Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
değilmiş gibi görünüyor. Bir olabilir dünya, gidebileceğimiz ya da bir<br />
ırakgörürle görebileceğimiz bir uzak ülke değildir. Genel deyimle,<br />
başka bir olabilir dünya aşırı uzaktır. Işıktan hızlı gitsek bile ona<br />
varamayız. Bir olabilir dünyayı, bizim onunla birlikte düşündüğümüz<br />
betimsel koşullar verir. “Kimi başka olabilir dünyalarda bu konuşmayı<br />
yapamayabilirdim” dediğimiz zaman ne demek istiyoruz? Bu<br />
konuşmayı yapmaya karar vermediğim ya da başka gün yapmayı<br />
kararlaştırmadığım bir durumu düşünmüş oluruz. Doğal olarak, doğru<br />
ya da yanlış olan her şeyi değil, yalnızca bu konuşmayı yapmamla<br />
ilgili olan şeyleri düşünürüz; fakat kural olarak, dünyanın tümden<br />
bir belirlenmesini yapmak için her şeyin belirlenmesi gerekir. Gerçekte<br />
bunu ancak bir bölüm olarak düşünebiliriz; işte o zaman bu bir<br />
“olabilir dünya”dır. Bunun içinde Nixon’ın bulunması, ve bu dünyada<br />
Nixon’ın seçimleri kazanmış olması, neden bir olabilir dünyanın<br />
betimlemesinin bir bölümü olmasın? Doğal olarak böyle bir dünyanın<br />
olanaklı olup olmadığı, bir soru olabilir. (Burada ilk bakışta<br />
açıkça olabilir görünüyor). Fakat bir kez böyle bir durumun olabilir<br />
olduğunu gördüğümüzde, o zaman bu dünyada seçimi yitirmiş olabilecek,<br />
ya da yitirmiş olan, adamın Nixon olduğu da bize verilmiş<br />
olur, çünkü bu, olabilir dünyanın betimlemesinin bölümüdür. ‘Olabilir<br />
dünyalar’ koşul olarak konmuşlardır, güçlü ırakgörürlerle görülmemişlerdir.<br />
Bir ters durumda Nixon’ın ne olacağı üzerinde konuşurken<br />
bu koşulu koyamamak için bir neden yoktur, çünkü onun ne olacağ’ı<br />
üzerinde konuşuyoruz.<br />
Doğal olarak, birisi eğer her olabilir dünyanın arı nitel bir yoldan<br />
betimlenmesini isterse, ona ‘Nixon’ın seçimi yitirdiğini varsayın’<br />
diyemeyiz, bunun yerine “Checkers adında bir köpeği bulunan ve bir<br />
David Frey kişiliğindeki bir kimsenin, belli bir olabilir dünyada bulunduğunu<br />
ve seçimi yitirdiğini varsayın” diyebilirdik. Peki, bu adam<br />
Nixon’la özdeşleştirilecek kadar Nixon’a benzer mi? Şeylere bu yoldan<br />
bakmanın çok açık ve kaba bir örneği David Lewis’in karşılık<br />
(counterpart) kuramıdır 3 , fakat nitelenmiş kipler üzerine bütün yazın<br />
onunla doludur 4 . Bunu istememize ne gerek var? Genellikle bizim<br />
olgu karşıtı durumlar üzerine düşünme yolumuz bu değildir. Biz yalnızca<br />
‘bu adamın seçimi yitirdiğini varsayalım’ deriz. Olabilir dünyada<br />
bu adamın bulunduğu ve onun yenik düştüğü verilmiştir. Burada<br />
sezginin neyin olabilirliği üzerine olacağı gibi bir sorun çıkabilir.<br />
Fakat, bunun (bu adamın seçimi yitirmesinin) olabilirliği üzerine<br />
böyle bir sezgimiz varsa, o zaman o bunun olabilirliği üzerinedir. Bunun<br />
şöyle şöyle görünen ya da şöyle şöyle siyasal görüşler taşıyan,<br />
ya da başka yoldan nitel olarak betimlenmiş, yenilmiş bir adamın<br />
olabilirliğiyle özdeşleştirilmesi gerekmez. Adamı gösterebiliriz ve<br />
olaylar değişik olsaydı ona ne olmuş olabileceğini sorabiliriz.<br />
Denebilir ki ‘Bunun doğru olduğunu kabul edelim. Aynı yola çı-<br />
29