Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Zeki Demirkubuz Filmlerinin Ortak Anlatı Yapısı<br />
lamına gelmez. Filmin içindeki iç anlatılar da birbirlerini tekrarlar. Türkan<br />
başlangıçta bakımını üstlendiği Aslan Bey tarafından ezilen, zor durumda<br />
yaşamaya çalışan, Muharrem ile sorunlarını paylaşan bir temizlikçi<br />
iken, uygun koşullar oluştuğunda nefret ettiği Aslan Bey'le evlenip eline<br />
geçirdiği bu statü ile Muharrem'e karşı cephe alır. Muharrem ise, hayat<br />
kadınına yakınlaşır görünse de kendisine bir miktar sıcaklık ve sevgi<br />
gösterildiğinde yeniden hırlamaya başlar ve kadını aşağılayarak gitmesine<br />
sebep olur. Bilgi bakımından arkadaşlarından üstün bir görünüm çizse de<br />
sosyal olarak dışlanır, yalnızlaşır. Yalnızlık, içe dönme, karanlıkta kalma<br />
değişmez biçimde karakterlerin etrafını sarar. Muharrem'in arkadaşları<br />
için de durum değişmez, onlar ne kadar "biz" ve "birlik" için de eğlenseler<br />
de Muharrem onlar için hep gerçekleri yüzlerine vuran aşılmaz bir engeldir.<br />
Yalnızlıklarını kendi benliklerinden vazgeçerek, Cevat'ın arkasına<br />
sığınarak gizlerler. Genel olarak görüldüğü üzere C Blok, Masumiyet,<br />
Üçüncü Sayfa, İtiraf, Kader, Kıskanmak ve Yeraltı'nda anlatının başlangıç<br />
durumuyla bitiş durumu arasında bazen bir senteze ulaşma biçiminde<br />
bir farklılık vardır. Anlatının kapalılığı, ahlaki ve düşünsel olarak yeni bir<br />
duruma geçmeme en açık ifadesini Yazgı ve Bekleme Odası 'nda bulur.<br />
Bununla birlikte tüm filmlerde belirli bir sıkıntıyla yaşayan, bunalım<br />
geçiren kahramanın bir arayışa çıkması, sarsıcı bir karşılaşma ve buluşmayla<br />
kendini bir durumun içinde bulması ve (Yazgı ve Bekleme Odası<br />
hariç), belirli bir kişiye tutkuya varan düzeyde bir bağlılık, sonundaysa<br />
yıkım gerçekleşmektedir.<br />
Zeki Demirkubuz'un filmlerini bütünüyle tematik bir tür anlatısı içinde<br />
değerlendirmek mümkün değildir. Onun filmlerinin türler arasında dolaşan,<br />
bazen türleri kendi arasında bir diyaloga sokan bir yapıdadır. Filmlerinde<br />
karakterlerin eylemleri bir suçluluk psikolojisi üzerinden şekillenir<br />
ama filmler suç filmleri düzeyinde bir kriminalliğe sahip değildir. Karakterlerin<br />
davranışlarına yoğun bir bağlanma arzusu ve aşk hakimdir;<br />
onlar sevdikleri için ölmeye hazır bir görünüm sergileseler de, hikaye bir<br />
romans türünde değil, değerleri sorgulayan ve sarsan bir yapılanmaya sahiptir.<br />
Karakterlerin yaşamı yoğun bir Yeşilçam melodramıyla sarılı görünse<br />
de, "mutlu son" olarak karakterler arası bir buluşmadan çok "arayış"<br />
kavramı öne çıkmaktadır.<br />
Demirkubuz'un filmleri tematik olarak metropolde yaşayan, sosyoekonomik<br />
olarak orta sınıf ve alt sınıf, kendisine ve insan ilişkilerine yabancılaşmış,<br />
arayış içinde, yalnızlaşmış kent insanını merkeze alır. Onun<br />
karakterleri konumlarını yazgısal bir şekilde kabullenen kişilerdir ve istenç<br />
düzleminde ya hayallerindeki mutluluk için didinmekte (Bekir, İsa,<br />
Harun, Seniha, Muharrem) ya da nihilist bir tavırla (Ahmet, Musa, Halit,<br />
268