Türk Şiirinden Üç Şair I. BölümMehmet ULUSOY, RehberToplumcu GerçekçilerAhmed Arif<strong>Antalya</strong> <strong>Rehberler</strong> Odası’nın çıkardığıve yıllardır eksikliğini hissettiğimizARO Dergi’nin 2. sayısındasiz sayın rehber üyelerimizeedebiyatımızın değerli ozanlarınıtanıtmak ve yaşamlarını ve şiirleriniörnekleriyle incelemek ve tartışmakistiyorum. Bu isteğimin enönemli nedeni, çok değerli rehbercamiasına Türk Şiirinin derinliğinintadına varmaları açısından olabildiğincekatkı sağlamaktır.Ülkemizin en büyük sorunlarındanbiri şüphesiz okuma alışkanlığınınistatistiksel düşüklüğüdür. Bunakarşın gerek gündelik yaşamdagerekse sanat çevrelerinde özellikle80’lerle gelişen derin bir yüzeysellikkültür yaşamımızı dahada sığlaştırmıştır. “Bilgi sahibiolunmadan Fikir sahibi” olunan günümüzdeadları (ne yazık ki) “KartpostalŞairliğine” çıkan kimi yazınadamımızın yaşamlarından kısabirer kesit sunmak istiyorum. 12Eylül’le politika ve sanattan uzakdurulmasının gerekli olduğunudaha üniversite kaydına gittiğimilk Ankara seyahatimde kendi ailemdenyaşamış (19 yaşında idim)biri olarak aradan 30 yıl geçtiktensonra bile gençliğimizin halen politikayave sanata uzak durduğunugörmekteyim. Sanat adı altındayazılı ve görsel medyada yer alanKâr - Tiraj - Reyting kıskacınaalınmış Piyasa-Sanatına alternatifbir bakış açısını sunmak istedim.Yazınımızın seçkin eserleri okunmuyor,bunun yerine dramatik kurgususağlam, prodüksiyon bütçesiyüksek ve reytingi bol dizilerdenöğreniliyor. Yani okunmuyor...Okuma alışkanlığı yüksek bir düzeydebulunan Rehber - Meslektaşlarımızaşiir penceresini açarakfarklı bir kulvarda ülkemizin kültürdeğerlerini paylaşma isteğim buyazının oluşmasındaki en büyüketken oldu.Sanatın her alanında olduğu gibişiir de duygu ve düşünceleri ifadeetme yöntemlerinden biridir.Ancak şiir en yalın ve araç kullanılmadanifade edilen; tuval,fırça veya ıspatula kullanılmadanicra edilir. Resim, heykel veyasinemadan bile etkili olup sözleduygu, coşku veya hüzün yaratabilentek disiplindir. İncelemedeToplumcu - Gerçekçi şairlerlebaşlayarak diğer çalışmalar içinde şimdiden uygun bir zeminoluşturmaya çalıştım.Bu bağlamda bizimle aynı dönemdeyaşamış olmamalarınakarşın, Ahmed Arif, Nazım Hikmetve Rıfat Ilgaz gibi Toplumcu- Gerçekçilerin en tanınmışlarınıincelemeye konu etmeye çalıştım.Her ne kadar asıl toplumcu-gerçekçiler40’lar kuşağı olarak adlandırılsalarda, bu kuşak 2. DünyaSavaşı’na girmemiş ve çok yoksulülkemizin koşullarına uygun olarakşiir yazmışlardır. Ortak konularıözgürlük-eşitlik ve bağımsızlıktır.Haksızlık etmeme adına; İlhamiBekir Tez, Hasan İzzettin Dinamo,Rıfat Ilgaz, Cahit Irgat, NiyaziAkıncıoğlu, A. Kadir, Ömer FarukToprak, Enver Gökçe, MehmetKemal, Ahmet Arif, Vedat Türkalive Abdülkadir Demirkan bukuşağın başlıca temsilcileridir.Nazım Hikmet12>13 ANTALYA REHBERLER ODASI DERGİSİRıfat IlgazAhmed Arif
