13.07.2015 Views

Ağustos 2005 - Sayı: 124 (2933 KB) - İzmir - TMMOB İnşaat ...

Ağustos 2005 - Sayı: 124 (2933 KB) - İzmir - TMMOB İnşaat ...

Ağustos 2005 - Sayı: 124 (2933 KB) - İzmir - TMMOB İnşaat ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

üyelerimizdenÖZEL YAŞAMDA BİREYSELLİK Mİ?Samim GÜNERİnşaat MühendisiCanlılar... Düşünen ve iki ayak üstündedurabilen ve de kendini anlatabilenler; artık gün begün toplumdan, kendi oluşturduğu çoğulculuktan,örgütlenmekten açık ve net bir biçimde uzaklaşmaseçeneğini kullanmaktadır. Bireyciliğe akma gibi birdüşünce eylemi, kendisi dışında hiçbir şeyi dikkatealmama kaygısı oluşmaktadır toplumda...Birey, kendisine ait olan yaşamı diğer birbaşkasıyla paylaşmamak için gereken eylemiöyküleştirmiştir. Belirli bir yarıçap içerisinehapsetmiştir özünü. Özel yaşantısını geçici birsüreyle karşı cinsten bir canlıyla, bir evcil hayvanlasınırlamakla kalmamış, yüksek duvarları örmek için“günaydın” sözcüğünü beyninden daksillemiştir.Diğer yandan en büyük yandaşı; ki bu tatminolduktan sonraki süreçte; bilgisayardır. Buçerçevenin içine girmek olası değildir. Zaman zamantüm tatminler sanallaştırılmaktan kaçınılmamıştır.Bu aşamaya insanlar neden gelmiştir?... Bununyanıtını aramak gerekiyor. Yanıtı güvensizlik mi,içtensizlik mi?... Büyük kentlerin olumsuzyapılaşmasına katkısı olan insan diyetanımladığımız canlının bozuntuya uğraması mıdır?Yerleşkelerin boğucu ve dayatmacı sosyal,ekonomik, kültürel yaşantısında böyle bir kaygı mıvardır, en azından insan bunu mu sezinlemiştir?Şu bir gerçektir; kent yaşamı, onu yaşayanlaraağır gelmektedir artık. Her katmanda yaşayanbireyleri etkisi altına almıştır ister istemez. Hiç kimsehoşnut değildir dayatılan düzenden. Kaçınılmazlığıda yoktur. Bir biçimde sarmalamıştır kent bireyini.Günün tek düze koşuşturmacası bireyde veyabireysellikte büyük etkendir. Kapitalizm veemperyalizm kıskacına almıştır yeni dünya düzeniinsanını. Bu iki unsur aile yapısını oluşturmamak vetüketim ekonomisi için var gücüyle öyküler üretipuygulamaktadır. Oluşmuş kurumlarda ise; eşlerarasında, hatta aileyi oluşturan diğer bireyleri deolumsuz etkilemiş, tüm bireyler özel yaşamlarınıkurallar ile yapılandırarak çerçeveyi çizmiş,çoğuldan özele hasretle bakmaya başlamıştır.Doğaldır ki; tüm bireylerin kendi yaşamlarında“ayakta durmayı” öğrenmeleri gerekmektedir.Yadsıyamayız. Yaşamlarını tekelleştirerek buedinimlere nasıl ulaşacaklar ve onlarla nasılkucaklaşacaklardır? Paylaşmak gibi bir güzelliğin,mutluluğun ve keyfinin var olduğunun bilinciningelişmesini nasıl sağlayabileceklerdir?Yaşam tamamen özelleşmiş; birlikte sinema,tiyatro, sanat, panel izleme eğilimleri, edinimleriinsanı terk etmiş; daha doğrusu bireyle bu olgularellerinin tersiyle itilmiştir. İnsan özel televizyon(uydu antenli) ile DVD‐VCD arasına sıkıştırılmıştır.İşin aslı; birey kendini isteyerek bile bile bu seçeneğe“evet! ” demiştir. Yaşam; aile içerisinde bile;tamamen özelleştirilmiş; ortak yaşam insanlarıreddetmiştir bir anlamda. Tüm bireyler ayrı ayrıaynı olanakları edinmiş dört duvar içindesanallaşmıştır (her bireyin DVD, VCD, televizyon,müzik seti ve diğer elektronik olanaklari ile). Azıcıkpara bulan aile bireyin bu yola başvurarak, aileninolumsuz ve tüketim ekonomisine katkıda bulunmasıkaçınılmaz olmuştur. Geliştirilerek var edilen buyaşam biçimi bireyleri ortak noktalarda buluşmayıkörletmiş; bir evi paylaşan dişi ve erkek kendidünyalarını elektronik yaşamaya soyutlaştırmış,aynı çatı altında farklı görüntüler, farklı sesler, farklıkültür, farklı diller, hatta farklı cinsel seçenekleredoyumlara dek uzanmıştır.Günün son saatlerinde bir araya gelme çabalarıbireyleri sıkmaya başlamış, artık bireyler aynı masa,aynı sofra etrafında toplanamaz olmuş, karındoyurma, damak tatları bile benlikleri‐öz’leritanımaz olmuş, unutulmuştur. Sonuçta ayrı yaşamistekleri ağır basmış, insan ilişkileri çökmüş birörene benzemiştir.Ortak buluşum, paylaşım bir başka tanımlanır,uygulanır konuma getirilerek mutluluklardan adımadım uzaklaşılmış; “stres” denen uyduruk sözcüğeİMO İzmir Şubesi Ağustos-<strong>2005</strong> Yıl: 20 Sayı: <strong>124</strong> 43

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!