21.07.2017 Views

Felsefe Tartışmaları 1. Kitap

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ilim adamları oluşudur. Bu nitelik, konu bilimin felsefesi olduğunda<br />

önemli bir yarar ve derinlik sağlarken, yaklaşım başka ve daha<br />

temel düzeydeki felsefe sorunlarına yayılmaya çalışıldığında, belirgin<br />

bir yüzeysellik, hatta felsefi düşünüşte bir beceriksizlik de getirmiştir.<br />

Bu açıdan ele alındıklarında, bilim adamları olarak büyük değerleri<br />

olan Poincaré ve Duhem’in, Mach’çı Pozitivizm’i geliştiren<br />

yaklaşımlarını, yalnızca bilim felsefesi bağlamında düşünmek daha<br />

yararlı olur. Poincaré’ye göre, bilime temel olan kimi ilkeler ancak<br />

birer varsayımdır. Bu varsayımlar ne a priori yöntemlerle, ne de tümevarımla<br />

doğrulanabilirler. Dolayısıyla bu temel ilkeler yararlı sonuçlar<br />

getiren tanımlar, ya da kimi uzlaşımlardan başka bir şey olamazlar.<br />

Aynı konuya ilişkin farklı varsayımlar arasındaki seçim de,<br />

işe yararlık ölçütüne göre yapılmalıdır. Bütün bunlar, deneysel yöntemlerle<br />

doğrulanıp, yadsınabilen hipotezler için değil, daha derinlerdeki<br />

varsayımlar için sözkonusudur. Eldeki olgu, bu türden farklı<br />

temel varsayımlar üzerine kurulan sayısız almaşık dizgece açıklanabileceğinden,<br />

düşünceye daha büyük ekonomi sağlayan ve daha işe<br />

yarar olan (convenient) varsayımın ve onun üzerinde kurulan dizgenin<br />

yeğlenmesi gerekir. Poincaré, böyle varsayımların uzlaşımsal<br />

olduğunu öne sürmesine karşın, Vaihinger’den farklı olarak bunların<br />

keyfi uydurmalar olduklarını söylemiyor. Deney bize bir seçim<br />

olanağı verdiği gibi, en kolay yolu bulmamızı sağlayarak bizi yöneltir<br />

de.. Uzlaşımsalcı (conventionalist) tutumunun en iyi kanıtını, almaşık<br />

geometri ve mekanik kuramlarında bulduğunu düşünür, Poincaré.<br />

Örneğin Eukleides ve Eukleides-dışı geometri dizgeleri arasında<br />

bir seçim söz konusu olduğunda, bunlardan biriyle çeliştiği söylenebilecek<br />

bir deneyimin hiçbir zaman bulunamayacağını öne sürerek,<br />

böyle bir seçimin yalınlık ve işe yararlığa dayandırılması gerektiğini<br />

savunur.<br />

Hipotezlerin sınanmasına ilişkin olarak Duhem de benzer görüşler<br />

ileri sürmüştür. Ona göre herhangi bir hipotezin içerdiği bir<br />

önermenin deneyce yadsınması, bu hipotezin çürütülmesi anlamına<br />

gelmeyecek, bu yasalardan açıklamalar çıkarsamaya yarayan önkoşul<br />

önermelerinin doğruluk değerini hep birlikte etkileyecektir.<br />

Pozitivizm’in yüzyılımızın düşüncesi üzerinde yaptığı etkinin büyüklüğünü<br />

gözardı etmeye olanak yoktur. Belirgin pozitivist nitelikler<br />

taşıyan akımlar, 20. yy’ın büyük bir bölümünde başlıca felsefe<br />

yaklaşımları arasında yer almıştır. Yine 20. yy’da öne çıkan algı kuramlarından<br />

Görüngücülük, en azından kısmen, eleştirel pozitivistlerce<br />

geliştirilmiştir. 1920 ve 30’lu yılların “mantıksal pozitivist” Viyana<br />

Çevresi, Mach felsefesi ve kimi pragmacı temaların bir bireşimi<br />

olarak değerlendirilebilir.<br />

64

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!