din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC
din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC
din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
90<br />
5. ÜNİTE<br />
Okuma Metni<br />
Hz. Fatıma <strong>ve</strong> Aile Fertleriyle İlişkileri<br />
Hz. Fatıma, Hz. Peygamberin kızlarının en küçüğüdür. Kendisine, “Beyaz, parlak <strong>ve</strong><br />
aydın yüzlü kadın” anlamına gelen “Zehra” denilmiştir. Ayrıca, “namuslu kadın” anlamına gelen<br />
“Betül” de denilmektedir. Çocukluğu Mekke’de geçmiştir. Annesi <strong>ve</strong>fat ettiğinde Hz. Fatıma 10<br />
yaşlarındaydı.<br />
Hz. Fatıma, Mekke’den Me<strong>din</strong>e’ye, güç şartlar altında hicret eden babasıyla birlikte hicret<br />
edemedi <strong>ve</strong> Mekke’de kaldı. Bir müddet sonra, kız kardeşi Ümmü Gülsüm, Hz. Ebu Bekir’in<br />
ailesi, ileride kayınvalidesi olacak Fatıma bint Esed’in de aralarında bulunduğu bir grupla birlikte<br />
Me<strong>din</strong>e’ye hicret etti. Bir müddet sonra da Hz. Ali onu babasından istedi. Hz. Peygamber de<br />
kızından izin aldı <strong>ve</strong> Hz. Ali ile evlendirdi. Hz. Fatıma, evlendikten bir yıl kadar sonra ilk çocuğu<br />
Hasan’ı, ondan bir yıl sonra da ikinci çocuğu Hüseyin’i dünyaya getirdi. Daha sonraki yıllarda<br />
Ümmü Gülsüm <strong>ve</strong> Zeynep adlı kızları ile Muhsin adlı oğlu dünyaya geldi. Ancak bu sonuncusu<br />
küçükken <strong>ve</strong>fat etti.<br />
Hz. Fatıma’nın İslam kültüründe ün kazandığı hususlardan birisi, sağlık <strong>ve</strong> sosyal yardım<br />
alanındaki hizmetleridir. Uhut Savaşı’nda gazilere su <strong>ve</strong> yiyecek taşımış, yaralıları tedavi etmiştir.<br />
Dişi kırılan babasının yüzündeki kanları temizlemiştir. Hz. Fatıma’nın en büyük özelliklerinden<br />
birisi, kanaatkâr olması <strong>ve</strong> sade bir hayat sürmesidir. Evlenirken çeyizi bir kadife örtü, iki su kabı <strong>ve</strong><br />
bunların yanında birkaç sade eşyadan oluşmuştu. Ev eşyası, giyim <strong>ve</strong> yiyecek bakımından da son<br />
derece sade bir hayat yaşadığı bilinmektedir. O, hayatında maddi eşyalardan <strong>ve</strong> imkânlardan daha<br />
çok, iyiliğe, <strong>ahlak</strong> güzelliğine, sevgi <strong>ve</strong> saygıya önem <strong>ve</strong>rmiştir.<br />
Babasının terbiyesiyle büyüyen <strong>ve</strong> onu çok se<strong>ve</strong>n Hz. Fatıma, onun <strong>ahlak</strong>i özelliklerine de<br />
sahipti. Söz gelişi Hz. Aişe, onun doğru <strong>ve</strong> açık sözlü olduğunu söylemiştir. Bazı fiziki özellikleri<br />
de babasına benzerdi. Mesela konuşması <strong>ve</strong> yürüyüşünün babasına benzediği bilinmektedir.<br />
Fatıma bint Esed, Hz. Peygamberi sekiz yaşından itibaren evinde büyüten, himaye eden<br />
Ebu Talip’in hanımıdır. O, bir bakıma Hz. Peygambere annelik yapmıştı. Hatta öyle ki kendi<br />
çocuklarından önce onu doyurduğu söylenir. Hz. Fatıma’nın, kayınvalidesi ile birlikte yaşaması,<br />
onun babasına yapılan iyiliği unutmamasını, kocasının annesine derin saygısını <strong>ve</strong> aynı zamanda<br />
uyumlu geçimini ortaya koyması bakımından anlamlıdır.<br />
Hz. Fatıma, sık sık babasını ziyaret eder, onun hizmetinde bulunurdu. Peygamberimiz kızı<br />
Fatıma’yı görünce sevinir, onu ayakta karşılar <strong>ve</strong> yanına oturturdu. Hem Hz. Fatıma’ya <strong>ve</strong> hem de<br />
Hz. Ali’ye derin bir sevgi besleyen Hz. Peygamber, zaman zaman onların evine giderek kızı ile<br />
damadının arasına otururdu. Bazen aralarında meydana gelen ufak tefek anlaşmazlıklarda aralarını<br />
bulur, kendilerine nasihat ederdi. Hz. Fatıma da babasının evine geldiğinde, onu sevgi <strong>ve</strong> saygıyla<br />
karşılayıp ağırlardı.<br />
Peygamberimizin soyu, Hz. Fatıma’nın çocuklarıyla devam etmiştir. Hz. Peygamber diğer<br />
çocukları sevdiği gibi Hz. Fatıma’nın çocuklarını da çok se<strong>ve</strong>r <strong>ve</strong> sevgisini ölçülü bir şekilde açıkça<br />
ifade ederdi. Onlara ilgiyi camide <strong>ve</strong> ibadet esnasında bile ihmal etmezdi. Bir gün Hz. Peygamber<br />
minberde iken Hz. Hasan <strong>ve</strong> Hüseyin düşe kalka Mescid’e girerler. Hz. Peygamber konuşmasını<br />
yarıda keserek aşağı iner <strong>ve</strong> onları dizine oturtarak konuşmasını bıraktığı yerden sürdürür.<br />
İbrahim SARIÇAM,<br />
Hz. Muhammed <strong>ve</strong> Evrensel Mesajı, s. 293.