Bu kuşaktan olmamasına karşınNazım Hikmet’i de tüm toplumcugerçekçilerinöncülü ve yolunuserbest nazım devrimiyle açmışbir şair olarak ekledim.İncelemeye Ahmed Arif ile başlamayı-alfabetik kaygılarım olmamasınakarşın- uygun gördüm.Mütevazı eğitimi, çok parıltılı olmayanözgeçmişi ve de sarayadayanmayan soyağacı ve şairinkoca hayatına sığdırdığı tek kitabıile Ahmed Arif 60’lı, 70’li yıllarınpolitik sahnesinin şüphesiz ensevilen şairi olmuştur.Ahmed Arif, 1927 yılındaDiyarbakır’da doğmuştur. DoğuAnadolu’nun tüm yöresel - feodaldeğer yargıları (hatta aşiretyaşamı) içinde yetişmiş, lisedensonra Ankara Dil Tarih ve CoğrafyaFakültesi’nde Felsefe öğrenimigörmeye başlamıştır. 1950 senesindeAnayasanın meşhur 141.maddesine muhalefetten iki defatutuklanması ile öğrenimini debitiremeyen ozan, yaşamını ölümünekadar gazeteci - düzeltmenteknikeleman olarak sürdürmüş,Ankara’yı terk etmemiştir.Çeşitli dergi ve gazetelerde çalışanAhmed Arif, 1950’nin baskıcıpolitik ortamında yıllarca şiirleriyayınlanmayan bir şair olarakanılır. Döneminde özellikle OrhanVeli’nin şiir anlayışının popülerolmasına karşın, kendisininNazım Hikmet’in şiir anlayışınıbenimsemesi ve de ona Anadolu’luğukatması en belirginözelliğidir. Şiirlerinde yöreselağzı kullanması ona ait bir tarzoluşturmuş ve kimi mısralarındakısa yinelemeler kullanmasışiirlerini müzikle bestelenmeyeuygun hale getirmiştir. Birçokeserinin şarkı - türkü formundabestelenmesi de bu özelliklerdenkaynaklanıyor. 1968 yılındayayımladığı ve tek eseri olan“Hasretinden Prangalar Eskittim”kırktan fazla baskı yapmıştır.Ozan Ahmed Arif, Ankara’da 2Haziran 1991 tarihinde vefat etmiştir.Söz konusu eserindenkimi unutulmaz mısraları sizlerlepaylaşmak istiyorum…Haberin Var mı Taş DuvarHaberin var mı taş duvar?Demir kapı, kör pencere,Yastığım, ranzam, zincirim,Uğrunda ölümlere gidip geldiğimZulamdaki mahzun resim.Görüşmecim yeşil soğan göndermişKaranfil kokuyor cigaramDağlarına bahar gelmiş memleketimin...Hasretinden Prangalar EskittimSeni anlatabilmek seni.İyi çocuklara, kahramanlara.Seni anlatabilmek seni,Namussuza, halden bilmeze,Kahpe yalana.Ard - arda kaç zemheri,Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurduDışarda gürül-gürül akan bir dünya...Bir ben uyumadım,Kaç leylim bahar,Hasretinden prangalar eskittim.Saçlarına kan gülleri takayım,Bir o yanaBir bu yana...Seni bağırabilsem seni,Dipsiz kuyulara.Akan yıldıza.Bir kibrit çöpüne varana.Okyanusun en ıssız dalgasınaDüşmüş bir kibrit çöpüne.Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,Yitirmiş öpücükleri,Payı yok, apansız inen akşamdan,Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,Seni anlatabilsem seni...Yokluğun, Cehennemin öbür adıdırÜşüyorum, kapama gözlerini......ve de özellikle benim turistrehberi olmama ilham (esin)kaynaklığı eden ve müthiş birAnadolu tasviri (betimlemesi) olan“Anadolu” şiiri…AnadoluBeşikler vermişim Nuh’aSalıncaklar, hamaklar,Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır,Anadolu’yum ben,Tanıyor musun?Utanırım,Utanırım fukaralıktan,Ele, güne karşı çıplak...