13.07.2015 Views

8 - Kitabxana

8 - Kitabxana

8 - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

inde uyumsuz görünüyordu. Marina tepedeki sabit parlakışıkları açınca, bütün ceset dokunaklı bir biçimde gözlerönüne serildi.Bir zamanlar Sally Palmer olan şeye baktım. Ama burada,şimdi ondan geriye hiçbir şey kalmamıştı. Rahatlama hissettim,az sonra o da yerini mesleki duygusuzluğa bıraktı."Tamam. Başlayalım," dedim.Kadın daha iyi günler görmüştü. Yüzü çiçekbozuğuyduve yıpranmıştı, yüz hatları bir zamanlar sahip oldukları herne ayırt edici özellik varsa kaybetmeye başlamıştı. One eğikbaşıyla, dünyanın bütün yükünü omuzlarında taşıyor gibigörünüyordu. Yine de boyun eğişinde soylu bir şey vardı,sanki nahoş kaderini kabullenmek zorunda kalmıştı.Meçhul aziz heykeli ayin boyunca dikkatimi çekti. Ondahoşuma gidenin ne olduğunu söyleyemezdim. Taştan bir sütununüzerine oturtulmuş figür kabaca yontulmuştu ve benimeğitimsiz gözlerim bile heykeltıraşın orantı duygusununzayıf olduğunu görebilirdi. Yine de ister geçen zamanın yumuşatıcıetkisi, isterse daha az tanımlanabilir bir şey olsun,onda ilgi çeken bir yan vardı. Yüzyıllarca dayanmış, altındayaşanan sayısız sevinçli günlere ve trajedilere tanıklık etmişti.Başka herkes belleklerden silindikten çok sonra bile hâlâoradaydı, tetikte ve sessiz. İyi ya da kötü, her şeyin geçici olduğunuhatırlatıyordu.Tam şu anda bu düşünce rahatlatıcıydı. Böyle sıcak birakşamda bile eski kilise soğuk ve küf kokuluydu. Vitraylıpenceresinden mavi ve leylakrengi ışıklar süzülüyordu; çokeskilerden kalma camlar yamulmuştu, kurşunlu çerçevelerindedengesiz duruyorlardı. Kilisenin ortasındaki koridorartık yıpranıp pürüzsüzleşmiş farklı boylardaki taş levhalarla118www.cizgiliforum.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!