34 -> 83o zaman "Bu pasta çok lezzetli" dersin. Sevgiyi yaşayan bir insan için ölüm bile herhangi bir şey ifadeetmez.SINIRLARI OLMAYAN BİR DÜNYASevgi, sınırları olmayan bir dünyaya, sonsuz bir dünyaya açılan kapıdır. Sevgi başlar ama asla bitmez; birbaşlangıcı vardır ama bitişi yoktur.Bir şeyi unutma: Normalde zihin müdahale eder ve sevginin kendi sonsuzluğuna ve alanına izin vermez.Eğer bir insanı gerçekten seviyorsan ona sonsuz alan verirsin. Senin varlığın, onun içinde büyüyeceği,birlikte büyüyeceğiniz bir alandan ibarettir. Zihin devreye girer ve ona sahip olmaya çalışır. O zaman sevgiyok olur. Zihin çok aç gözlüdür. Zihin açgözlülüktür. Zihin çok zehirlidir. O yüzden eğer biri sevgidünyasına adım atmak istiyorsa, zihnini geride bırakmak zorundadır. Zihnin müdahalesi olmadan yaşamakzorundadır. Zihin, kendi alanında kullanıldığı zaman iyidir. Pazar yerinde ona ihtiyaç duyulur ama sevgidedeğil. Bir bütçe hazırlamaya çalışırken işe yarar ama iç dünyada derinleşmek için ona ihtiyaç yoktur.Matematik için zihne ihtiyaç vardır; meditasyon için yoktur. Zihnin kendi kullanım alanı vardır ama bukullanışlılık sadece dış dünya içindir. İç dünyayla hiçbir ilgisi yoktur. O yüzden daha fazla sev. Şartsız sev.Sevgi ol. Bir koridor ol. Sevgiyi yaşa.Kuşlar ve ağaçlar, dünya ve yıldızlar, kadınlar ve erkekler. Herkes anlıyor. Siyah ve beyaz, sadece tek birdil var ve bu dil de evrenin dilidir. Bu dil sevgidir. O yüzden bu dil ol. Ve sen sevgi olduğun zaman,sınırları olmayan yepyeni bir dünya senin için açılacaktır.Sakın unutma, insanların kapalı olmasına neden olan şey zihindir. Zihin açıklıktan çok korkar çünkü zihinancak korkunun olduğu yerde varolabilir. Bir insan ne kadar korkusuzsa, zihnini o kadar az kullanır. Birinsan ne kadar korkarsa zihnini o kadar fazla kullanır.Korktuğun zaman, kaygı duyduğun zaman, seni rahatsız eden bir şey olduğu zaman zihnin hemenodaklandığını gözlemlemiş olabilirsin. Kaygı duyduğun zaman zihin çok fazla öne çıkar. Kaygı olmadığızaman zihin geri çekilir.Her şey yolunda giderken ve korku yokken zihin geri planda kalır. Ancak bir şeyler ters gitmeye başladığızaman zihin hemen öne atlar ve liderliği ele alır. Tehlike yaşandığı zaman lider olur. Zihin tıpkıpolitikacılar gibidir. Adolf Hitler, otobiyografisi olan Mein Kampf da, "Eğer liderlikte kalmak istiyorsanülkeyi korku altında tutmalısın. Sürekli komşu ülkelerin saldırı hazırlığı içinde olduğuna, saldırmak içinhazırlanan ülkeler olduğuna dair dedikodular yaymalısın." diye yazmıştı.. İnsanlara huzur verme çünkühuzurlu toplumlar politikacıları önemsemez. İnsanlar gerçekten huzurluysa, politikacılar anlamsız olur.Eğer insanları sürekli korku içinde tutarsan politikacı güçlü olur.Ne zaman bir savaş olsa, politikacılar büyük insanlara dönüşür. Churchill, Hitler, Stalin ya da Mao;bunların hepsi savaşların birer ürünü. Eğer İkinci Dünya Savaşı yaşanmasaydı ne Winston Churchill, neHitler, ne de Stalin olurdu. Savaş, topluma hükmetme, lider olma fırsatı sunar, ortam yaratır. Zihninpolitikası da tam olarak aynıdır.Meditasyon, zihnin giderek daha az şey yapacağı bir ortam yaratmaktan başka bir şey değildir. O kadarkorkusuz, o kadar sevgi dolu, o kadar huzurlusun ki... Yaşanan olay seni o kadar tatmin ediyor ki, zihninsöyleyecek bir şeyi kalmıyor. O zaman zihin giderek geriye çekiliyor, arkada kalıyor ve aradaki mesafeartıyor. Bir gün zihin tamamen geride kalıyor ve o zaman sen evren oluyorsun. O zaman artık bedeninlesınırlı kalmıyorsun, hiçbir şey içinde hapis kalmıyor saf bir boşluk oluyorsun.Tanrı işte budur. Tanrı saf boşluktur.
