gizlersen - eğer kendine bir zırh oluşturursan, kendini korumaya alır,savunmaya çekilirsen - o zaman suçluluk duygusu oluşuyor.Bastırılan her şey suçluluk duygusu yaratır; yasak olan her şey suçluluk duygusu yaratır; doğaya karşı olanher şey suçluluk duygusu yaratır. O zaman başkalarına yalan söylediğin, kendine yalan söylediğin içinsuçluluk duygusu hissetmeye başlarsın. Eğer kabullenirsen ve bu konuda bir çabaya girmezsen -yapacakbir şey yok- o zaman özgürlüğe dönüşür, korkusuzluğa dönüşür.Kendine çirkin, yanlış, günahkar olduğunu söyleme. Lanetleme. Sen neysen osun. Suçlu olma, suçlulukduygusu hissetme. Eğer yanlış olan bir şey varsa bile, yanlış olan sen değilsin. Belki yanlış davranmışolabilirsin ama bu, varlığının yanlış olduğu anlamına gelmez. Bazı hareketler yanlış olabilir ama varlık herzaman doğrudur.Sürekli başkalarını kendimin önemli ve güçlü olduğuna ikna etmeye çalıştığımı fark ettim. Bununnedenleri üzerinde meditasyon yaptım ve bence nedeni korku.Ego her zaman korkudan ortaya çıkar. Gerçekten korkusuz bir insanın egosu olmaz. Ego bir korumadır, birzırhtır. Korktuğun için şöyle ya da böyle bir insan olduğun intibası yaratmaya çalışıyorsun, hım? Busayede kimse cesaret edemez... aksi halde korkarsın, bu temelde korku. Güzel! Durumu derinden ve doğrutahlil etmişsin. Temel nedeni gördüğün zaman ise, her şey kolaylaşır. Aksi halde insanlar egoyla mücadeleiçine giriyor... ve asıl sorun ego değil. Yani o zaman bir semptomla savaşıyor olursun, gerçek hastalıkladeğil. Gerçek hastalık korkudur. Egoyla savaşmaya devam edebilirsin ve hedefi ıskalamış olursun çünküasıl düşman ego değil, o sahte bir şey. Kazansan bile, bir şey kazanmış olmazsın. Ve kazanman mümkündeğil; sadece gerçek bir düşman alt edilebilir, aslında varolmayan sahte bir düşman değil. O biraldatmacadır. Çirkin gördüğün bir yarayı kapatmak için üstüne bir süs eşyası koymak gibidir.Bir keresinde bir film yıldızının evinde kalıyordum ve beni tanıştırmak istediği birçok kişiyi davet etmişti.Orada bir aktris vardı ve çok güzel, kocaman bir kayışı olan harika bir saati vardı. Yanında oturan biri onasaat hakkında sorular sormaya başladı ve kadın endişelendi. Ben sadece izliyordum. Adam saati görmekistiyordu... ama kadın saatini çıkarmak istemiyordu. Adam ısrar etti ve sonunda kadın çıkarmak zorundakaldı. O zaman sorunun ne olduğunu anladım. Büyük, beyaz bir leke vardı, cüzzam lekesi. Cüzzamlekesini o harika saatin kayışı altında gizliyordu. Şimdi açığa çıkmıştı... terlemeye ve endişelenmeyebaşladı.
