17.05.2013 Views

Özofagus Yaralanmaları - Journal of Clinical and Analytical Medicine

Özofagus Yaralanmaları - Journal of Clinical and Analytical Medicine

Özofagus Yaralanmaları - Journal of Clinical and Analytical Medicine

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

63 22<br />

<strong>Öz<strong>of</strong>agus</strong> <strong>Yaralanmaları</strong><br />

içinde sıkışan lümen içeriği rüptüre neden olabilmektedir. Normal öz<strong>of</strong>agusu rüptüre<br />

etmek için 0,5 kg ile 1,5 kg basınç gerekirken, hastalık varlığında daha az bir güç<br />

rüptür yapabilmektadir. En sıklıkla yaralanma longitüdinal düz kasların anatomik olarak<br />

inceldiği öz<strong>of</strong>agusun distal kısmında meydana gelir.<br />

Bazen yırtık parsiyel oluşabilir. Nadiren de öz<strong>of</strong>agusun duvarı içinde havanın yaygın<br />

diseksiyonu gelişebilir. Duvarın parsiyel laserasyonu proksimal mideye yayılabilir<br />

ve aşırı üst gastrointestinal kanamaya neden olabilir. Bu duruma ise Mallory-Weiss<br />

sendromu denmektedir. Mallory–Weiss sendromunda problem kanamanın kontrolüdür.<br />

Eğer kanama destek tedavisi ile durmazsa cerrahi girişim gerekir. Bu girişim abdominal<br />

yolla yapılır ve kanama noktasının dikişle bağlanması iyi sonuç verir. <strong>Öz<strong>of</strong>agus</strong><br />

duvarının tam kat rüptürü ile birlikte olan aşırı kanama nadirdir[3,11,80].<br />

Boerhaave sendromunda yaralanmanın mekanizması hala tam olarak anlaşılamamıştır.<br />

Genellikle obez olan hastada yaralanma; gıda, alkollü içkiler veya her ikisinin<br />

birlikte aşırı alınmasıyla birlikte olmaktadır. Rüptür kusma esnasında olmaktadır.<br />

Mallory-Weiss’ta hasar sadece mukoza seviyesinde, postemetik rüptürde ise tam kat<br />

yırtık söz konusudur.<br />

Yaralanya plevral yırtık da eşlik edebilir yada daha sonra gelişebilir. Etiyolojide daha<br />

önceden mevcut bir hastalık olup olmadığı belli değildir. Literatürde hem intraabdominal<br />

öz<strong>of</strong>agusun hemde intraabdominal ve torasik öz<strong>of</strong>agusun birlikte olduğu rüptür<br />

durumları bildirilmiştir.<br />

Sol plevral boşluk sağ plevral boşluğa kıyasla daha az or<strong>and</strong>a etkilenmektedir. Postemetik<br />

rüptürden sonra mediastinal ve plevral kontaminasyon diğer nedenlerle olan<br />

perforasyonda görülenden çok daha yaygındır. Bunun nedeninin muhtemelen gerilmiş<br />

midenin ve kusmanın güçlü ejeksiyonundan dolayı olduğu görüşü vardır[81].<br />

Boerhaave sendromunda klinik görünüm<br />

<strong>Öz<strong>of</strong>agus</strong>un spontan rüptürü, kusma epizodundan sonra şiddetli dispne, göğüs ağrısı,<br />

bulantı, hematemez, üşüme ve terlemeyle birlikte kendini göstermektedir. Ağrı lokalizasyonu<br />

substernal, epigastrik, sol lateral veya interskapular yerleşimli olabilir.<br />

İlk klinik izlenim sıklıkla miyokard infaktüsü, dissekan anevrizma veya perfore olmuş<br />

peptik ülseri düşündürür. Ağrı her iki omuza yayılabilir, bu durum frenik sinir irritasyonunu<br />

yansıtır. Kusmayla beraber yada kusmadan hemen sonra başlaması tanı için<br />

önemlidir. Postemetik rüptürün nadir görülmesi ve bu konuda tecrübeli hekim sayısının<br />

az olması nedeniyle tanıda gecikme olasılığı sıktır. Birçok hasta devam eden<br />

bulantıdan yakınır. Dispne hastaların yarısından fazlasında ortaya çıkar ve sıklıkla<br />

hidropnömotoraksa bağlı gelişir. Baz<strong>and</strong>a süreç mediastende sınırlı olur ve şiddetli<br />

dispne görülebilir.<br />

Klinik bulgular, rüptürden inceleme anına kadar geçen süreye bağlı olarak ciddi şekilde<br />

değişkenlik gösterebilir. Bazı hastalarda taşikardi, dispne, ateş veya hipotansiyon<br />

gibi vital işaretler muayene esnasında ortaya çıkmamış olabilir. Bazen bu belirsizlik<br />

12 saate kadar sürebilir. Lökositoz genellikle bulunur fakat hastaların 1/3’ünde<br />

10000/mm3’in altındadır. Cilt altı amfizemi başlangıçta sık değildir ve kolayca gözden<br />

kaçabilir. Bazan hastaların 2/3’inde anfizem hiç gelişmez. Epigastrik hassasiyet<br />

ve defans genellikle vardır ve rebound alınabilir.<br />

Boerhaave sendromunda, öz<strong>of</strong>agus içi basıncın ani artışıyla distal öz<strong>of</strong>agusun spontan<br />

transmural rüptürüne işaret eden triad bulguları vardır. Kusma, alt toraksta ağrı<br />

ve subkutan amfizemden oluşan bu bulgulara Mackler’s triadı denir [8,82].<br />

Sıklıkla septik şok tablosu gelişsede, şok tablosu 12 saatten önce nadiren ortaya çı-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!