35 -> 83Sevgi bu saf boşluğa giden bir yoldur. Sevgi araçtır ve varılacak yer de Tanrı.KORKAN İNSANLAR, BÜYÜK BİR SEVGİ KAPASİTESİNE SAHİP OLAN İNSANLARDIR. Korku,sevginin olumsuz bir yüzüdür. Eğer sevginin akmasına izin verilmezse, korkuya dönüşür. Eğer sevgiakışına engel olunmazsa korku ortadan kaybolur. O yüzden sadece sevgi yaşanan anlarda korku bulunmaz.Eğer bir insanı seversen birden korku ortadan kalkar. Sevgililer, korkusuz olan tek insanlardır; ölüm bilesorun yaratmaz. Sadece sevgililer engin bir dinginlik ve korkusuzluk içinde ölebilir.Ancak, her zaman ne kadar çok seversen, o kadar çok korku hissediyorsun. O yüzden kadınlarerkeklerden daha fazla korku hisseder, çünkü kadınların sevgi potansiyeli daha fazladır. Bu dünyadasevgini hayata geçirmek için karşında çok az fırsat olduğundan, bu sevgi sürekli senin etrafındasürüncemede kalıyor. Ve eğer bir potansiyel sürüncemede kalırsa, karşıtına dönüşür. Kıskançlığadönüşebilir; bu da korkunun bir parçasıdır. Sahiplenmeye dönüşebilir; bu da korkunun bir parçasıdır. Hattanefrete bile dönüşebilir; bu da korkunun bir parçasıdır. O yüzden daha fazla sevgi dolu ol. Şartsız sev.Mümkün olan en çok yoldan sev. İnsan milyonlarca şekilde sevebilir.Bir insan yoldan geçen bir yabancıyı bile sevebilir. O sevgi duygusunu hissedip sonra kendi yoluna devamedebilirsin.Konuşmaya bile gerek yok. Bunu ifade etmeye bile gerek yok. İnsan bu duyguyu hissedip kendi yolunagidebilir. İnsan bir taşı sevebilir. İnsan bir ağacı, gökyüzünü, yıldızları sevebilir. İnsan arkadaşını, kocasını,çocuklarını, babasını, annesini sevebilir. İnsan milyonlarca şekilde sevebilir.UNUTMA: CESARET KORKUSUZLUK DEMEK DEĞİLDİR. Eğer bir insan korkusuzsa, ona cesurdiyemezsin. Bir makineye cesur diyemezsin, o korkusuzdur. <strong>Cesaret</strong> sadece korku okyanusu içindevarolabilir. <strong>Cesaret</strong>, korku okyanusu içinde bir adadır. Korku vardır ama bu korkuya rağmen insan o riskigöze alır; işte cesaret budur. İnsan titrer, insan karanlığa girmekten korkar ama yine de girer. İnsan,kendine rağmen adım atar; cesur olmanın anlamı budur. Bu, korkusuzluk demek değildir. Korku doluolmak ama onun altında ezilmemek demektir.En büyük sorun sevgiye adım attığın zaman ortaya çıkar. O zaman korku ruhunu sarmalar, çünkü sevmekdemek ölmek demektir; diğerinin içinde yok olmak demektir. Bu, ölümdür; hem de normal bir ölümdençok daha derin bir ölüm. Normal ölümde sadece beden ölür; sevgi içindeki ölümde, ego ölür. Sevmek içinçok büyük bir cesaret gerekir. Etrafında oluşacak bütün o korkuların kuşatmasına rağmen devam etmekapasitesine sahip olmak gerekir.Risk ne kadar büyükse, gelişme olasılığı o kadar büyüktür. O yüzden hiçbir şey bir insanı sevgi kadarolgunlaştıramaz. Sevgiden korkan insanlar çocuk olarak kalır; olgunlaşmamış, yani ham olarak. Seniolgunlaştıran tek şey sevginin ateşidir.NE KOLAY NE DE ZOR: SADECE DOĞALSevgi, doğal bir