11.07.2015 Views

Sayı 02 - Antalya Rehberler Odası

Sayı 02 - Antalya Rehberler Odası

Sayı 02 - Antalya Rehberler Odası

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Göbekli TepeAraştırma TarihçesiGöbekli Tepe 1963 yılında Türk-Amerikan ortak yüzey araştırmalarındasaptanmış ve PeterBenedict tarafından 1980 yılındayayımlanmış, ancak bu yerleşiminönemi o dönemde anlaşılmamıştır.Höyüğün yamaçlarında çoksayıda bulunan taş aletlerden vebüyük boyutlu düzgün işlenmiştaşlardan, burasının insanoğlununilk yerleşik hayata geçtiği, yaniavcı toplayıcılıktan Neolitik Dönemintarımcılığına geçişin gerçekleştiğibir yer olduğunu ilk etaptaanlamak mümkün değildi. Benedict,Göbekli Tepe’yi kesinlikleözel bir yer olarak tanımlamamıştı.O sadece buradan, 1963 yılındaTürkiye’nin güneydoğu illerindeyapılan bir arkeolojik survey sonrasında- arkeolojide sistematikolarak yapılan yüzey araştırmalarıiçin kullanılan bir terim - olası eneski yerleşme yeri “adaylarının’’yer aldığı uzun buluntu yeri listesindebilimsel anlamda ilk kezsöz etmişti.Benedict, Göbekli Tepe’de birmezar olduğunu raporunda belirtiyor.Mezarların hangi dönemeait olduğunu belirtmemiş olsaKazı Alanından, Fotoğraf: Özgür Doğanda, yazıdan Benedict’in OrtaÇağ ya da daha yakın dönemlereait bir mezarlıktan bahsettiğianlaşılmakta.Acaba Benedict “T” biçimlidikilitaşları mezar taşları mısanmıştı ve bu nedenle mi tepedekibir mezarlıktan söz etmişti?Oysa tepede kesinlikle bir mezaryoktu.Peki, insanların henüz çanakçömlekçiliğibilmediği, avcıtoplayıcıolarak yaşadığı, ancakbüyük sanatsal yapıları ortayakoyabildiği bu geçiş dönemi nedendaha önce keşfedilmemişti?Bu olgu, Batılı kazı bilimcilerinİncil’deki Kutsal Ülke’yle ilgilisöylemleri ispatlama hırslarıylaaçıklanabilir. İncil’in izinden gidenkazıbilimciler, dev duvarlarıylaEriha’yı (Jericho) keşfettiler. Ürdün’dekibu yer, üzerinde fazlatartışılmadan insanlığın ilk büyükyerleşim alanı ilan edildi. Eriha’daÖlü Deniz’in kuzey sınırında yeralan ve günümüzde Tell es-Sultanolarak adlandırılan yerde, HıristiyanAvrupa’sının çok iyi tanıdığıbir yerleşme söz konusuydu.Eriha’nın fethi ve Yeşu’nun başkayollarla savaşması hikayesini bilirmisiniz? Yeni Kudüs İncil’indekiçeviride şu olaylar yer almakta:“Ama yedinci günde, sabahın ilkışıklarıyla yola koyuldular ve alışılmışolduğu gibi kentin etrafınıyedi kere dolaştılar; ama sadeceo gün kenti yedi kere dolaşmışlardı.Yedincisinde rahip borazanıüflediğinde, Yeşu halka şunlarısöyledi: Yükseltin savaş çığlıklarınızı!Çünkü efendimiz kenti sizindenetiminize verdi. Kentin içindene varsa her şeyi ile, efendimizinonuruna yok edilmeye adandı.Bunu takiben halkın savaş çığlıklarıyükseldi ve koç boynuzuborazanlar üflendi. Halk borazanınsesini duyduğunda savaş çığlıklarısustu. Kent duvarları yıkıldı vehalk kentin içindeki en yakın yerehücum etti. İşte böylece fethettilerkenti’’ (Yeşu, 6, 11-20).İncil’deki Musevi borazan sesleriyıkılan Eriha duvarlarının hikayesiningünümüze kadar gelen etkisi,çalışma alanımızdaki araştırmatarihinin ne kadar ilginç olduğunubizlere gösteriyor. Evet, bu yüzdenÖlü Deniz’deki Tell es-Sultan’dakikazıları yöneten ünlü arkeologKathleen Kenyon, İncil’deki hikayenedeniyle -bu olay bu şekildeyorumlanmış olsun ya daolmasın- MÖ 2. binin sonlarınatarihlenebilecek olayı, Eriha’dabulduğu Taş Çağı duvar kalıntılarıylakarşılaştırarak yorumlamıştır.Onun görüşüne göre, İncil’de anlatılangösterişli kent duvarları,bulduğu Taş Çağı kalıntılarıylaaynıdır. Tell es-Sultan’daki ilkkalıntıları 1868 yılında CharlesWarren başlatır. 1907 ve 1909yılında Teolog Ernst Sellin ve KlasikArkeolog Carl Watzinger, Telles-Sultan’daki kazılara devamederler.Eriha eski tabakalarının, dahaçanak çömleğin hiç olmadığı40>41 ANTALYA REHBERLER ODASI DERGİSİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!