17.05.2013 Views

Özofagus Yaralanmaları - Journal of Clinical and Analytical Medicine

Özofagus Yaralanmaları - Journal of Clinical and Analytical Medicine

Özofagus Yaralanmaları - Journal of Clinical and Analytical Medicine

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

59 18<br />

<strong>Öz<strong>of</strong>agus</strong> <strong>Yaralanmaları</strong><br />

şikardi, ortopne ve siyanoz ileri boyutlara ulaşabilir[3].<br />

Radyolojik bulgular meadiastinal genişlemeyi, mediastinal amfizemi, tek veya çift taraflı<br />

plevral effüzyonu, hidropnömotoraksı, tansiyon pnömotoraksı, nadiren pnömoperitonyumu<br />

veya pnömoperikardiyumu kapsar. Kontraslı tetkikler genellikle yaralanma<br />

noktasında ekstravazasyonu gösterir. Ayrıca, sıklıkla plevra boşluğuyla, nadiren<br />

de perikardiyuma bir ilişkiyi gösterir. İlişkiyi göstermek için suda çözünen kontrast<br />

madde kullanılabilir en iyi sonuçta baryum sülfat ile elde edilebilir. Eğer bu çalışmalar<br />

negatif çıkarsa BT tanıda yardımcı olabilir[4].<br />

İdeal olarak, yaralanma tanısı konulur konulmaz, öz<strong>of</strong>agusun sağlıklı olduğu durumlarda,<br />

or<strong>of</strong>aringeal sekresyonların devamlı aspirasyonu için levin sonda takılır, uygun<br />

antibiyotikler verilir ve derhal torakotomi yapılarak perforasyon onarılır. Mediasten<br />

ve plevranın drenajı yapılır. Postoperatif olarak or<strong>of</strong>arengial ve gastrik sekresyonlar<br />

devamlı aspire edilir. Normal oral beslenmeye geçinceye kadar beslenme genellikle<br />

5-7 gün IV olarak sağlanır[4,6].<br />

Onarım esnasında, bir kronik striktürde öz<strong>of</strong>agus dilatasyonu yapmaya girişip girişmeme<br />

kararı tartışmalıdır. Perforasyon, onarımdan sonra yapılacak dilatasyon işlemlerini<br />

daha riskli kılar ve hatta girişimleri tamamen engelleyebilir. Eğer, 48 saatten,<br />

hatta 24 saatten sonra direkt cerrahi onarım sıklıkla ilerlemiş enfeksiyon ve nekroz<br />

yüzünden hastanın genel durumunun kötü olması nedeniyle imkansızdır. Yaralanma,<br />

tıkayıcı bir lezyonun içinde veya üzerinde olduğu ve tedavinin başlaması geciktiği<br />

zaman öz<strong>of</strong>agusun direk onarımı kontrendikedir. Ancak, literatürde geçen süreye<br />

bakılmaksızın pek çok araştırmacı onarım hattını desteklemek suretiyle primer kapatmayı<br />

savunmaktadırlar. Araştırmacılar onarımı desteklemek için farklı tekniklerde<br />

geliştirmişlerdir. Eğer primer onarım denenmeyecekse, kontaminasyonu önlemek<br />

için farklı yöntemlere başvurmak mümkündür. Bu durumda mediasten ve plevranın<br />

yeterli drenajı ile birlikte yaralanma bölgesini or<strong>of</strong>aringeal ve gastrik seksreyonlardan<br />

korumak gerekir[75,76,77].<br />

Önerilen çeşitli yöntemler basit nazogastrik tüple ve/veya gastrostomiyle dekompresyon<br />

yaparak torasik öz<strong>of</strong>agusu izole etmekten acil rezeksiyona kadar değişen cerrahi<br />

işlemleri kapsamaktadır[3,4,5,19,23,27,28,38] Bu işlemler şunlardır;<br />

a. Drenaj ve debridman: <strong>Öz<strong>of</strong>agus</strong> yaralanmalarında sadece plevral drenajın yeterli<br />

olması mümkün değildir. Genellikle torakotomi ile eksplorasyonu gerektirir. Torakotomi<br />

işleminde yeterli ekplorasyon için mediasten geniş olarak açılmalı ve abse kaviteleri<br />

drene edilmelidir. Mümkün olduğunca çok nekrotik yabancı materyaller debride<br />

edilmeli, Jackson- Pratt tipi drenler kullanılarak ölü boşluk bırakmayacak şekilde drenaj<br />

yapılmalı, gerekirse multipl göğüs tüpleri bilateral olarak konulmalıdır. Perforasyon<br />

kapanmadığı, sepsis bulgularıyla ampiyem ve medistinitin devam ettiği durumlarda,<br />

drenajın yetersiz olduğu düşünülerek daha efektif drenaj işlemleri uygulanmalıdır.<br />

Perforasyonun kapatılmasının olanaksız olduğu durumlarda öz<strong>of</strong>agus eksklüzyonu<br />

ve diversiyon yapılmalıdır. Önerilen çeşitli teknikler içinde en uygun olanı modifiye<br />

öz<strong>of</strong>agus eksklüzyonudur. Bu teknikte faringoöz<strong>of</strong>agogastrik devamlılık majör<br />

cerrahi girişim gerekmeden sağlanabilmektedir. Ancak, son yıllarda bu tekniğin<br />

yerini metal veya absorbabl cerrahi stapler kullanımı almıştır. Yapılan bir çalışmada,<br />

servikal öz<strong>of</strong>agusa T-tüp koyarak öz<strong>of</strong>agus diversiyonunu yaptıktan sonra perforasyon<br />

yerinin proksimal ve distaline absorbabl stapler koymuşlardır. Postoperatif takipte<br />

T-tüpü dört hafta sonra almışlar ve hastaların hızla normal beslenmeye geçtiğini<br />

bildirmişlerdir. Başka bir çalışmada benzer şekilde öz<strong>of</strong>agusu boyunda ve abdomende<br />

absorbabl sütürlerle eksklüze etmişler, perforasyon yerine göre boyun veya

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!