You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Görsel 4: Ludwig Mies Van Der Rohe, Tugendaht House, Brno,<br />
Çekoslovakya, 1930.<br />
Kaynak: http://www.tugendhat.eu/en/photogallery-2010.html<br />
Görsel 3: Ludwig Mies Van Der Rohe, ‘Cam Gökdelen’, Berlin,<br />
1922.<br />
Kaynak: http://jsah.ucpress.edu/content/70/3/330.figures-only<br />
Tarihsel olarak da Bauhaus’un Dessau’ya taşınması,<br />
Weimar’daki zanaat vurgulu anlayışın yerini<br />
endüstriyel üretimle işbirliğine bırakması ve cam<br />
levhaların seri üretimi artık camdan duvar fikrini<br />
ve ‘cam ev’ imgesini bir hayal olmaktan çıkaracaktır.<br />
Mies’in Tugendaht Evi Avrupa’daki (Çekoslovakya,<br />
1930), Richard Neutra’nın kendi evi<br />
ve stüdyosu da Amerika’daki (Los Angeles’te VDL<br />
House, 1932) ilk örnekler arasında öne çıkar: artık<br />
hem evin içinde olmak, hem de dışarıyla kesintisiz<br />
görsel devamlılık içinde yaşamak –mesela oda<br />
sıcaklığında oturup dışarıda yağan karı adeta dev<br />
bir ekranda seyretmek imkânsız değildir [4]. Tabii<br />
madalyonun öbür yüzü de bütün müstehcen yan<br />
anlamlarıyla (vouyerism, dikizcilik ya da ‘röntgencilik’)<br />
dışarıdan içerinin olduğu gibi görünmesi<br />
olacaktır, ki bu, tarih boyunca ilk defa modern<br />
insanın deneyimleyebildiği bir ‘vitrinde yaşama’<br />
durumudur. Mies Van Der Rohe, savaş sonrasında<br />
göçmen olarak gelip yerleştiği Chicago’nun<br />
hemen dışında Farnsworth Evi’ni tasarlayıp inşa<br />
ederek iç ve dış mekânın devamlılığı esasına dayalı<br />
bu ‘vitrinde yaşama’ paradigmasının en çarpıcı<br />
manifestosunu ve tartışmasız başyapıtını gerçekleştirecektir.<br />
‘Cam ev’ kavramını hem en ilginç,<br />
hem de en sorunlu yapan bu olguya biraz ileride<br />
tekrar döneceğiz.<br />
1933-1934’de, Chicago’daki ‘İlerlemenin Bir<br />
Yüzyılı’ (A Century of Progress) uluslararası sergisinde,<br />
iki mimar kardeş George Fredrick ve William<br />
Keck’in endüstriyel bir prototip olarak tasarladıkları<br />
‘Kristal Ev’ (Crystal House), cam evi, geleceğin<br />
evi olarak lanse eder. Üç katlı yapının zemin<br />
katındaki garaja yerleştirdiği Buckminster Fuller’ın<br />
Dymaxion otomobili ile birlikte, evin ve gündelik<br />
hayatın artık gelenekselin ağırlığından kopuşunu<br />
– şeffaflaşmasını, gerçekten değilse de algısal<br />
olarak hafifleşmesini ve (Le Corbusier’nin 1929’da<br />
Villa Savoie’da yaptığı şekilde) otomobilin eve<br />
ve gündelik hayata girmesini temsil eder [5]. Bu<br />
örnekte taşıyıcı çelik çerçevenin şeffaf evin dışına<br />
alınması – kemiklerin derinin önüne geçmesi<br />
Mies’in cam kutularından farklıdır ama cam<br />
artık yeni ve modern olanla özdeşleşmiş, hayatı<br />
dönüştürücü anlamlar yüklenmiştir.<br />
Görsel 5: George ve William Keck, ‘Crystal House’, A Century of<br />
Progress Exhibition, Chicago, 1933.<br />
Kaynak: https://www.curbed.com/2017/8/15/16146728/georgewilliam-keck-midcentury-modern-architects-chicago<br />
Mies’in Farnsworth Evi’ni tasarlayıp inşa ettiği yıllarda<br />
(1945-51), başka ünlü mimarların kendileri<br />
için yaptıkları başka cam evler de, Farnsworth<br />
kadar tavizsiz olmasalar da, aynı modernist şeffaf<br />
10<br />
ev