65 -> 83Ego da aynen böyledir. Korku vardır ama kimse korkusunu göstermek istemez, çünkü eğer korktuğunugösterirsen, seni daha fazla korkutmak isteyen insanlar sıraya girecektir. Derin bir korku yaşadığınıöğrendikleri zaman, herkes sana tekme atmak isteyecektir. Seni aşağılamak hoşlarına gider, kendilerindendaha zayıf birini bulmuşlardır. İnsanlar istismardan hoşlanır, o insana tekme atmak ister...O yüzden korku dolu her insan, bu korkunun etrafında büyük bir ego yaratır ve bu ego balonuna havapompalamaya devam edip durur. Zamanla bu balon çok büyür. Adolf Hitler, Ugandalı diktatör İdi Amin...bu tip insanlar çok şişirilmiştir. O zaman başkalarını korkutmaya başlar. Başkalarını korkutmaya çalışanherkesin aslında derin bir korku yaşadığını bilmelisin, yoksa neden çabalasın? Ne anlamı var? Korkmayanbiri neden seni korkutmak için çaba harcasın?Korku dolu insanlar rahat olabilmek için başkalarını korkutur. Artık ona dokunamayacağını, onunsınırlarına adım atamayacağını bilir.İyi görmüşsün... Bu da tam böyle bir durum. O yüzden egoyla savaşma. Bunun yerine korkuyu izle ve onukabullenmeye çalış. Bu çok doğal... hayatın bir parçası. Onu saklamaya gerek yok; başka biriymiş gibidavranmaya gerek yok. O korku orada... Bütün insanlar korku doludur. Bu, insanlığın bir parçasıdır. Onukabullen ve onu kabullendiğin an ego kaybolacaktır. Çünkü o zaman egonun orada olması için bir gerekkalmaz. Egoyla savaşmak işe yaramaz; korkuyu kabullenmek ise anında etki edecektir. O zaman bilirsin:Evet, bu sonsuz evrende o kadar küçüğüz ki; korkmamak mümkün mü? Ve hayat ölümle çevrilmiştir;korkmamak mümkün mü? Her an yok olabiliriz, küçük bir şey ters giderse yok oluruz; korkmamakmümkün mü? Kabullendiğin vakit korku zamanla yok olacaktır çünkü bir anlamı yok. Onu kabullendin,kanıksadın... Hepsi bu!Onu gizlemek için bir şeyler yaratmaya kalkışma. Ona karşı bir şey yarattığın zaman sadece üstü örtülür.Ben sana korku hissetmeyeceksin demiyorum; sadece korkmayacağını söylüyorum. Korku hâlâ oradaolacak ama sen korkmayacaksın. Anlıyor musun? Korkmak demek korkuya karşı olmak demektir: oradaolmasını istemiyorsun ama orada.Onu kabullendiğin zaman... Ağaçlar nasıl yeşillerle doluysa, insanlık da korku dolu. O zaman neyapacaksın? Ağaçlar saklanmıyor. Herkes bir gün ölecek. Korku, ölümün gölgesidir. Onu kabullen!Yalnız başımayken içimdeki bazı dizginleri bırakıp insanları sevebileceğimi hissediyorum amaonların bulunduğu ortama girdiğim an bütün kapılarım kapanıyor.Gerçek insanları sevmek zordur çünkü gerçek bir insan senin beklentilerini gerçekleştirmeyecektir. Böylebir amacı yok. O, bir başkasının beklentilerini gerçekleştirmek için yaşamıyor, kendi hayatını yaşamakzorunda. Ve ne zaman sana karşı olan ya da senin duygu, düşünce ve varlığınla uyum içinde olmayan biralana kayarsa bu sevgi zorlanıyor.Sevgiyi düşünmek çok kolaydır. Sevmek çok zordur. Bütün dünyayı sevmek çok kolaydır. Asıl zor olantek bir insanı sevmektir. Tanrı'yı ya da insanoğlunu sevmek çok