Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ak görülmesine karşın, örneğin Galata Surlarının<br />
yıkımı yine bu Dairenin bir eylemidir. Bölgenin<br />
yeniden düzenlenmesi sürecinde gerçekleştirilen<br />
bu eylemle Ceneviz döneminden kalan birçok<br />
özgün eleman tümüyle ortadan kaldırılmıştır.<br />
Kaynaklar, surların yıkımı ve hendeklerin doldurulması<br />
sonucunda elde edilecek yeni parsellerin<br />
satışıyla rant elde edilmesinin, Avrupa’yı izleyen<br />
Osmanlı levanten ve gayrimüslimleri tarafından<br />
uygulamaya sokulduğunu söylemektedir. Altıncı<br />
Daire tarafından bir “kentsel yenileme projesi” olarak<br />
başlatılan ve özellikle Pera’da etkisini gösteren<br />
bu eylemlerin çok benzeri Cumhuriyet döneminde<br />
de İstanbul’un başka noktalarında karşımıza<br />
çıkacaktır. 1950 yıllarda Demokrat Parti yönetici<br />
ve bürokratları tarafından açılan Barbaros Bulvarı,<br />
Vatan ve Millet Caddeleri ile 1980’li yıllarda İstanbul<br />
Büyükşehir Belediye Başkanlığınca açılan Tarlabaşı<br />
Caddesi sayı ve niteliği belli olmayan birçok<br />
kültür varlığının belgelenmeksizin yok olmasına<br />
neden olmuştur.<br />
İstanbul’un kent yönetimi için örgütlerin yanısıra<br />
bazı yasal düzenlemeler de oluşturulmuştur.<br />
7 Ekim 1868 tarihli “Dersaadet İdarei Belediye<br />
Nizamnamesi” nin belediyenin genel görevlerini<br />
belirleyen 3. maddesinde harap olan yapıların<br />
yıkımı yer almaktadır. Bu ve benzeri önlemlere<br />
koşut olarak eski vakıf yapıların özgün halini yok<br />
etmeyi ya da değiştirmeyi amaçlayan uygulamalar<br />
için 1899 yılında Evkafı Hümayun Nezaretince<br />
Şura-yı Devlet’e başvurulmuş, alınan karar Dahiliye<br />
Nezaretinin yazısıyla taraflara bildirilmiştir (ER-<br />
GİN:3976). Bu karara göre, yapılacak müdahalelerin<br />
vakfa yararlı olması, Belediye’nin bu konudaki<br />
kurallara uyması ve “fennen” sakıncalı görülmemesi<br />
halinde Belediye konuyu Evkaf Nezaretine<br />
bildirecek ve her iki kurumun ortak görüşünün<br />
oluşması halinde gerekli ruhsat verilebilecektir. Kararın<br />
gerekçesi olarak “... bir binanın sahibi tamir<br />
için aldığı tezkire mucebince bir cüz’ünü tamir ile<br />
üç ay sonra diğer mahallerini dahi dairesine haber<br />
vermeksizin tamir ettirmekte ve bu sırada Ebniye<br />
Nizamnamesi’nin müsaid bulmadığı şeyler dahii<br />
yapılmakta olduğundan ...........” denmektedir. Bu<br />
konuda ayrıca 1913 tarihli bir Padişahlık tezkeresi<br />
ile “Tevsi-i Tarik ve saire Dolayısıyla.... İcra Kılınmakta<br />
olan Ameliyat Sırasında Asarı Atika ve Mebani-i<br />
Fenniyeye Tesadüf Edildikte ...” gerçekleştirilecek<br />
işlemler tanımlanmıştır. Bu belgede, yol<br />
açımı, düzeltilmesi vb. işlemlerde vakıf yapılarla<br />
eski eserlerin yıkılmakta olduğu anlaşıldığı, uygulamalar<br />
sırasında rastlanacak bu eserlerin yıkılmaması,<br />
mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde<br />
durumun ilgililere bildirilmesi, bunun için özel<br />
