You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
GİRİŞ <strong>LİSELİ</strong> <strong>GENÇLER</strong> VE <strong>AKRAN</strong> <strong>ZORBALIĞI</strong>: İSTANBUL ÖRNEĞI<br />
7<br />
GİRİŞ<br />
Akran zorbalığı, literatürde herkesçe kabul gören biçimiyle “karşı tarafı bilinçli <strong>ve</strong> kasıtlı<br />
bir şekilde incitmeyi amaçlayan, kurban <strong>ve</strong> zorba arasında güç dengesizliğinin hâkim<br />
olduğu, tekrarlayıcı <strong>ve</strong> sürekli olarak yapılan saldırgan davranışlar” olarak tanımlanır.<br />
(Olweus, 1993: 9). Fiziksel şiddet uygulama, tehdit etme, alay etme, lakap takma, hakaret<br />
etme, aşağılama, rencide etme <strong>ve</strong> arkadaş grubuna almama akran zorbalığını örnekleyen<br />
eylemlerden bazılarıdır. Başka bir deyişle akran zorbalığı, gençlerin birbirleri üzerinde<br />
kurduğu <strong>ve</strong> farklı şiddet türlerini sistematik olarak uyguladığı güç ilişkisi olarak ifade edilir.<br />
Akran zorbalığının liseli gençler arasındaki durumunu ortaya koymayı amaçlayan<br />
bu raporda, literatürdeki terminolojiye uygun olarak “zorba” <strong>ve</strong> “kurban” kavramları<br />
kullanılmaktadır. “Zorba”, okul içerisinde akranlarıyla baskıcı bir sosyalleşme <strong>ve</strong><br />
iletişim biçimi geliştiren <strong>ve</strong> bundan kendisi de olumsuz yönde etkilenen; “kurban” ise bu<br />
sosyalleşme <strong>ve</strong> iletişim biçimine maruz kalan <strong>ve</strong> yine olumsuz yönde etkilenen gençleri<br />
nitelemektedir. Basit şekliyle bu kavramların kişileri etiketleme potansiyeline sahip<br />
olduğu düşünülebilir. Ancak araştırmada söz konusu kavramlar terminolojik gereklerden<br />
uzaklaşmamak için <strong>ve</strong> içeriklerini yeniden düşünmeye, bu özellikteki gençlere bakışı<br />
yeniden kurmaya yarayacak bir biçimde kullanılmıştır.<br />
Türkiye’de son yıllarda akran zorbalığı akademik çevrenin ilgisini çekmiş olsa da bu ilgi<br />
niteliksel <strong>ve</strong> niceliksel düzeyde yeterli seviyeye yaklaşmaktan uzaktır. Ulusal <strong>ve</strong> uluslararası<br />
alanda akran zorbalığı konusunda 1975-2010 yılları arasında PsycInfo <strong>ve</strong>ri tabanında<br />
yayınlanan çalışmalar incelendiğinde, dünya genelinde 1703; Türkiye’de ise 82 çalışma<br />
gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır (Atik, 2011). Türkiye’de yapılan çalışmaların %88’inin<br />
2005 yılından sonra yayınlandığı hesaba katıldığında, akran zorbalığının Türkiye için yeni<br />
tanışılmış <strong>ve</strong> henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir alan olduğu söylenebilir. Akademik ilgi<br />
azlığının getirdiği önemli bir boyut ise akran zorbalığının genel olarak betimleyici yöntemle<br />
<strong>ve</strong> psikoloji, eğitim bilimleri gibi az sayıda disiplin tarafından ele alınmasıdır.<br />
Türkiye’de gerçekleştirilmiş bazı araştırmalar aşağıda özetlenmiştir:<br />
Bursa’da ilköğretim öğrencilerini kapsayan bir çalışmada öğrencilerin en sık maruz<br />
kaldıkları zorbalık türünün sözel zorbalık, daha sonra ise fiziksel zorbalık olduğu<br />
gözlenmiştir. Bu araştırmanın en temel çıktılarından biri çocukların yaşadıkları zorbalık<br />
pratiklerini aileleriyle değil arkadaşlarıyla paylaşmış olmasıdır. Zorbalıkla mücadele etme<br />
yöntemlerini bilmeyen çocuklar çözümsüz bir alanda çözüm arama uğraşına girmiştir. Buna<br />
karşılık çocukların %25’i de yaşadıkları zorbalıkları kimseyle paylaşmamıştır. Bunun altında<br />
da çocukların aşağılanacakları korkusu ile kimsenin onlara yardım etmek için bir adım<br />
atmayacağı düşüncesi yatmaktadır (Kartal, 2008).<br />
Malatya <strong>ve</strong> Erzurum’da gerçekleştirilen bir diğer araştırma ise akran zorbalığı ile yaş<br />
arasında kurduğu ilişki bakımından önemlidir. 811 öğrencinin örnek gruba alındığı<br />
araştırma, büyük yaş gruplarının zorba; küçük yaş gruplarının kurban olarak ele alındığı<br />
hâkim kanaatin aksine büyük yaş gruplarının hem zorba hem de kurban özellikleri<br />
taşıdığını göstermektedir (Genç & Aksu, 2010).<br />
Ankara’da 5. <strong>ve</strong> 8. sınıfa devam eden 250 öğrenciyle yapılan bir diğer araştırmada ise<br />
erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha çok fiziksel zorbalığa; kız öğrencilerin erkek<br />
öğrencilere nazaran daha çok sözel <strong>ve</strong> duygusal zorbalığa maruz kaldıkları ortaya çıkmıştır.<br />
Bu sonuç, zorbalık türlerinin cinsiyet kimliğiyle birlikte var olması bakımından dikkat<br />
çekicidir (Hakan, 2011).<br />
Başka bir araştırmada yaşla birlikte zorbalığa maruz kalma hem erkek hem kız öğrencilerde<br />
azalırken, sadece kız öğrencilerde yaşla birlikte zorbalık gösterme azalmakta, erkek