11.07.2015 Views

OSHO - Cesaret - E-Kitap Ä°ndir - E-Kitap Oku

OSHO - Cesaret - E-Kitap Ä°ndir - E-Kitap Oku

OSHO - Cesaret - E-Kitap Ä°ndir - E-Kitap Oku

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

82 -> 83kimse yok.Ama İsa gücünü ve yetkisini Tanrı'dan alıyor: Onun kutsal oğlu. Papa yetkisini İsa'ya dayandırıyor: Onunşaşmaz ve tek temsilcisi. Bu şekilde devam ederek, en alt seviyedeki rahibe kadar ulaşıyorlar... Ama birTanrı yok; o, sadece senin korkun. Sen tek başına yaşayamadığın için Tanrı'nın icat edilmesini istedin.Hayatı yaşama, onun güzellikleriyle, keyifleriyle, sıkıntılarıyla ve sancılarıyla yüzleşme gücün yoktu. Senikoruyan biri olmadan, üzerinde bir korunma şemsiyesi olmadan onları tek başına yaşamaya hazır değildin.Sen korktuğun için bir Tanrı istedin. Ve her yerde kalpazanlar vardır. Sen istediğin zaman her şeyi hemenyaparlar.Senin korkmamanı sağlayan bu Tanrı fikrini bırakmalısın. Korkuyu yaşaman ve insanoğlunun bir gerçeğiolarak kabullenmen gerekir. Ondan kaçmaya gerek yok. Asıl gerekli olan onun derinine girmen. Vekorkunun ne kadar derinine inersen aslında olmadığını o kadar net görürsün.Korkunun tabanına ulaştığın zaman ise sadece güleceksin, korkacak bir şey yoktur.Ve korku kaybolduğu zaman geride masumiyet kalır. Ve o masumiyet summum bonum, yani dindaradamın gerçek özüdür.O masumiyet güçtür.O masumiyet varolan tek mucizedir.Bu masumiyetten her şey olabilir ama bir Hıristiyan olmaz, bir Müslüman olmaz. Masumiyetten sadecesıradan bir insan olarak çıkacaksın, sıradanlığını her şeyinle kabullenen, keyifle yaşayan ve tüm varoluşaşükreden biri olacaksın; ama Tanrı'ya değil, çünkü o sana başkaları tarafından verilmiş bir fikirdir.Ama varoluş bir fikir değildir. O senin her tarafında, içinde ve dışında. Tam masumiyete ulaştığın zamanderin bir şükran - buna dua demeyeceğim çünkü duada sen bir şey istiyorsun; o yüzden derin bir şükrandiyorum - derin minnet duygusu yükselir. Sen bir şey istemiyor, sana zaten verilmiş olan bir şey içinşükranlarını sunuyorsun.Sana çok şey verilmiştir. Buna layık mısın? Bunu hak ediyor musun? Varoluş senin üzerinden o kadar çokşey dökmeye devam ediyor ki, daha fazlasını istemek çok çirkin bir şey. Şu ana kadar aldıklarına minnetduyman gerekir. İşin en güzel kısmı, ne kadar minnet duyarsan, varoluş seni o kadar ödüllendiriyor. Bu birdöngüye dönüşüyor: Daha çok aldıkça daha çok minnet duyuyorsun; daha çok minnet duydukça, dahafazla alıyorsun... Bunun sonu yok; bu, sonsuz bir süreçtir.Ama unutma: Tanrı hipotezi gitmiştir. Ona hipotez dediğin zaman Tanrı fikri çoktan bırakılmış demektir.Korksan da, korkmasan da artık geri dönüş yoktur; o olay aşılmıştır.Şimdi gidecek tek yol, korkuna doğru yol almaktır.Sessizce ona gir ki, derinliğini bulabilesin.Ve bazen, çok da derin olmadığını görürsün.Bir hikâye:Geceleyin yürümekte olan bir adamın ayağı kaymış ve kayadan düşmüş. Orada çok derin bir uçurumolduğunu bilen adam yüzlerce metre düşmekten korktuğu için, kayanın üzerinde olan bir dala tutunmuş.Gecenin karanlığında dipsiz uçurumdan başka hiçbir şey göremiyormuş. Bağırmış, sadece kendi sesiyankılanmış; onu duyacak kimse yokmuş.Adamın bütün bir gece boyunca nasıl bir işkence yaşadığını tahmin edebilirsin. Her an ölümün soluğunuhissetmiş, elleri soğuyormuş, gücünü kaybediyormuş... gün ağarırken aşağıya bakıp gülmüş: uçurum falanyokmuş! Sadece on beş santim aşağıda bir kaya varmış. Bütün gece orada uyuyabilir, rahatça

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!