21.07.2017 Views

Felsefe Tartışmaları 1. Kitap

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yeterli iç-bağıntıların gerçekten neler olabileceği, açık olmaktan çok<br />

uzaktır; fakat bu iç-bağlantılar ne olursa olsun, bunlar genellikle kullanıma<br />

dayanır. Demek seçilmiş eşanlamlılık örnekleri veren tanımlar,<br />

kullanım üzerine yapılan açıklamalar oluyorlar.<br />

Bununla birlikte, varolan eşanlamlılıkların bildirilmesiyle sınırlı<br />

kalmayan, değişke tipinde bir tanımsal etkinlik de vardır. Demek istediğim<br />

şey, Carnap’ın açıklama dediği, filozofların düşkün olup, bilim<br />

adamlarının da felsefeye yaklaştıkları zaman katıldıkları bir etkinliktir.<br />

Açıklamada amaç, tanımlananı yalnızca bir doğrudan eşanlamlı<br />

sözcük kullanarak anlatmak değil, tanımlananın anlamını<br />

arıtarak ya da tamamlayarak onu geliştirmektir. Fakat açıklama da,<br />

yalnızca, tanımlananla tanımlayanlar arasında önceden varolan bir<br />

eşanlamlılığı bildirmekle kalmazsa da, yine de başka önceden varolan<br />

eşanlamlılıklara dayanır. Bu durum şöyle düşünülebilir. Açıklamaya<br />

değer olan bütün sözcüklerin, birer bütün olarak, yararlı<br />

olmak için yeterince açık ve kesin olan bağlamları vardır; açıklamanın<br />

amacı da, başka bağlamlara belirginlik verirken, bu yeğlenen<br />

bağlamları da saklı tutmaktır. Demek belli bir tanımın açıklama<br />

amaçları bakımından uygun olabilmesi için gerekli görülen şey, tanımlananın,<br />

eski kullanımlarında, tanımlayanlarla eşanlamlı olması<br />

değil, doğruca, tanımlananın bu yeğlenmiş bağlamlarından her birinin,<br />

daha önceki kullanımında bir bütün olarak alındığında, tanımlayanların<br />

koşut bağlamıyla eşanlamlı olmasıdır.<br />

Birbirinin almaşığı olan iki tanımlayan, belli bir açıklama işinin<br />

amaçları bakımından aynı derecede uygun olmakla birlikte, yine de<br />

birbiriyle eşanlamlı olmayabilirler; çünkü bunlar, yeğlenmiş bağlamlar<br />

içinde birbirinin yerini tutmakla birlikte başka yönden ayrılabilirler.<br />

Bu tanımlardan birini ötekine yeğleyerek, açıklayıcı türden bir<br />

tanım, karar verme yoluyla, tanımlananla tanımlayanlar arasında<br />

daha önceden bulunmayan bir eşanlamlılık bağıntısı doğurur. Fakat<br />

görüldüğü gibi, böyle bir tanım da açıklayıcı işlevini önceden varolan<br />

eşanlamlılıklara borçludur.<br />

Bununla birlikte yine de geriye, önceki eşanlamlılıkları hiç geri<br />

çağırmayan, en uç türden bir tanım biçimi kalıyor: bu da, salt kısaltma<br />

amacıyla, açıkça uylaşımsal olan yeni imlemeler kullanılmasıdır.<br />

Burada, tanımlanan, doğruca, tanımlayanlarla eşanlamlı olması<br />

amacıyla özel olarak üretilmiş olduğu için tanımlayanlarla eşanlamlı<br />

olur. Burada elimizde, tanım yoluyla yaratılan gerçekten açık<br />

bir eşanlamlılık durumu vardır; (anlaşılabilir bütün eşanlamlılık<br />

türleri böyledir). Geri kalanlarda tanım, eşanlamlılığı açıklamayıp,<br />

ona dayanır.<br />

‘Tanım’ sözcüğü, kuşkusuz mantıksal ve matematiksel yazılarda<br />

sık sık kullanılması yüzünden, tehlikeli biçimde güven verici bir anlam<br />

kazanmıştır. Biçimsel işlemde tanımın işlevinin kısa bir değer-<br />

13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!