21.07.2017 Views

Felsefe Tartışmaları 1. Kitap

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

duğu gibi) ve ne de görüye uygulanabilir olan (anlığın kategorileri gibi)<br />

kavramlardır. Kant, aklın salt kavramları olarak nitelediği bu<br />

kavramlara “ideler” adını verir. Nasıl ki kategoriler anlığın doğasında<br />

bulunan kavramlarsa, ideler de aklın doğasında zorunlu olarak bulunan<br />

kavramlardır. “İde ile, ona duyular dünyasında uygun düşen<br />

hiç bir nesnenin verilemeyeceği zorunlu bir akıl kavramını anlıyorum.<br />

Buna göre şimdi incelenmekte olan salt akıl kavramları transcendental<br />

ideler‘dir. Onlar salt akıl kavramlarıdır, çünkü bütün empirik<br />

bilgiyi koşulların mutlak tümlüğü tarafından belirlenmiş olarak<br />

görürler. İdeler keyfe bağlı olarak türetilmiş şeyler değildirler, onlar<br />

aklın doğasından zorunlukla türeyen şeylerdir ve bu yüzden anlığın<br />

tüm uygulanma alanıyla zorunlu bir bağlantıları vardır. Son olarak<br />

onlar, aşkındırlar (transcendent), bütün deneyimin sınırını aşarlar;<br />

dolayısıyla deneyimde bir transcendental ide’ye tam uygun gelecek<br />

hiç bir nesne bulunamaz.” 18<br />

Böylece Kant’ın a priori bilme yetisine ilişkin çözümlemesine<br />

koşut olarak, a priori kavramların bir dökümü elde edilmiş<br />

oldu. Buna göre duyarlığın formları olarak uzay ve zaman<br />

(salt görüler); salt anlığın kavramları olarak kategoriler ve<br />

salt aklın kavramları olarak ideler şeklindeki ayrımlamada, metafiziğin<br />

alanını belirleyen çizgi de görünüşe çıkmış oldu. Metafizik,<br />

olabilir herhangi bir deneyimle hiç bir şekilde ilintili olmayan<br />

salt akıl kavramlarıyla (ideler) uğraşır. Demek ki matemetik<br />

ve doğa bilimini (ve bütün ortak-duyu bilgisini) mümkün kılan salt<br />

görüler ve kategoriler, deneyimle olan bağlantıları nedeniyle bütün<br />

bu yasal bilgiyi üretebilirlirken; ideler bu koşulu yerine getiremedikleri<br />

için, bilgice geçerlilik taşımayan metafizik anlatımlara yolaçmaktadırlar.<br />

Şimdi sorun, salt görüler ve kategorilerin deneyimle olan<br />

bağlantılarının haklı gösterilmesi (yasal kılınması); buna karşılık idelerin<br />

deneyime uygulanmasının hiç bir şekilde haklı gösterilemez olduğunun<br />

ortaya konulmasıdır. Bu girişim, bir yönüyle “uzay ve zamanın,<br />

anlığın tüm kavramlarının ve empirik gözlemden veya duyular<br />

dünyasındaki görüden elde edilmiş kavramların, yalnızca deneyimi<br />

mümkün kılmaktan başka herhangi bir kullanımları yoktur ve<br />

olamaz” 19 savının haklı gösterilmesini; bir yönüyle de idelerin bu tür<br />

bir kullanımının olamayacağının kanıtlanmasını içerir. Bu görev de,<br />

salt a priori kullanıma sahip kavramların “transcendental deduksiyonu“ndan<br />

başka bir şey değildir. Kant’a göre transcendental deduksiyon,<br />

bütün deneyimden tamamen bağımsız kavramların nesnelerle a<br />

priori ilişkili olabilme tarzının açıklanması ve böylelikle de kavrama<br />

yasallık kazandırılmasıdır.<br />

Bu doğrultuda önce, salt görüler olan uzay ve zaman ele alınacak<br />

olursa; uzay ve zaman kavramlarının, a priori bilgi formları olmalarına<br />

karşılık, nesnelerle zorunlu bir bağıntı içinde olmalarının<br />

43

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!