11.07.2015 Views

Sayı 02 - Antalya Rehberler Odası

Sayı 02 - Antalya Rehberler Odası

Sayı 02 - Antalya Rehberler Odası

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bitkiler de GezerTuncay NEYİŞÇİ, Öğretim ÜyesiTurizm de dahil, ülkemizin bitkisel(flora) zenginliğini konu alanyazı ya da sunumlar genellikle;“Biyolojik çeşitlilik bakımındanAnadolu zengin bir müzedir.Avrupa kıtasının tümünde bitkitürlerinin sayısı yaklaşık 12.000kadar olmasına karşın, bu günTürkiye’de saptanmış bitki türüsayısı hemen hemen bu sayıyayaklaşmıştır. Hayvan türlerininsayısının ise, Avrupa kıtasındayaşayanların hemen hemen 1.5katı kadar, yani 80.000’in üzerindeolduğu varsayılmaktadır.” ya da“Türkiye, bitkileri açısından, dünyadaen zengin ülkelerin başındagelir. Bugünkü bilgilerimize göre,Türkiye’nin coğrafi sınırları içinde3.<strong>02</strong>2’si endemik olmak üzere,8.897 çiçekli bitki ve eğrelti türüdoğal olarak yetişmektedir. Busayı alttür, varyete ve melezlerle(hibrid) birlikte 10.765’e ulaşır.”gibi İfadelerle başlar ve bu gururduyulan zenginlik ve çeşitliliğinsebepleri;a) İklim farklılıkları (karasal iklim,okyanus iklimi, Akdeniz iklimi),b) Jeolojik ve jeomorfolojikçeşitlilik,c) Zengin su kaynakları(deniz, göl, akarsu),d) Büyük yükseklik farkları(deniz seviyesi-5000 m),e) Çok çeşitli yaşama ortamı tiplerive üç fitocoğrafik bölgenin(Avrupa - Sibirya, Akdeniz, İran-Turan) buluştuğu yerde olması,f) Anadolu’nun doğusu ve batısıarasında (Anadolu Diyagonali)ekolojik farklılıklar bulunması vebunun bitkisel farklılıklara yansımasıolarak sıralanır.Doğrudur, ancak eksiktir. Anadolubu sayılan niteliklerinin hemenhepsini üç kıtanın birleştiği bir noktadahem doğu - batı ve hem dekuzey - güney yönlü hareketleringerçekleşebildiği bir köprü işlevigören konumuna borçludur. Anadolucoğrafyasının bitki ve dolaylıolarak hayvan (fauna) zenginliğineinsanın olumsuz etkileri sürekli önplana çıkarılırken, olumlu katkılarınedense hep göz ardı edilmiştir.Son bir milyon yıl içinde dünyamız,büyük ölçüde dünyamızın yörüngesive dönme eksenindeki sapmalardankaynaklanan, 8 buzulve buzul arası dönem yaşamakzorunda kaldı.Buzul dönemleri yaklaşık 80 - 110bin yıl sürerken buzul arası sıcakdönemler nispeten daha kısa (10- 20 bin yıl) sürüyor. Son buzuldönemi (Wurm) günümüzdenyaklaşık 18 bin yıl önce zirvesineulaşarak sona erdi ve dünyamız“post-wurm” denilen buzul arasıdöneme girerek ısınmaya başladı.Halen bu dönemin içindeyiz.Bitkiler ve kuşkusuz bitkilere bağımlıhayvanlar buzul dönemlerindedaha sıcak coğrafyalara doğruyer değiştirmek zorunluluğunu hissederlerve topluca ağır adımlarlagüneye doğru yola çıkarlar. Yaşamaktaolduğumuz buzul arası(post-wurm) dönemde meşe gibibüyük tohumlu türlerin bile yıldaortalama 500 m hızla güneye doğruyol aldıkları hesaplanmıştır. Budurumda son buzul arası dönembaşında Moskova civarında bulunanbir meşe ormanı yaklaşık1.250 yıl sonra <strong>Antalya</strong>’ya, 2.000yıl sonra da Kahire’ye ulaşmış olur.Önce Karadeniz ve sonra da Akdenizgüneye doğru göçen meşelereve pek tabii ki diğer bitkilerede, yol vermez ve meşeler buengelleri doğuda Karadeniz - HazarDenizi arasındaki koridoruve Asya ve Afrika’yı birleştirenSüveyş kıstağını kullanarak aşmayaçalışırlar. Aynı rota buzuldönemlerinde ters yöne, kuzeye,göç sırasında da kullanılır.Bir başka ifade ile iklim değişikliğinedeniyle göç kuzey - güneyekseninde çift yönlü olarak gerçekleşir.Artvin Çoruh vadisindegözlenen fıstıkçamı (Pinus pinea),sandal (Arbutus andrachne), laden(Cistus spp.), boyacı sumağı(Cotinus coggygria), zeytin (Oleaeuropea var. Sylvestris), çitlenbik(Pistachia terebinthus), mazımeşesi (Quercus infectoria) gibiAkdeniz kıyılarına ait bitkiler ısınanhavalarla kuzeye doğru göçedip de geri dönmeyen ya da dönemeyentürleri temsil ederler.Benzer biçimde, 250’nin üzerindeendemik bitkiye sahip AmanosDağları soğuk nedeniyle güneyedoğru kaçan bitkilerin göç rotasınıoluşturur ve bugün bu dağlardagözlenen porsuk (Taxus baccata),kayın (Fagus orientalis), şimşir(Buxus sempervirens), çobanpüskülü (İlex aquifolium) gibi Avrupa-Sibiryabitki topluluğuna, yaniKaradeniz bölgesine ait bitkilergeri dönmemiş relikt türleri temsiletmektedir. Dikkat edilirse, her ikicoğrafya da, bitkilerin Akdeniz veKaradeniz engellerini zorlanmadanaşabilecekleri konumlardadır.Buzul dönemlerinden birinde, güneyegöç ederken Akdeniz engeliniaşamayıp bugün hala TermessosAntik Kenti tiyatrosundagüneşin keyfini çıkarıp yorgunlukatmaya çalışan dağçayı (Dorystoechashastata) bu serüvendenmiras kalmış <strong>Antalya</strong> endemiği(dünyada sadece <strong>Antalya</strong> ili sınırlarıiçinde bulunur) relikt (paleoklimatikkoşullarda yetişerekyaygın bir durum alan, fakat iklimkoşullarının değişmesi üzerinegünümüzde zorlukla yaşamınısürdüren kalıntı bitki topluluklarıve bunların üyeleri) bir bitkidir. 65milyon yıl önce (Tersiyer), Anadoludahil tüm Avrupa kıtasındayaygın olarak bulunan sığla ağacı(Liquidambar orientalis) buzul çağıile birlikte Anadolu Yarımadası’nınsadece batı ve güneyindeki darvadilere sığınarak varlığını sürdürebilmişken,aynı yaygınlıktakimamut ağacı (Sequoiadendron56>57 ANTALYA REHBERLER ODASI DERGİSİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!