14.04.2013 Views

din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC

din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC

din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hoşnutluğunu kazanmak amacıyla nafileleri çokça<br />

yapma; sünnete uyma.<br />

tatbik etmek: Uygulamak.<br />

tayyip: Tertemiz olan, temizliğinde şüphe bulunmayan,<br />

pis olmayan.<br />

tazim eylemek: Saygı gösterme, ululama.<br />

tebaa: Uyruk.<br />

tebliğ: Açıklanması gereken <strong>din</strong>î bir hükmü, yerine<br />

göre örnekler <strong>ve</strong>rerek yerine göre nasihat ederek<br />

sözlü <strong>ve</strong> yazılı bir biçimde eksiksiz olarak anlatma;<br />

etkileyici bir dille insanlara duyurma.<br />

tefekkür: Allah’ın ayetleri, yarattığı tüm varlıklar <strong>ve</strong><br />

onun tarafından meydana getirilen olaylar üzerinde<br />

kafa yorup düşünme; ibret alma, yaratan ile yaratılanlar<br />

arasında ilgi kurma, Allah’ın Rablığını kavramaya<br />

gayret etme.<br />

tefrika: Doğruluğu <strong>din</strong> <strong>ve</strong> akıl yoluyla belirlenmiş<br />

olan konularda ayrı hareket etme, farklı görüşler ileri<br />

sürme, doğrunun etrafında birleşmeme, muhalefet<br />

etme.<br />

tefsir: İnsanın bilgi birikimi <strong>ve</strong> Arap diline<br />

hâkimiyeti ölçüsünde Kur’an-ı Kerim metninin içerdiği<br />

manaları ortaya çıkarması, yorumlaması.<br />

tevdi: Emanet <strong>ve</strong>rmek, bırakmak.<br />

te<strong>ve</strong>kkül: İnsanın, yapacağı işlerde kendisine düşen<br />

görevleri yapıp her türlü tedbiri aldıktan, yeterli <strong>ve</strong><br />

gerekli çalışmaları en güzel biçimde yerine getirdikten<br />

sonra sonucu Allah’tan beklemesi.<br />

teyemmüm: Suyun bulunmadığı <strong>ve</strong>ya bulunsa bile<br />

kullanılmasının mümkün olmadığı durumlarda, kişinin<br />

niyet ederek abdest <strong>ve</strong>ya gusül abdesti yerine geçmesi<br />

için yaptığı manevi temizlik.<br />

tövbe: Müslüman bir kişinin, ibadetleri terk etmesinden<br />

<strong>ve</strong> işlediği günahlardan dolayı pişman olması; bir<br />

daha günaha dönmeme <strong>ve</strong> ibadetlerini aksatmama konusunda<br />

kesin karar <strong>ve</strong>rmesi.<br />

U-Ü-V<br />

ümmi: Okuyup yazması olmayan.<br />

vaaz: Din görevlilerinin cami <strong>ve</strong> mescitlerde Müslümanları<br />

eğitmek <strong>ve</strong> güzel olan şeylere yöneltmek<br />

amacıyla, cuma <strong>ve</strong> bayram günlerinde, ramazan ayında<br />

<strong>ve</strong> mübarek gecelerde Kur’an-ı Kerim <strong>ve</strong> hadislere<br />

dayanarak yaptıkları <strong>din</strong>î konuşmalar.<br />

SÖZLÜK<br />

vahiy: Peygamberler aracılığıyla insanlara, hayatın<br />

hangi ilkelere göre yönlendirilmesi <strong>ve</strong> nelere uyup<br />

nelerden sakınılması gerektiğini bildiren ilahî bilgi,<br />

bu bilginin gönderiliş tarzı.<br />

vakıf: Dinin kullanılmasına onay <strong>ve</strong>rdiği taşınan <strong>ve</strong>ya<br />

taşınmayan bir maldan yararlanma hakkını, Allah rızası<br />

için toplumun kullanımına <strong>ve</strong>rip bu malı satmayı<br />

<strong>ve</strong>ya bir başka şahsa mülkiyetini devretmeyi yasaklama,<br />

engelleme.<br />

Y<br />

yad etmek: Anmak, hatırlamak.<br />

yatır: Belli bir yerde mezarı olan, doğaüstü gücü<br />

bulunduğuna <strong>ve</strong> insanlara yardım ettiğine inanılan<br />

ölü, evliya.<br />

yazgı: Bütün olayları önceden <strong>ve</strong> değişmeyecek<br />

biçimde düzenlediğine inanılan doğaüstü güç, ezelî<br />

takdir, yazı, alın yazısı, hayat, kader, mukadderat.<br />

yörünge: Bir gök cisminin hareketi süresince izlediği<br />

yol.<br />

Z<br />

zaruret: Çaresizlik, muhtaçlık, aşırı sıkıntı, zorda<br />

kalma.<br />

zebercet: Sarı renkte <strong>ve</strong> cam parlaklığında doğal<br />

demir <strong>ve</strong> magnezyum silikat, krizolit.<br />

zekât: Müslümanlıkta zenginlerin sahip olduğu<br />

mal <strong>ve</strong> paranın kırkta birinin dağıtılmasını öngören<br />

İslam’ın beş şartından biri.<br />

Zerdüştlük: İranlı Zerdüşt (MÖ 551-479) tarafından<br />

kurulan inanç sistemi.<br />

zevat: Kişiler, zatlar.<br />

zikir: 1. Anma, söyleme, sözünü etme. 2. Allah’ı<br />

anmak amacıyla yapılan <strong>ve</strong> söylenen ibadet, tespih<br />

<strong>ve</strong> övgü sözleri.<br />

zikretmek: Anma, söyleme, sözünü etme, Allah’ın<br />

adını ibadet niyetiyle dille söyleme.<br />

Zülfikâr: Uhut Savaşı’nda Hz. Peygamberin Hz.<br />

Ali’ye hediye ettiği ucu iki çatallı ünlü kılıç.<br />

139

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!