kişilere uygulanmakta olan hükümlerin vakıf yapılar<br />
için de uygulanması istenmektedir. Görüldüğü<br />
gibi, bu tezkerede yer alan hüküm, yıkımı tümüyle<br />
önlememekte, geciktirmekte ve gerekli bildirimlerin<br />
yapılmasından sonra yıkımın gerçekleşebileceğini<br />
belirtmektedir.<br />
İstanbul’un kentleşmesi sürecinde yolların yeniden<br />
düzenlenmesi kimi eski eserlerin yıkılmasına<br />
neden olmuştur. Bu konuda örneklerin çoğalması<br />
üzerine 19 Şubat 1329H./1913M. tarihli bir emir<br />
yayınlanmış ve Belediye tarafından gerçekleştirilen<br />
yol yapımı ya da mevcut yolların yeniden düzenlenmesinde<br />
bazı eski eserlerin ve vakıf yapıların<br />
tahrip edilmekte olduğu, bu nedenle uygulamalar<br />
sırasında bu tür yapıların tahrip edilmemelerinin<br />
gerektiği, bu hususun özel mülkiyette olan yapılar<br />
için de geçerli olduğu belirtilmektedir. Yöneticiler,<br />
İstanbul’da sayısı binlere varan ve bir bölümünün<br />
sahibi olmayan eserlere yönelik eylemlerin<br />
Müze tarafından denetlenemediğini, tahribatın ya<br />
tesadüfen duyulduğunu ya da eser yokolduktan<br />
sonra durumun anlaşıldığını, bu konuda Belediye<br />
Dairelerinin duyarlı davranması gerektiğini söylemektedir.<br />
Oysa, Şehremaneti, Ayasofya hamamını<br />
bir çok benzeri olduğu yıkmak istemekte, girişini<br />
genişletmek için Gülhane Parkı surlarının bir kısmını<br />
kaldırmayı önermektedir. Şehremanetinin bu<br />
davranışları, kişileri de cesaretlendirmekte, evinin<br />
önünü kapattığı için surların bir bölümünün yıkılmasını<br />
isteyenler ya da su alanlar tarafından rahatsız<br />
edildiği için mahalledeki çeşmenin kaldırılmasını<br />
önerenler görülmektedir.<br />
İmar hareketlerinin kültürel varlıklarına ve tarihsel<br />
çevreye verdiği zararın giderek artması sonucunda<br />
6 Kasım 1882 <strong>tarihi</strong>nde yürürlüğe giren Ebniye<br />
Kanunu’ yeni hükümler eklenmiştir. Başta İstanbul<br />
olmak üzere İmparatorluğun büyük kentlerindeki<br />
imar etkinliklerini tanımlayan, uygulama ve denetim<br />
mekanizmalarını belirleyen bu yasanın bazı<br />
bölümleri, özellikle geleneksel konut dokusunun<br />
bozulmasını özendirici hükümler içermektedir.<br />
Buna karşın gerçekleştirildiği takdirde geleneksel<br />
dokuyu bozacak eylemler de sürdürülmektedir.<br />
Örneğin 1866 Hocapaşa (İstanbul) yangınından<br />
sonra kentin yeniden düzenlenmesi için oluşturulan<br />
“İslahat-ı Turuk Komisyonu” çalışmalarına<br />
ilişkin olarak hazırlanan bir mazbatada, yangından<br />
sonra yeni bir düzenleme yapmanın olumlu<br />
yönleri sıralanmakta, bu süreçte “...münasebetsiz<br />
bir takım sokakların islahıyla müceddeden açılacak<br />
yolların istikametleri, yıkımı kabil olmayan<br />
cevami-i şerife ve metin ve kargir yapılara tesadüf<br />
etmemesine dikkat edilerek ona göre haritaların<br />
dosya <strong>tarihi</strong> <strong>çevrede</strong> <strong>koruma</strong>: yaklaşımlar, uygulamalar-1<br />
9