Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
S a y f a | 79<br />
bir görüşe göre, bu onun öte aleme ait olduğunun ilk belirtisidir. Adı Abra ve Yutpa ile birlikte anılır.<br />
(Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt)<br />
� Doydu: (Doy/Toy). Yemek, yutmak anlamlarını içerir. Doymak fiili bu köktendir. Doydu bazı<br />
lehçelerde Yeryüzü demektir. Bu bağlamda Yeryüzü Balığı veya yeryüzünü taşıyan balık olarak<br />
anlaşılabilir.<br />
(Eşanlam: ARAT)<br />
DÖNENCE: Burç.<br />
Eşdeğer: DÖNENGE<br />
Gökyüzünü oniki bölüme ayıran takımyıldızlardan her biri. Gökyüzü Türklerde büyük bir çark veya<br />
teker gibi algılanmıştır. Burçlar bu ayrılmış olan bölümlerden herbirinin simgesidir. Eski çağlardan<br />
beri, insanların karakterlerinin ve yazgılarının bu simgelerle bağlantılı olduğuna inanılmıştır. Türklerin<br />
Yıldızcı (Uldızçı) dedikleri falcıların, kişilerin gizli Yıldız Kayıtlarına bakarak geçmişini ve geleceğini<br />
görebildiklerine inanılır. Anadoluda bugün bile pek çok kimse Yıldızname adı verilen çok gizli bir fal<br />
türünün varlığına inanırlar ve bunu başarabilen kişilere saygı duyarlar. Diğer kültürlerdeki Astroloji<br />
alanı bir zamanlar bilim dalı olarak dahi görülmüştür ve tamamen gök nesnelerinin insan hayatını<br />
etkilediği inancıyla oluşmuştur. Tüm büyük uygarlıklar gökyüzüne ilgi duymuş ve burçları kendi<br />
söylenceleriyle bir biçimde bağdaştırmıştır. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt)<br />
� Dönence: (Dön). Dönmek kökünden gelir. Zamanın geçişi ve göğün dönüşü (çarkıfelek)<br />
kavramıyla alakalıdır.<br />
(Bakınız: ÜKEK)<br />
DUMRUL HAN: Söylencesel Kahraman.<br />
Eşdeğer: TUNGRUL HAN<br />
En yetkin biçimini Korkut Ata öykülerinde bulmuştur. Yolkesicilik yaptığından dolayı Tanrıyı kızdırır ve<br />
canını almaya gelen Aldaçı (İslam sonrası Azrail) ile karşılaşır ve canını vermek istemez. Diğer başka<br />
halk anlatılarında da farklı serüvenlerde görünür. Ancak hepsinde de, pervasız, hoyrat, korkusuz bir<br />
kişilik olara yer alır. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt)<br />
� Dumrul: (Dum/Tum). Okun sivri ucu demektir. Başı dumanlı anlamına da gelir.<br />
DUYAR HAN: Eziyet Tanrısı.<br />
Eşdeğer: TUYAR (TOYAR) HAN<br />
Ateşten yaratılmıştır. Boynuzlu ve kuyrukludur. Eli ve ayağı yoktur. Ölüm tohumu eker. Mutsuzluk<br />
getirir. İnsanlara eziyet eder ve delilik verir. Alnının ortasında tek gözü vardır. Bazen yarı insan yarı<br />
şeytan olarak tanımlanır. Üç ayaklı atı vardır. Ulu Tuyar olarak da bilinir. Yeraltında yaşar. (Kaynak:<br />
Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt)<br />
� Duyar: (Duy/Doy). Doymak fiili ile aynı kökene sahiptir.<br />
DÜŞ: Rüya.<br />
Eşdeğer: TÜŞ, TÖŞ, TÜS, TÖS, TÜHE, TÜL, TELEK<br />
Moğolca: ZÜD<br />
Uykudayken zihinde gerçekleşen zihinsel etkinlik(ler) ve bunlara ait algılar. Görsel çağrışımlar şeklinde<br />
oluşur. Gerçek olmayan şey, hayal, imge. Yarı Ölüm olarak algılanan uykuda görülen bu görsel imgeler<br />
öteki alem ile irtibat kabul edilir. Ve haber değeri taşıdığına inanılır. Örneğin rüyada yumurta gören<br />
bir kadının çocuğunun olacağına inanılır. Hz. Yusuf en önde gelen rüya yorumcusu olarak kabul edilir.<br />
D e n i z K A R A K U R T TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