bilinçlilik durumudur. Ne kolay, ne de zordur. Bu sözcükler ona uygulanamaz. Bir çabaolmadığı için ne kolay olabilir ne de zor. Nefes almak gibi bir şey! Kalbin atması, kanın vücudundadolaşması gibi bir şey.Sevgi senin varlığındır. Ama bu sevgi neredeyse imkansız olmuştur. Toplum buna izin vermez. Toplumseni öyle bir şartlar ki, sevgi imkansız olur ve ancak mümkün olan tek şey olarak nefret ortaya çıkar. Ozaman nefret kolaydır; sevgi ise sadece zor değil, imkansız olur. İnsan çarpıtılmıştır. Eğer insan en baştançarpıtılmazsa onu köleleştirmek imkansız olur. Politikacılar ve din adamları çağlar boyunca derin bir gizliittifak içinde olmuştur. İnsanlığı bir köle topluluğuna dönüştürmek için işbirliği yapmıştır. İnsandaki hertürlü başkaldırı duygusunu yok ediyorlar; ve sevgi bir başkaldırıdır, çünkü sevgi sadece kalbin sesini dinler
- Page 1 and 2: 1 -> 83cesaretEğer cesur değilsen
- Page 3 and 4: 3 -> 83CESARET NEDİRBaşlangıçta
- Page 5: 5 -> 83huzurunda kim olduğunu bile
- Page 8 and 9: 8 -> 83O zaman ne yapmalı? Yapıla
- Page 10 and 11: 10 -> 83doğru kabul ettiğin zaman
- Page 12 and 13: 12 -> 83Asla inanma. Eğer güvenmi
- Page 14 and 15: 14 -> 83acil bir durumdu. Kör adam
- Page 16 and 17: 16 -> 83olabilirse, ona çakravarti
- Page 18 and 19: 18 -> 83O sahipliği arttırmak iç
- Page 20 and 21: 20 -> 83bir kitap yazarsan, hiç ki
- Page 22 and 23: 22 -> 83meşalesini her iki uçtan
- Page 24 and 25: 24 -> 83Aslında korkan bu "BEN" di
- Page 26 and 27: 26 -> 83kadar güçlü ki, onu yenm
- Page 28 and 29: 28 -> 83derler. Eğer o görücü u
- Page 30 and 31: 30 -> 83Ancak eğer böyle konuşur
- Page 32 and 33: 32 -> 83götürmez. Korkmaya devam
- Page 36 and 37: 36 -> 83ve başka hiçbir şeyi umu
- Page 38 and 39: 38 -> 83Artık eski kalıpları ger
- Page 40 and 41: 40 -> 83Onu Nelson'ın yendiğini s
- Page 42 and 43: 42 -> 83file:///E:/E-K%C4%B0TAPLAAR
- Page 44 and 45: 44 -> 83başkalarının önüne koy
- Page 46 and 47: 46 -> 83dünya düzenine uyum sağl
- Page 48 and 49: 48 -> 83Eğer bir korkaksan, bunun
- Page 50 and 51: 50 -> 83Babam yanıtladı: "O benim
- Page 52 and 53: 52 -> 83gibi, bıkkınlık içinde
- Page 54 and 55: 54 -> 83Zihin tarihinin tamamı, b
- Page 56 and 57: 56 -> 83Bir ifade vardır, bazen "b
- Page 58 and 59: 58 -> 83aynı yaşam formu, tam şu
- Page 60 and 61: 60 -> 83sıkıntılarını, keyifle
- Page 62 and 63: 62 -> 83O yüzden, benim için basi
- Page 64 and 65: 64 -> 83gerçeklerini görmek ve bu
- Page 66 and 67: 66 -> 83zorlukları görüp kaçmay
- Page 68 and 69: 68 -> 83Birçok şekilde parçalana
- Page 70 and 71: 70 -> 83Neden kendimi ortaya koymak
- Page 72 and 73: 72 -> 83okyanusunda bir dalga gibi
- Page 74 and 75: 74 -> 83Ev sahibi tekrar köpeğe b
- Page 76 and 77: 76 -> 83Şimdi tek yapabileceğin
- Page 78 and 79: 78 -> 83neredeyse durur gibi olur.B
- Page 80 and 81: 80 -> 83hayatın akıyor ve ilk and
- Page 82 and 83: 82 -> 83kimse yok.Ama İsa gücün