14.04.2013 Views

din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC

din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC

din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

felah”tan sonra ‘Namaz ibadeti başlamak üzeredir.’<br />

anlamına gelen “kad kameti’s-salah” cümlesinin<br />

ezana eklenip okunması.<br />

ikrar: Allah’ın varlığına <strong>ve</strong> birliğine iman eden bir<br />

kimsenin Müslüman muamelesi görebilmesi için<br />

inanmış olduğu değerleri sözlü <strong>ve</strong>ya fiili olarak dışa<br />

yansıtması.<br />

ilahi: Allah’ı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla<br />

okunan nazım.<br />

ilham: Esin. Allah’ın, peygamberlerinin yüreğine<br />

doldurduğu ilahi âleme özgü duygu <strong>ve</strong> düşünceler.<br />

imamet: Camilerde Müslümanlara namaz kıldırma<br />

görevi.<br />

imarethane: Yoksullara <strong>ve</strong> öğrencilere yiyecek dağıtmak<br />

için kurulmuş hayır kurumu.<br />

inayet: İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf.<br />

inziva: Dış dünyayla bütün bağlantılarını keserek<br />

Allah’a ulaşma gayreti.<br />

isabet: 1.Hedefe varma, hedefi vurma. 2.Öneri, düşünce,<br />

söz yerinde olma.<br />

istişare: İnsanın yapmak istediği bir şeyin kendisi<br />

hakkında hayırlı olup olmadığını anlamak için olaylara<br />

vâkıf olan uzman kişilerle yapılan istişare <strong>ve</strong> fikir<br />

alış<strong>ve</strong>rişi.<br />

itikat: Dünyada <strong>ve</strong> ahirette insanların mutlu olmaları<br />

için Allah’ın göndermiş olduğu kuralların hepsini kesin<br />

bir şekilde kabullenme, iman etme.<br />

izzet: Büyüklük, yücelik, ululuk.<br />

K<br />

kabza: Silah, kılıç vb. şeylerde tutulacak yer, sap.<br />

kadırga: Hem yelken hem kürekle yol alan bir savaş<br />

gemisi.<br />

kâdir: Güç, kuv<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong> iktidar sahibi olarak istediği<br />

her şeyi bir ilim, hikmet <strong>ve</strong> ölçü dâhilinde dilediği<br />

gibi yaratması, her şeye gücünün yetmesi anlamında<br />

olan Allah’ın Esma-i Hüsna’sından biri.<br />

kâfi: Yeterli, yetecek ölçüde olan.<br />

kâfir: Allah’ın varlığını <strong>ve</strong> birliğini inkâr eden, yaratıcı<br />

olarak Allah’ı kabul etse bile onun göndermiş<br />

olduğu elçilerin hepsine ayrı ayrı inanmayan, elçilerin<br />

getirmiş olduğu kitapları toptan reddeden <strong>ve</strong>ya<br />

Allah’ın vahiyle bildirdiği hükümlerin bir tanesini<br />

dahi inkâr eden.<br />

SÖZLÜK<br />

kakmacılık: Ağaç üzerinde <strong>ve</strong>ya diğer ahşap malzemede,<br />

mobilyada belirlenmiş desen <strong>ve</strong> çizimlere göre<br />

oyulmuş yuvalara gümüş, sedef <strong>ve</strong> benzeri kakılıp<br />

oturtularak yapılan iş.<br />

kaside: Divan edebiyatında bir şiir türü.<br />

kefa: Zorluk, sıkıntı,<br />

kelime-i şehadet: İslam’ın beş şartından biri olan <strong>ve</strong><br />

“Tanıklık ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur <strong>ve</strong><br />

Muhammed onun kulu <strong>ve</strong> peygamberidir.” anlamındaki<br />

söz.<br />

kemter: Daha aşağı, daha kıymetsiz, eksik, tevazu<br />

amaçlı ben sözü.<br />

kerem: 1.Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet. 2.Bağış<br />

olarak <strong>ve</strong>rme, iyilik, cömertlik, eli açıklık, lütuf.<br />

kerim: Soylu, asil. Eli açık, cömert. Allah’ın adlarından<br />

biri.<br />

kerrar: Savaşta çekilip tekrar tekrar hücum eden.<br />

Hz. Ali’nin lakabı.<br />

kıyas: Hakkında açık hüküm bulunmayan bir meselenin<br />

hükmünü, aralarındaki ortak özellik <strong>ve</strong> benzerliğe<br />

dayanarak Kur’an-ı Kerim <strong>ve</strong>ya sünnette hükmü belirtilen<br />

bir meseleye göre belirleme.<br />

kibir: Kişinin, yaratılış amacını <strong>ve</strong> varlığının özünü<br />

kavrayamayarak ken<strong>din</strong>i büyük görüp başkalarını küçük<br />

görmesi.<br />

kudret: Her şeye gücünün yetmesi, dilediğini dilediği<br />

zamanda var <strong>ve</strong>ya yok etmesi anlamında olan<br />

Allah’ın sıfatlarından biri.<br />

külli: Allah’ın istediğini istediği gibi dilemesi <strong>ve</strong> seçmesi<br />

anlamında Allah’ın mutlak <strong>ve</strong> sınırsız iradesi.<br />

külliye: Bir caminin çevresinde camiyle birlikte<br />

kurulmuş medrese, imaret gibi yapıların bütünü.<br />

kümbet: Kubbe. Koni, piramit biçiminde damı olan<br />

yuvarlak <strong>ve</strong>ya köşeli yapı.<br />

L<br />

latif: Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan.<br />

letafet: Güzellik, hoşluk, yumuşaklık, incelik.<br />

levha: Bir yere asılmak için yazılmış yazı. Tablo,<br />

resim.<br />

lütuf: Önem <strong>ve</strong>rilen, sayılan birinden gelen iyilik,<br />

yardım, ihsan, inayet.<br />

135

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!