12.01.2015 Views

Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

u ‘yukarıdan aşağıya’, merkeziyetçi yaklaşım, siyasi<br />

irade ve karar süreçlerinin tüm kademelerine<br />

yerleşememiş, yasaların gerçekçi uygulama mekanizmaları<br />

geliştirilmemiştir; <strong>koruma</strong>, daha çok<br />

bürokratik ve akademik çevrelerle kısıtlı kalmış,<br />

toplum geneline de bir kültür olarak yayılamamıştır.<br />

Türkiye’nin bilinen ‘halka inemeyen <strong>koruma</strong>’<br />

darboğazının tipik yansımaları, Koruma Kurullarının<br />

sit alanı ilanlarına ve bu alanlarda ‘bir çivi bile<br />

çaktırmamalarına’, belediyelerden ve halktan yükselen<br />

tepki ve şikayetler de izlenegelmiştir. Bunlar,<br />

bir yandan <strong>koruma</strong>nın ağır yüküyle baş başa<br />

bırakılan ‘halk’ açısından haklı, diğer yandan da<br />

kültürel değerlerin önemini anlayamayan toplum<br />

kesimlerine direnmek zorunda kalan ‘<strong>koruma</strong>cı<br />

uzmanlar’ açısından haksız tepkilerdir.<br />

Yeni Gelişmeler<br />

Son dönemde Türkiye’nin <strong>koruma</strong> gündeminde<br />

ciddi değişiklikler yaşandığı konusunda ise kolayca<br />

hemfikir olunabilir. 2000’li yılların başından itibaren,<br />

özellikle yasal ve kurumsal düzeyde yaşanan<br />

gelişmelerin, yukarıda anılan açığın kapatılmasına<br />

yönelik bir çaba içerdiği, bunun küreselleşme<br />

ve Avrupa Birliği sürecine bağlı bir yerelleşme,<br />

özelleşme ve demokratikleşme dalgasının parçası<br />

olduğu ise bazı tartışmalar barındırmakla birlikte<br />

yaygın kanıdır. Koruma konusundaki yasal düzenlemeler,<br />

yerel yönetimlere yeni kaynak ve yetkiler<br />

verilmesi, yerel yönetimlerde <strong>koruma</strong> uygulamadenetim<br />

büroları (KUDEB) gibi kamunun <strong>koruma</strong><br />

görevlerini etkinleştirici araçlar getirilmesi, kültür<br />

ve turizm alanlarının Bakanlık ve ‘kültür ve turizm<br />

<strong>koruma</strong> ve gelişim bölgeleri’ gibi araçlar nezdinde<br />

birleştirilmesi, özel kültür girişimlerine teşvik sağlanması<br />

gibi öğeler barındırmaktadır. Ayrıca, kamu<br />

yönetimi ve planlama mevzuatı genelinde olduğu<br />

gibi, ‘stratejik planlama’, <strong>koruma</strong> alanları için ‘alan<br />

yönetimi’, ve <strong>koruma</strong> ile planlama mevzuatları<br />

arasında sıkışmış ‘kentsel dönüşüm’ kavramlarının<br />

yasalara ve pratiğe girdiği görülmektedir. 2000’lerin<br />

yeni yasa ve yönetmeliklerinin ötesinde, sivil<br />

toplum kuruluşlarının özellikle 1990’lardan itibaren<br />

yükselen gelişimi, medyada özellikle tarih ve<br />

kültür turizmine yönelik ilginin artması, Avrupa<br />

ve ABD kaynaklı uluslararası sponsor kuruluşların<br />

Türkiye’de <strong>koruma</strong> projelerini desteklemeleri, Tarihi<br />

Kentler Birliği gibi yerel yönetimleri <strong>koruma</strong><br />

konusunda örgütleyen birliklerin oluşması da söz<br />

konusu paradigma değişimine katkıda bulunmaktadır.<br />

Bu kapsamlı ve çeşitli değişiklikleri kısaca<br />