kolaydır. Asıl sorun gerçek bir insanlakarşılaştığın zaman yaşanır. Onunla birlikte yürümek için büyük değişimler geçirmek, büyük mücadelelervermek zorundasın.O senin kölen olmayacak ve sen de ona köle olmayacaksın. Asıl sorun da buradan kaynaklanıyor. Eğersen bir köle olacaksan, ya da o köle olacaksa ortada bir sorun yok. Asıl sorun kimsenin bu dünyaya kölelikyapmak için gelmemiş olması. Kimse köle olamaz. Herkes özgür bir bireydir... bütün varlık özgürlüktenoluşur. İnsan özgürlüktür.Unutma... bu gerçek bir sorun, senin şahsınla ilgili bir şey değil. Sorun, sevgi olgusuyla ilgilidir. Bunu şahsibir soruna dönüştürme yoksa çok zorlanırsın. Herkes az ya da çok aynı sorunla karşılaşmak zorunda.Sevgide zorluk yaşamamış tek bir insanla bile karşılaşmadım. Bunun sevgiyle bir ilgisi var, sevgidünyasıyla.İlişkinin kendisi seni sorun çıkartacak durumlara getiriyor; ve onları yaşamak iyidir. Doğu'da, insanlar bu
- Page 1 and 2:
1 -> 83cesaretEğer cesur değilsen
- Page 3 and 4:
3 -> 83CESARET NEDİRBaşlangıçta
- Page 5:
5 -> 83huzurunda kim olduğunu bile
- Page 8 and 9:
8 -> 83O zaman ne yapmalı? Yapıla
- Page 10 and 11:
10 -> 83doğru kabul ettiğin zaman
- Page 12 and 13:
12 -> 83Asla inanma. Eğer güvenmi
- Page 14 and 15: 14 -> 83acil bir durumdu. Kör adam
- Page 16 and 17: 16 -> 83olabilirse, ona çakravarti
- Page 18 and 19: 18 -> 83O sahipliği arttırmak iç
- Page 20 and 21: 20 -> 83bir kitap yazarsan, hiç ki
- Page 22 and 23: 22 -> 83meşalesini her iki uçtan
- Page 24 and 25: 24 -> 83Aslında korkan bu "BEN" di
- Page 26 and 27: 26 -> 83kadar güçlü ki, onu yenm
- Page 28 and 29: 28 -> 83derler. Eğer o görücü u
- Page 30 and 31: 30 -> 83Ancak eğer böyle konuşur
- Page 32 and 33: 32 -> 83götürmez. Korkmaya devam
- Page 34 and 35: 34 -> 83o zaman "Bu pasta çok lezz
- Page 36 and 37: 36 -> 83ve başka hiçbir şeyi umu
- Page 38 and 39: 38 -> 83Artık eski kalıpları ger
- Page 40 and 41: 40 -> 83Onu Nelson'ın yendiğini s
- Page 42 and 43: 42 -> 83file:///E:/E-K%C4%B0TAPLAAR
- Page 44 and 45: 44 -> 83başkalarının önüne koy
- Page 46 and 47: 46 -> 83dünya düzenine uyum sağl
- Page 48 and 49: 48 -> 83Eğer bir korkaksan, bunun
- Page 50 and 51: 50 -> 83Babam yanıtladı: "O benim
- Page 52 and 53: 52 -> 83gibi, bıkkınlık içinde
- Page 54 and 55: 54 -> 83Zihin tarihinin tamamı, b
- Page 56 and 57: 56 -> 83Bir ifade vardır, bazen "b
- Page 58 and 59: 58 -> 83aynı yaşam formu, tam şu
- Page 60 and 61: 60 -> 83sıkıntılarını, keyifle
- Page 62 and 63: 62 -> 83O yüzden, benim için basi
- Page 66 and 67: 66 -> 83zorlukları görüp kaçmay
- Page 68 and 69: 68 -> 83Birçok şekilde parçalana
- Page 70 and 71: 70 -> 83Neden kendimi ortaya koymak
- Page 72 and 73: 72 -> 83okyanusunda bir dalga gibi
- Page 74 and 75: 74 -> 83Ev sahibi tekrar köpeğe b
- Page 76 and 77: 76 -> 83Şimdi tek yapabileceğin
- Page 78 and 79: 78 -> 83neredeyse durur gibi olur.B
- Page 80 and 81: 80 -> 83hayatın akıyor ve ilk and
- Page 82 and 83: 82 -> 83kimse yok.Ama İsa gücün