11.07.2015 Views

OSHO - Cesaret - E-Kitap Ä°ndir - E-Kitap Oku

OSHO - Cesaret - E-Kitap Ä°ndir - E-Kitap Oku

OSHO - Cesaret - E-Kitap Ä°ndir - E-Kitap Oku

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

46 -> 83dünya düzenine uyum sağlamış olan insanlar, kendilerini yok etmiş olan insanlardır.Bunun çok büyük bir cesaret, çok güçlü bir özgürlük duygusu gerektirdiği kesin; aksi halde bütün dünyayakarşı tek başına direnemezsin. Ama bütün dünyaya karşı çıkmak o kadar büyük bir keyif, neşe ve lütufturki, hayatlarında hiç toplumla uyumsuzluk yaşamamış olanlar bunu anlayamaz.İnsanlık tarihindeki bütün büyük isimler toplumlarında birer çıban başı olmuştur. İnsanoğlununmutluluğuna ve dünyanın güzelliğine katkı yapmış olan bütün insanlar, toplumlarıyla çatışma içindeolmuştur. Uyumsuz olmak çok değerli bir niteliktir.Hiçbir noktada taviz verme. İlk uzlaşma, senin yıkımının başlangıcıdır.Bununla, inatçı olman gerektiğini söylemiyorum; eğer bir şeyin doğru olduğunu görüyorsan, ona uy. Amabir şeyin doğru olmadığını fark ettiğin an, bütün dünya doğru olduğunu hissediyor olsa bile, o şey artıksenin için doğru değildir. Konumunu sabitle. Bu sana dayanma gücü, azim ve belli bir bütünlük verecektir.Uyumsuz olmak demek, egoist olmak demek değildir. Eğer bir egoistsen, er ya da geç uzlaşmaya gidersin.Ne zaman daha egoist olmanı sağlayacak bir grup insan, bir toplum ya da bir ülke bulursan, hemen otopluma uyum sağlarsın. Gerçek uyumsuz mütevazı bir insandır, o yüzden kimse onu içine çekemez. Oözgürdür, çünkü egosundan özgürleşmiştir.Benim anlayışıma göre sadece zeki olan ve birey olan insanlar dışlanır. İtaatkâr insanlar, bireyselliğiolmayan insanlar, ifade özgürlüğü olmayan insanlar, hiçbir şeye hayır diyemeyen, kendi arzusuna karşıolsa bile evet demeye hazır olan insanlar bu dünyada saygın bir konuma yükselirler. Onlar başkan olur,onlar başbakan olur. Onlar,sırf intihar etmiş oldukları için her şekilde saygı görürler. Onlar artıkyaşamıyor, fosilleşmiş durumdalar. Yaşayan bir insanı nasıl belirli bir kalıp içine sokabilirsin? Her bireyözgündür. Neden bir başkasının kalıbına sığsın ki?Dünyadaki bütün mutsuzluk çok basit bir şekilde açıklanabilir: Herkes, doğalarının olmalarını istediği şeyinne olduğu araştırılmadan, başkaları tarafından kesilip, kalıplanarak bir düzene uyduruluyor. Varoluşa birfırsat bile vermiyorlar. Çocuk doğduğu andan itibaren onu bozmaya başlıyorlar. Tabii, tamamen iyi niyetliolarak. Hiçbir ebeveyn bunu bilinçli olarak yapmıyor ama onlar da aynı şekilde şartlandırılmışlar. O daaynı şeyi çocuğuna uyguluyor; başka bir yol bilmiyor ki.İtaat etmeyen çocuk sürekli ayıplanıyor. İtaatkâr çocuk ise sürekli övülüyor. Peki ama sen hiç itaatkâr birçocuğun herhangi bir yaratıcı alanda dünyaca ünlü olduğunu gördün mü? Sen hiç edebiyat, barış ya dabilim Nobel ödülü almış itaatkâr bir çocuk duydun mu? İtaatkâr çocuk sıradan kalabalığın bir parçası olur.Ben her yerde sürekli bir uyumsuz olarak yaşadım ve her anını, her damlasını keyifle yaşadım. Sadecekendin olmak o kadar güzel bir yolculuk ki.NEYDEN ÖZGÜR, NE İÇİN ÖZGÜRAsla bir şeyden özgür olma şeklinde düşünme; her zaman ne için özgür olma şeklinde düşün. Aradaki farkçok büyüktür, hem de çok büyük. Sakın neyden diye düşünme, ne için diye düşün. Tanrı için özgür ol,gerçek için özgür ol; ama kalabalıktan özgürleşme, kiliseden özgürleşme, şundan ya da bundan özgürleşmegibi düşünme. Bir gün oldukça büyük bir mesafe kat edebilirsin ama asla özgür olamazsın, asla. Bu birçeşit baskı kurma olacaktır.Neden kalabalıktan bu kadar korkuyorsun? Eğer bir çekim varsa, o zaman korkun sana ait olan bu çekimigösterecektir, senin çekimini. Nereye gidersen git, kalabalık sana hükmedecektir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!