din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC
din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC
din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
134<br />
SÖZLÜK<br />
Hacer-i Es<strong>ve</strong>t: Kâbe’nin güneydoğu köşesinde bulunan,<br />
yerden 1.5 metre yüksekliğinde, oval biçiminde,<br />
hafif kırmızı <strong>ve</strong> sarı damarcıkları bulunan, 30 cm<br />
çapında oldukça parlak siyah bir taş.<br />
hadis-i şerif: Peygamber efendimizin söz <strong>ve</strong> davranışları.<br />
Hakîm: Her şeyi bilen, hikmetli bir biçimde yaratmasını<br />
sürdüren, dünyada <strong>ve</strong> ahrette adaletin kaynağı<br />
anlamındaki Allah’ın isimlerinden biri.<br />
halife: Allah’ın emir <strong>ve</strong> yasaklarının muhatabı olan<br />
üstün varlık, insan. Hz. Peygamberin <strong>ve</strong>fatından sonra<br />
onun yerine devlet başkanlığına geçen yöneticilerin<br />
ortak adı.<br />
haram: Dinen sorumluluk çağında ulaşmış olan herkese,<br />
Allah’ın yapılmasını kesin olarak yasakladığı<br />
söz <strong>ve</strong> davranış.<br />
hasekilik: Bostancı ocağının küçük dereceli subayları.<br />
hatim: Kur’an-ı Kerim’i ilk suresi olan Fatiha’dan<br />
başlayıp en son suresi olan Nas’a kadar tek başına<br />
<strong>ve</strong>ya cemaatin huzurunda yüzüne <strong>ve</strong>ya ezberden<br />
okuma.<br />
Haydar: Hz. Ali’nin diğer adı.<br />
hayır: İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım.<br />
İyi, hayırlı, yararlı, faydalı olan.<br />
helal: Dinin kurallarına aykırı olmayan, <strong>din</strong>î bakımdan<br />
yasaklanmamış olan. Haram karşıtı.<br />
heyhat: “Yazık, ne yazık” anlamında kullanılan bir<br />
söz.<br />
Hızır: Halk inanışlarında ölümsüzlüğe kavuştuğuna<br />
inanılan ulu kimse. Hz. Musa zamanında yaşadığı<br />
rivayet edilen <strong>ve</strong> peygamber mi melek mi olduğu<br />
konusunda çeşitli görüşler olan kendisine ilahî ilim<br />
<strong>ve</strong>rilen kişi.<br />
hicran: Bir yerden <strong>ve</strong>ya bir kimseden ayrılma, ayrılık.<br />
hicret: Göç. İslam takviminde tarih başı sayılan Hz.<br />
Muhammed’in Mekke’den Me<strong>din</strong>e’ye göç etmesi.<br />
hidayet: Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu.<br />
Hilfu’l-Fudul: Hz. Muhammed’in peygamberliğinden<br />
önce Mekke’de can <strong>ve</strong> mal gü<strong>ve</strong>nliğini sağlamak<br />
için kurulan sivil toplum kuruluşu.<br />
hilm: 1. Sabırlı, hazımlı, akıllı <strong>ve</strong> ağır başlı olmak.<br />
2. Akıllı <strong>ve</strong> kültürlü olmakla elde edilen, beşerî ilişkilerde<br />
bağışlayıcı, hoşgörülü <strong>ve</strong> uygarca davranmayı<br />
sağlayan <strong>ahlak</strong>i erdem.<br />
hilye: Hz. Muhammed’in dış görünüşünü <strong>ve</strong> niteliklerini<br />
anlatan manzum <strong>ve</strong> mensur eser.<br />
hoyrat: Güneydoğu Anadolu’da <strong>ve</strong> Irak’taki Türkler<br />
arasında tek başına söylenen bir çeşit ezgili deyiş.<br />
hub: Güzel, hoş, iyi.<br />
hurafe: Batıl <strong>din</strong>lerden <strong>ve</strong> halk arasında uydurulan<br />
masallardan kalma aslı esası olmayan inanışlar.<br />
huşu: Mutlak bir teslimiyetle Allah’ın isteklerini<br />
yerine getirme.<br />
hutbe: Bir topluluğa bir maksadı anlatmak, bir fikri<br />
açıklamak, öğüt <strong>ve</strong>rmek, bir görüşü benimsetmek, bir<br />
eyleme teşvik etmek gibi amaçlarla yapılan güçlü <strong>ve</strong><br />
etkileyici konuşma <strong>ve</strong>ya güzel konuşma sanatı, retorik.<br />
hüküm: Allah’ın, sorumluluk çağına gelmiş insanların<br />
inanç, ibadet, <strong>ahlak</strong> <strong>ve</strong> davranışlarına dair yapınız<br />
<strong>ve</strong>ya yapmayınız şeklindeki emirleri, yasakları.<br />
I-İ<br />
ıslah: Dinî değerleri, inanç <strong>ve</strong> yaşama biçimini yeniden<br />
canlandırmayı, bozulan değer yargılarını tekrar<br />
Kur’an-ı Kerim <strong>ve</strong> sünnet çerçe<strong>ve</strong>sinde düzeltmeyi<br />
amaçlayan düşünce <strong>ve</strong> faaliyetler.<br />
icazet: İzin <strong>ve</strong>rme, onay, onaylama, müsaade etme,<br />
ruhsat <strong>ve</strong>rme.<br />
icma: Hz. Peygamberden sonra fıkıh âlimlerinin<br />
Kur’an-ı Kerim <strong>ve</strong> sünnetten hareketle bir konuda<br />
görüş birliğine varmaları.<br />
içtihat: İslam fıkıh bilginlerinin, hakkında bir emir<br />
<strong>ve</strong>ya yasak olmayan konularda Kur’an-ı Kerim <strong>ve</strong><br />
sünnetten yeni hükümler çıkarmaları.<br />
ifa: Bir şeyi tam <strong>ve</strong> mükemmel bir biçimde yapma,<br />
yerine getirme, ödeme, eda etme.<br />
ihlas: Tutum <strong>ve</strong> davranışlarda sadece Allah’ın hoşnutluğunu<br />
gözetme, sözün öze uyması, riyakâr <strong>ve</strong><br />
ikiyüzlülükten uzak olma.<br />
ihram: Hac <strong>ve</strong>ya umreye niyet eden kimsenin diğer<br />
zamanlarda yapması helal olan bazı davranışları, bu<br />
ibadetlerin esaslarını <strong>ve</strong>ya bütün adabını tamamlayıncaya<br />
kadar kendisine haram kılması.<br />
ihsan: İnsanın, Allah’ın huzurunda olduğunu hissetmeye<br />
çalışarak onu görüyormuşçasına ibadetlerini<br />
yerine getirmesi.<br />
ihtiyar: Yaşlı, kocamış olan, pir, genç karşıtı. Seçme.<br />
ikamet: Gerek tek olarak gerekse cemaatle namaz<br />
kılarken farz namazların öncesinde “hayye ale’l-