14.04.2013 Views

din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC

din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC

din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi_11_derskitabi_meb_din_k%C3%BClt%C3%BCr%C3%BC_ve_ahlak_bilgisi_BTjiC

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İNSAN VE KADERİ<br />

YORUMLAYALIM_______________<br />

Aşağıdaki ayette doğruluk ile başarı arasında kurulan ilişkiyi yorumlayınız.<br />

“Allah, şöyle buyuracak: Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür. Onlara<br />

içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar<br />

da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.”<br />

Maide suresi, <strong>11</strong>9. ayet.<br />

3.7. Te<strong>ve</strong>kkül<br />

“…Bir konuda karar <strong>ve</strong>rince (artık) Allah’a gü<strong>ve</strong>n. Zira Allah, ona gü<strong>ve</strong>n duyanları<br />

se<strong>ve</strong>r.” (Âl-i İmrân suresi, 159. ayet.)<br />

Te<strong>ve</strong>kkül, sözlükte; gü<strong>ve</strong>nmek, dayanmak <strong>ve</strong> işi başkasına havale etmek demektir. Terim olarak kişinin gerçekleştirmek<br />

istediği işi konusunda elinden geleni yaptıktan sonra Allah’a gü<strong>ve</strong>nip dayanması <strong>ve</strong> onun yardımını<br />

beklemesi anlamına gelir. Kur’an’da, “…Hiç kimse Allah kadar gü<strong>ve</strong>ne layık olamaz.” 1 buyrulmuştur. Allah,<br />

kendisine inananları savunacağını <strong>ve</strong> hemen her konuda onlara yardım edeceğini söylemiştir. 2 İnanan bir kişi,<br />

Allah’ın mutlaka kendisine yardım edeceğini, gaybı, geleceği onun bildiğini <strong>ve</strong> bütün hayrın onun elinde olduğunu<br />

kabul eder. Âl-i İmrân suresinin 122. ayetinde şöyle buyrulmuştur: “…Müminler yalnız Allah’a gü<strong>ve</strong>n<br />

duymalıdırlar.” Bu gü<strong>ve</strong>n; sonuçta Allah’ın sözlerinin, vaatlerinin <strong>ve</strong> uyarılarının her zaman doğru çıktığına<br />

inanmaktır. Böylece insan dürüst, adil <strong>ve</strong> çalışkan olmayı asla ihmal etmez.<br />

İnanan bir insan yaptığı <strong>ve</strong> yapacağı işlerde Allah’a gü<strong>ve</strong>nip dayanır. Zira inanmak bir anlamda hem gü<strong>ve</strong>n<br />

<strong>ve</strong>rmeyi hem de Allah’a gü<strong>ve</strong>nmeyi gerektirir. Bu gü<strong>ve</strong>nle ortaya çıkan te<strong>ve</strong>kkül, öncelikle insanın işlerini yaparken<br />

Allah’ın rızasını gözeterek doğru <strong>ve</strong> dürüst davranması sonra da yaptığı işlerde onun yardımını umarak hayırlı<br />

bir sonuç beklemesidir. Bu yaklaşım insanı kötü şeyler yapmaktan alıkoyar <strong>ve</strong> zor anlarında ona ümit aşılar. Doğru<br />

<strong>ve</strong> dürüst davranmaya yöneltir. Dürüst <strong>ve</strong> erdemli bir insan çalışmadan ya da hak etmeden bir şey elde etmenin<br />

kendisi için hayırlı olmayacağını bilir. Bu yüzden her şeyden önce elinden geleni yapar. Sonra te<strong>ve</strong>kkül eder. Allah<br />

kendisine te<strong>ve</strong>kkül edenlerin, önce üzerlerine düşen görevleri yapmalarını ister. Bir konuda hiç emek harcamadan<br />

beklenti içinde olmak doğru değildir. Nitekim Allah, kendisine gü<strong>ve</strong>nerek çalışıp çabalayan hiçbir kulunu yalnız<br />

<strong>ve</strong> yardımsız bırakmamıştır. Onun sınırsız rahmeti <strong>ve</strong> yüceliği bu gü<strong>ve</strong>ni hiç boşa çıkarmamıştır. Bu konuda Hac<br />

suresinin 38. ayetinde, “Allah inananları (bütün kötülüklere karşı) mutlaka koruyacaktır…” buyrulmuştur.<br />

DEĞERLENDİRELİM<br />

“Allah’a dayandım!” diye sen çıkma yataktan… Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücâhid.<br />

Ma’nâ-yı te<strong>ve</strong>kkül bu mudur? Hey gidi nâdan! Âlemde “te<strong>ve</strong>kkül” demek olsaydı “atalet”,<br />

Ecdâdını zannetme asırlarca uyurdu;<br />

Mîrâs-ı diyânetle yaşar mıydı bu millet?<br />

Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu? Çoktan kürenin meş’al-i tevhîdi sönerdi;<br />

Üç kıt’ada, yer yer, kanayan izleri şahid:<br />

Kur’an duramaz, nezd-i İlâhiye dönerdi.<br />

Mehmet Âkif ERSOY, Safahat, s. 453.<br />

Yukarıdaki şiiri te<strong>ve</strong>kkül anlayışı çerçe<strong>ve</strong>sinde değerlendiriniz.<br />

1 Nisâ suresi, suresi 81. 81 ayet. ayet<br />

2 Âl-i İmrân suresi, 160. ayet; Mâide suresi, <strong>11</strong>. ayet; Enfâl suresi, 49, 61. ayet.<br />

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!