Üşür fidelerim,Harmanım kesat.Kardeşliğin, çalışmanın,Beraberliğin,Atom güllerinin katmer açtığı,Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,Kalmışım bir başıma,Bir başıma ve uzak.Biliyor musun?Binlerce yıl sağılmışım,Korkunç atlılarıyla parçalamışlarNazlı, seher - sabah uykularımıHükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,Haraç salmışlar üstüme.Ne İskender takmışım,Ne şah ne sultanGöçüp gitmişler, gölgesiz!Selam etmişim dostumaVe dayatmışım...Görüyor musun?Nasıl severim bir bilsen.Köroğlu’yu,Karayılanı,Meçhul Askeri...Sonra Pir Sultan’ı ve Bedrettin’i.Sonra kalem yazmaz,Bir nice sevda...Bir bilsen,Onlar beni nasıl severdi.Bir bilsen, Urfa’da kurşun atanıMinareden, barikattan,Selvi dalından,Ölüme nasıl gülerdi.Bilmeni mutlak isterim,Duyuyor musun?Öyle yıkma kendini,Öyle mahzun, öyle garip...Nerede olursan ol,İçerde, dışarda, derste, sırada,Yürü üstüne-üstüne,Tükür yüzüne celladın,Fırsatçının, fesatçının, hayının...Dayan kitap ileDayan iş ile.Tırnak ile, diş ile,Umut ile, sevda ile, düş ileDayan rüsva etme beni.Gör, nasıl yeniden yaratılırım,Namuslu, genç ellerinle.Kızlarım,Oğullarım var gelecekte,Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
- Page 2: Seydiþehir - Konya Yolu, 2. kmT: 0
- Page 8 and 9: FethiyeAltan ÇELİK, RehberÖlüde
- Page 10 and 11: FethiyeAşıklar Tepesi’nden Feth
- Page 12 and 13: Fethiyerinde de Türkler ve Rumlar
- Page 14 and 15: FethiyeAfkule Manastırı, Gemiler
- Page 16 and 17: Fethiyedurumunu merak eden Belcekı
- Page 18 and 19: Fethiyeİncirköy - Üzümlü - Cad
- Page 20 and 21: Fethiyeçağda yapılan kale ve sur
- Page 24 and 25: RöportajA. Zeki APALI, RehberProf.
- Page 26: Röportajdeli mega projelerimizden
- Page 29 and 30: Gürsu Mahallesi 322 SokakVilla Ýp
- Page 31 and 32: kara yoksa zıpkın elden gidebilir
- Page 33 and 34: Çanak Çömleksiz Neolitik ÇağKa
- Page 35 and 36: Çanak Çömlekli Neolitik ÇağTap
- Page 38 and 39: Göbekli TepeYeniden KeşifTapınak
- Page 40 and 41: Göbekli TepeAraştırma Tarihçesi
- Page 42 and 43: Göbekli TepeGürcütepe ve Yeni Ar
- Page 44 and 45: Göbekli TepeFotoğraf: Özgür Do
- Page 46 and 47: Göbekli TepeKazı alanından, Foto
- Page 48 and 49: Göbekli TepeKazı alanından, Foto
- Page 50 and 51: Göbekli Tepehayvan ise, taş yüze
- Page 54 and 55: Kaç bin yıllık hasretimin koncas
- Page 56 and 57: Bitkiler de GezerTuncay NEYİŞÇİ
- Page 58 and 59: Rehberlerin SigortalılığıŞeyla
- Page 60 and 61: Rehberlerin Sigortalılığıkanund
- Page 62 and 63: Toprağı Sanata DönüştürenlerY
- Page 64 and 65: Toprağı Sanata DönüştürenlerF
- Page 66: Toprağı Sanata Dönüştürenlert
- Page 69 and 70: var. Örneğin; bir kafeye oturupbi
- Page 71 and 72: Büyük Kanal, Fotoğraf: M. Ali Ka
- Page 73 and 74: Collesium, Fotoğraf: M. Ali Karal
- Page 75 and 76: aya tekrar geliniyormuş. Banaoldu.
- Page 77 and 78: Herkesin önünde yapılan vaftiz t
- Page 79 and 80: lerden öğreniyoruz. Bugün Vezüv
- Page 81 and 82: Pompei Kalıntıları, Fotoğraf: M
- Page 84 and 85: Biraz da GülelimOktay TİLKİ, Reh
- Page 86: Sizden GelenlerA. Nejat ŞARDAĞI,
- Page 89: ENGÝN MERDANSÝGORTAENGÝN MERDANC
- Page 92: HaberlerAROCafe & BistroAçıldıİ
- Page 95 and 96: “Antalya’da turizmin verehberle
- Page 98 and 99: ARO BulmacaSoldan Sağa1- “Likya