23.12.2015 Views

LİSELİ GENÇLER ve AKRAN ZORBALIĞI İstanbul Örneği

KNlqhP

KNlqhP

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

8<br />

<strong>LİSELİ</strong> <strong>GENÇLER</strong> VE <strong>AKRAN</strong> <strong>ZORBALIĞI</strong>: İSTANBUL ÖRNEĞI GİRİŞ<br />

öğrencilerde ise anlamlı bir değişiklik gözlenmemektedir. Bu bulgu, erkek öğrencilerin<br />

sistemde tutunabilmelerinin zorbalık zincirine eklemlenmesinin bir göstergesi olarak ele<br />

alınmıştır (Özen & Aktan, 2010). Bir başka yaklaşımla, erkek öğrenciler sorunlarını nasıl<br />

çözeceklerini bilmedikleri için zorbalığa başvurabilmektedirler (Karaman-Kepenekçi &<br />

Çınkır, 2006).<br />

Adana’da 569 öğrenciyle gerçekleştirilen bir araştırma, öğrencileri “zorba”, “kurban”,<br />

“zorba-kurban” kategorilerine ek olarak “zorbalığa karışmayan” kategorisini de kullanmış<br />

<strong>ve</strong> “zorbalığa karışmayan”, bir başka deyişle ne zorba ne kurban olan öğrencilerin okul<br />

yaşam kalitesinin <strong>ve</strong> okula yönelik duygularının daha olumlu olduğu tespit edilmiştir<br />

(Önder & Sarı, 2012). Özetle, hayatına zorbalığın girdiği çocukların okulla ilişkileri de arzu<br />

edilen düzeyin altına düşmektedir. Daha önce şiddete maruz kalan öğrencilerin, şiddete<br />

yönelik olumlu tutumlar sergiledikleri de başka bir araştırmanın bulguları arasındadır<br />

(Ünalmış, 2010).<br />

Öte yandan, okul kültürü ile zorbalık arasındaki ilişkiyi irdeleyen çalışmalar da mevcuttur<br />

(Demirtaş & Ersözlü, 2007). Bu çalışmalara göre okul kültürü geliştikçe öğrencilerin<br />

zorbalığa eğilimleri de azalmaktadır. Zira zorbalık bazı öğrencilerin bireysel problemi değil,<br />

okuldaki tüm öğrencilerin sosyal problemidir (Juvonen & Graham, 2004).<br />

Şiddetin önlenebilmesi için ilk olarak şiddetin türleri, mekânları, nedenleri, sonuçları <strong>ve</strong><br />

özneleri gibi unsurların araştırılması <strong>ve</strong> her bir çıkarım üzerine ayrı ayrı zihinsel egzersiz<br />

yapılması gerekir. Bu anlamda, şiddete adli bir vaka olarak bakıp gencin deneyimlerini<br />

yadsıyan yaklaşımlar yerine şiddet olgusunun çok yönlülüğüne vurgu yapan yaklaşımları<br />

benimsemek, şiddetin önlenmesi bakımından daha anlamlı olacaktır. Örneklemek gerekirse,<br />

şiddete maruz kalan kadar şiddet uygulayıcı gençler de şiddetten zarar görmekte <strong>ve</strong><br />

böylece şiddet, hem maruz kalanın hem de uygulayanın aleyhine işleyen bir forma<br />

dönüşmektedir. Kurban genç doğrudan ya da dolaylı olarak şiddeti deneyimlerken, zorba<br />

genç kendi saldırganlığının kurbanı olmaktadır. Bu gençler, özellikle yaşamlarının ileriki<br />

bölümlerinde etkin iletişim yöntemlerini kullanamamakta <strong>ve</strong> hem kendisi hem de çevresi<br />

için baskıcı bir hayatı üretmektedir. Bu bakımdan, şiddeti “haklı-haksız” <strong>ve</strong> “mağdur-suçlu”<br />

kategorilerinin dışında; şiddet göreni de, şiddeti uygulayanı da aynı oranda dezavantajlı<br />

kılan bir paydada düşünmek gerekir. Bunun yanında zorbalığa şahit olan gençler de aynı<br />

dezavantajı yaşamaktadır. Dolayısıyla zorbalık, uygulayan, maruz kalan <strong>ve</strong> şahit olan tüm<br />

tarafları olumsuz yönde etkileyen bir olgudur.<br />

Öğretmenler <strong>ve</strong> okul yönetimi tarafından zorbalıkla ilgili gerekli önleyici/engelleyici<br />

adımlar atılmadığında, zorbalığa şahit olan gençler “bir sonraki kurban” tayin edilmekte<br />

<strong>ve</strong> zorbalığın uygulanacağı günü beklemektedirler. Bir başka görüşe göre, şiddete şahit<br />

olan gençler, yaşanan şiddeti önleyemedikleri için suçluluk hissine de kapılmaktadırlar<br />

(Day, 1996). Tam da bu noktada, birçok genç, kurban/zorba olma seçimini yapmaya<br />

itilmektedir. Bir başka deyişle, okuldaki “zorbalık atmosferi” gençleri zorba olmaya mecbur<br />

bırakabilmektedir.<br />

Daha önce değinildiği gibi, gençleri zorba <strong>ve</strong> kurban olarak kategorize etmek akran<br />

zorbalığı incelemesini yanlış bir noktaya götürme ihtimalini taşımaktadır. Çünkü zorba <strong>ve</strong><br />

kurban gençler olduğu gibi hem zorba hem kurban gençler de vardır. Akran zorbalığının<br />

gençleri hem zorba hem kurban pozisyonuna düşürebilmesi, zorbayı değil zorbalığı<br />

incelemeyi gerekli kılmaktadır. Bununla birlikte zorbalığı kişisel ya da kategorik düzlemde,<br />

sadece cinsiyet, aile yapısı, yaş vb. özelliklerle açıklama girişimi, konuyu sistem düzeyinden<br />

birey düzeyine indirgemekte <strong>ve</strong> zorba / kurban karşıtlığı üretmektedir.<br />

Birçok zorbalık proaktif şiddet eylemi içermektedir. Bir başka ifadeyle, zorbalığın harekete<br />

geçmesi için bir nedene değil bir kurbana ihtiyaç duyulmaktadır. Dolayısıyla zorbalık<br />

eylemlerinde şiddete maruz kalan gencin “ne yaptığı”na odaklanmak zorbalığı çözülebilir<br />

olmaktan çıkarmaktadır. Zira zorbalığın harekete geçmesi, kurbanın eylemlerinden<br />

bağımsız olabilmektedir (Olweus, 2003).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!