You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Nitekim görüşmecilerden Elif, toplu taşımalardaki<br />
saldırılarda onu asıl derinden etkileyenin erkek<br />
şiddeti değil, taciz ya da şiddete karşı kimsenin<br />
ses çıkarmaması olduğunu söylemiştir. Bunlara<br />
karşılık, kamusal alanda yaşanan toplumsal baskı<br />
ve şiddet yeri geldiğinde özel alana taşınmaktadır.<br />
Toplum tarafından onay verilmeyen bir şey evde<br />
yapılsa bile, bunun dışardan görülmesi veya duyulması<br />
halinde komşular, ev sahibi veya apartman<br />
görevlisi gibi kişilerin müdahalesiyle sıklıkla<br />
karşılaşılmaktadır. Dolayısıyla, kamusal hayatı<br />
çevreleyen toplumsal baskı ve kontrol, mahrem<br />
olarak görülen ev ve aile hayatına da girmiş olur.<br />
Bu özel ve kamusal alanların sınırlarının ataerkil<br />
denetim mekanizmalarının genişlemesiyle iç içe<br />
geçerek belirsizleşmesi, kadınların sokakta ya da<br />
evde olsun yaşam alanlarının daralmasıyla sonuçlanmaktadır.<br />
Görüşmecilerden bazı kadınların ifade<br />
ettiği gibi, sokağın yeni tekinsizlikleri karşısında<br />
duyulan endişe ve umutsuzluk, ancak kadınlarla<br />
birlikte sokakta yapılan bir yürüyüş ya da eylem<br />
sırasında geçmektedir.<br />
DİPNOTLAR<br />
1<br />
2006 yılında açılan Space, Place and<br />
Gender dersi, Orta Doğu Teknik Ünv. Sosyoloji<br />
Bölümü doktora programı kapsamında Prof Dr<br />
Ayşe Saktanber tarafından yürütülmektedir.<br />
2<br />
Jeff Weintraub, “The Theory and Politics of<br />
the Public/Private Distinction”, Public and Private<br />
in Thought and Practice: Perspectives on Grand<br />
Dichotomy, der. J. Weintraub and Krishan Kumar,<br />
(Chicago: Chicago University Press, 1997).<br />
3<br />
Feminist akademisyenler, sadece mekânsal<br />
la sınırlı olmayıp ideolojik olarak da toplumsal<br />
hayatın örgütlenmesinde çok belirleyici olmasından<br />
hareketle, özel ve kamusal ayrımını toplumsal<br />
cinsiyete içkin iktidar ilişkilerini açıklamak için<br />
çok önemli bir kavramsal çerçeve olarak görürler.<br />
İlk dönem tarihçilerden Rosaldo (1974), kadınların<br />
evrensel olarak erkeklere tabi kılınmasını ve<br />
toplumsal olarak ikincil konumda bulunmasını,<br />
yapısal bir çerçeve olarak önerdiği kamusal-özel<br />
ayrımıyla açıklamıştır. Daha sonraki feminist çalışmaları<br />
ciddi boyutta etkilemiş olan bu yaklaşımın<br />
sonucunda, söz konusu ayrım kadınların<br />
maruz kaldığı baskı ve ikincilleştirmenin temel<br />
araçlarından biri olarak görülürken, ikili alanlar<br />
ifadesi özellikle tarihçiler tarafından kadınların<br />
kamusal alandan dışlanması ve eve kapatılmasını<br />
tanımlamak için kullanılmıştır. Bu konuda bkz.<br />
Linda Kerber, “Separate Spheres, Female Worlds,<br />
Woman’s Place: The Rhetoric of Women’s<br />
History”, The Journal of American History, 75<br />
(1) (1998): 9-39. Doksanlı yıllardan itibaren ikili<br />
alanlar analizi giderek yerini kamusal ile özel alan<br />
arasındaki ayrımı daha esnek ve geçirgen olarak<br />
ele alan bir yaklaşıma bırakmıştır. Günümüzde<br />
feminist çalışmalarda yaygın eğilim, kamusal ve<br />
özelin kültürel oluşumlarının düşünüldüğünden<br />
çok daha karmaşık ve iç içe geçmiş şekillerde olduğundan<br />
yola çıkarak, bu iki alanın karşılıklı birbiriyle<br />
ilişki içinde kurulmuş alanlar olarak ele alınıp<br />
incelenmesidir. Bkz. Mary P. Ryan, Women in<br />
public: between banners and ballots, 1825-1880<br />
(Baltimore: John Hopkins University Press, 1990).<br />
4<br />
Batı-dışı farklı modernleşme deneyimlerine<br />
sahip ülkelerde özel-kamusal alanların oluşumuna<br />
ilişkin iyi bir tarihsel çerçeve için bkz. Elizabeth<br />
Thompson, “Public and Private in Middle Eastern<br />
Women’s History”, Journal of Women History, 15<br />
(1), (Spring, 2003): 52-69.<br />
5<br />
Bu konuda bkz. Ayşe Durakbaşa,<br />
“Cumhuriyet Döneminde Modern Kadın ve<br />
Erkek Kimliklerinin Oluşumu: Kemalist Kadın<br />
40<br />
ev