yorumlamaya çalıştığımızda, Türkiye’de <strong>koruma</strong><br />

alanında daha ‘çok-aktörlü’ bir ortamın oluştuğu,<br />

devlete eşlik eden ve bazen rakip çıkan yeni aktörlerin<br />

ve bunlara özgü araçların önem kazandığı,<br />

özel sermayenin ve gayrımenkul sektörünün,<br />

özellikle kentsel dönüşüm bağlamında, <strong>tarihi</strong> çevreyle<br />

daha fazla ilgilendiği söylenebilir.<br />

Yeni Gelişmelerin Doğurduğu Endişeler<br />

Koruma alanında oluşan bu yeni tabloyu yorumlamak,<br />

sindirmek ve bu ortamda çalışmaya devam<br />

etmek, gerek kamu görevlisi, gerek serbest meslek<br />

sahibi, akademik uzman ve diğerleri olsun, bu<br />

alanda çalışan pek çok kişi için ciddi bir çaba gerektirmekte<br />

olsa gerekir. Ancak öteden beri tehdit<br />

altındaki bir mirası türlü engellere karşın <strong>koruma</strong>ya<br />

çalışan bu kişiler için, yeni mali ve bürokratik<br />

araçlarla gelen olanakları iyimserlikle karşılamak<br />

kadar, aynı araçlarla gelen yeni ve büyüyen tehditlere<br />

karşı tepki duymak, en azından bunları<br />

temkinli karşılamak da doğal sayılmalıdır. Bu bağlamda<br />

öne çıkan endişeler, özel sermayeye <strong>tarihi</strong><br />

çevre üzerinde fazla geniş tasarruf hakları tanınması<br />

ve yerel yönetimlere kullanmaya hazır olmadıkları<br />

bir yetkinin verilmesi ekseninde yoğunlaşmaktadır.<br />

Demokratikleşen bir <strong>koruma</strong> pratiğine<br />

doğru ilerlerken, bilimsel ilkelerden ve bu ilkelere<br />

bağlılığın denetim araçlarından ödün verilmekte<br />

olduğu kuşkuları yükselmektedir.<br />

Hem Demokratik, Hem Bilimsel Bir Koruma Pratiği<br />

Değişen <strong>koruma</strong> pratiği ve doğurduğu endişelerin<br />

özünde görünen ‘demokrasi – bilim çelişkisinin’,<br />

çözümsüz bir sorun olmadığına, hem toplumsal<br />

kabul gören hem de bilimsel ölçütlere uygun bir<br />

<strong>koruma</strong>nın mümkün olduğuna inanmak gerekir.<br />

Bu tür bir denklemde, her iki kaygının da geçerliliği<br />

kabul edilmelidir.<br />

Tarihi çevre <strong>koruma</strong>, yüzyılı aşkın geçmişe sahip<br />

mesleki bir birikime, kabul edilen uluslararası ilke<br />

ve standartlara ve bu alanda emek veren uzmanlara<br />

sahip bilimsel bir uğraş alanıdır. Türkiye’de bu<br />

bilimsel uzmanlığı temsil eden, Kültür Varlıklarını<br />

Koruma Kurulları, çeşitli proje ve kamu kuruluşlarına<br />

ait bilimsel danışma kurulları, akademik kuruluşlar<br />

ve bu kurul ve kuruluşlarda hizmet eden<br />

<strong>koruma</strong> uzmanları, ayrıca planlama ve proje deneyimleriyle<br />

mesleki birikime katkıda bulunan özel<br />

bürolar ve profesyoneller bulunmaktadır. Koruma<br />

çalışmalarının bu uzmanlık birikimine dayanmadan<br />

yapılması, kültürel değerlere yarardan çok<br />

zarar vermekten, özellikle uzun vadede büyüyen<br />

sorunlara yol açmaktan başka bir işe yaramamaktadır.<br />

70<br />

dosya <strong>tarihi</strong> <strong>çevrede</strong> <strong>koruma</strong>: yaklaşımlar, uygulamalar-1

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!