Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Metin Erksan, Lütfi Akad ve Yılmaz Güney<br />
kansı belirgin olarak uyuşuyor. Nitekim Orhan Kemal'in hakikaten düşünsel<br />
anlamda en önemli romanları bile Türk sinemasının sıradışı değil<br />
tipik yönetmenleri tarafından sinemaya daha başarılı bir şekilde uyarlanabilir.<br />
Hatta l 970'li yılların başlarında tam da sosyal boyutu güçlendirilen<br />
sıradan filmlerin Orhan Kemal'in dünyasının haleti ruhiyesiyle fazlasıyla<br />
örtüştüğü görülüyor. Türk sinemasının özelliklerini onun Yeşilçam'a gönderme<br />
yapan romanlarında görmek mümkün. Aslında Orhan Kemal'in<br />
dünyasıyla Yılmaz Güney'in dünyasının örtüştüğünü söylemek caiz. Zaten<br />
Orhan Kemal 'in yazdığı, Yılmaz Güney'in film çektiği dönemlerde<br />
Türkiye'deki gündelik hayat tüm zenginliği ve olanca canlılığıyla beyaz<br />
perdeye yansıdı. Orhan Kemal'in de Yılmaz Güney'in de metinleri yaşamın<br />
içinden geliyordu, yaşamdan kaynaklanıyordu. İsyankarlıkları da.<br />
Zaten sinema metinlerine isyanın, duygunun sahici bir biçimde capcanlı<br />
yansıması da bundan. Fatoş Güney'in "Umutsuzlar"a (1971) bizim hayatımızın<br />
filmi demesi ve Fikret Otyam'la Orhan Kemal mektuplaşması yaşamın<br />
ve düşüncenin tastamam beyaz perdeye yansıdığını somutluyor.<br />
Aslında Yılmaz Güney'in bir Orhan Kemal uyarlaması yapmaması büyük<br />
kayıp. Bir de bunlar aynı atmosferi değişik dönemlerde solumuşlar. Adana<br />
ve İstanbul. Hapishane ve muhaliflik. Biri babadan kalma, diğeri sonradan<br />
olma.<br />
Yaşar Kemal de yazdıklarında hep gündelik hayattan kaynaklanıyor/<br />
besleniyor. 1955'te yayımlanan İnce Memed de zaten hayatın içinden.<br />
Onun metni sinemaya uyarlanmış. Şöyle bir saptama yapmak mümkün:<br />
Adı anılacak üç yazar arasından en fazla uyarlama Orhan Kemal' den yapılmış.<br />
En fazla özgün senaryo yazan da Orhan Kemal. Ancak çekilen<br />
filmler arasında en fazla önemsenen filmler Yaşar Kemal'in metinlerinden<br />
kaynaklanıyor. Yaşar Kemal'in romanları 1960'lı, 1970'li yılların<br />
solcu aydınlarını bariz şekilde etkilemiş. Etkilemenin ötesinde sarsmış.<br />
Hatta l 970'li yılların solcu gençlerinin biri kendisini dağa çıkaran gücün<br />
"İnce Memed" olduğunu söylemiş.1 Tabii l 960'lı yılların sonlarında ikinci<br />
cildiyle İnce Memed daha geniş, daha farklı, daha apolitik kesimleri de<br />
1<br />
Sezai Sarıoğlu, Nar Taneleri, İletişim Yay., İstanbul, 2001, s. 95. Yazarın başlığa çektiği<br />
cümle "İnce Memed'i okuyunca her şeyi hazırdır". (s. 95) 4-5 yıl önce Tüyap'ta "Dünya Yazan<br />
Yaşar Kemal" başlıklı Levent Yılmaz, Nedim Gürsel, Semih Gümüş ve Doğan Hızlan'ın katıldıkları<br />
bir panel yapılmıştı. Nar Taneleri'nde hayatını anlatan Seçuk Haznedar da oradaydı.<br />
Kitaba anlattıklarını orada da kısaca anlattı. Panele katılanlar ne kitaptan haberdardı, ne de<br />
Haznedar'm anlattıklarıyla ilgilendi. Bunu aktarmamın sebebi Türk edebiyat yazınında Yaşar<br />
Kemal gerçeğinin, onun sosyal gerçeğiyle bağlantısının farkında olunmaması. Bu coğrafyada<br />
İnce Memed etkili ancak edebiyatçıların aklı "Ada dörtlemesi"nde. Aydınların meftun olduğu<br />
Yaşar Kemal'in son dönem fotoğrafı olan "Ada Dörtlemesi" ilk dönem fotoğrafından bütünüyle<br />
farklı.<br />
12