Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ir diğer kadın, ev sahibi kadın tarafından sözlü<br />
şiddete maruz bırakılmaktadır.<br />
Çizimlerde kadınlar oldukça alaycı ve cinsiyetçi<br />
bir biçimde tasvir edilirler. Güçlüdürler,ancak tek<br />
başlarına değildirler; sürekli bir erkek bakışının altındadırlar.<br />
Erkeklerin gözetlemekten ve süzmekten<br />
gözlerini ayıramadıkları bu kadınların bedenlerini<br />
gösterme biçimleri ile cinsellikleri bir önceki<br />
salnameörneklerindeki kadın görsellerine kıyasla<br />
oldukça belirgindir. Bununla birlikte, çizimlerde<br />
kadın bedeninin görselliğiyle ilgili normatif kurguların<br />
da oluşturulduğu hissedilir. Örneğin, iki ayrı<br />
sayfada basılmış olan biri zayıf ve neşeli, bir diğeri<br />
ise şişman ve huysuz iki kadını tasvir eden çizimler,<br />
kadınların bedenleri üzerine alaycı bir bakış<br />
atmaya neden olur. Çizimlerin sağ kenarlarından<br />
uzanıp kompozisyona dahil olan erkek eli de bu<br />
kurguyu güçlendirir. [7]<br />
Resim 6: “Hanımefendi: Seni tutuyorum ama bak evvelce söyleyeyim.<br />
Pudramı eline sürersen kovulduğun gündür” 15<br />
Bu salname özelinde kadın, kamusal alan ile özel<br />
alan arasında sıkışmış, belli başlı bir misyonu<br />
olmayan, kadınlığa atfedilen güzellik ve bakımlı<br />
olmak gibi niteliklerle var olan bir ev sahibesi<br />
figürüdür. Bu kadın, kamusal alanda önemli bir<br />
görünürlüğü olmasa da, ev özelinde iktidar sahibi<br />
bir öğedir. Ev ise, emeğiyle doğrudan evi kuran<br />
ile oluşturulan bir müzakere alanı değil, kadının<br />
kadın üzerine kurduğu iktidarın mekânıdır. ‘Asıl’<br />
kadın figürü, evi bu hükmediş üzerinden, dolaylı<br />
olarak inşa eden bir figür olarak belirir. Bu eksende<br />
ev, toplumsal iktidarınkazanıldığı bir üstünlük<br />
alanı olarak temsil edilir.<br />
Zümrüd-i anka salnamesi<br />
Bu yazıda ele alınacak son örnek ise Zümrüd-i<br />
Anka Salnamesidir. Cihan Biraderler Matbaası tarafından<br />
1924’te basılmış bu 112 sayfalık, 18,5<br />
cm x 11 cm boyutlarındakisalname de Osmanlıca<br />
Türkçesi ile yazılmıştır. Küçük bir takvim ile başlayan<br />
ve edebi yazılar ile devam eden bu salnamede<br />
bazen bir sayfayı kaplayacak büyüklükteki<br />
karikatürvarî çizimler dikkat çekmektedir.<br />
Bu çizimlerde resmedilen dünya da, tıpkı Süs<br />
salnamesinde olduğu gibi masalsı bir dünyadır.<br />
Maddi zorluklardan uzak yaşadıkları her hallerinden<br />
belli olan insanlar, hem açık, hem de kapalı<br />
alanlarda resmedilmişlerdir. Özellikle evlerinin<br />
ihtişamından veya yemek yedikleri restoranlardan<br />
zenginliklerinin boyutları açıkça anlaşılmaktadır.<br />
Resim 7:“Kış: Pek soğuktur, böylesi ısıtır. Sonbahar: Soğukcadır,<br />
böylesi tercih edilendir.” 16<br />
François Georgeon, benzer biçimli alaycı bakış<br />
içeren kadın temsillerini Avrupa’da kadının züppelerin<br />
yanında bir yardımcı donatı olarak görülmesiyle<br />
ilişkilendirir ve Osmanlı’da da bu Batılı<br />
kadının resmedildiğini iddia eder. Kadını yermek<br />
üzere her zaman yanında maskülenliği ile öne çıkan<br />
bir erkeğin de bulunması, ona göre Batı’daki<br />
bu akımın uzantısıdır. 17<br />
Resim 8, evde ve kamusal alanda iki kadın betimlemektedir.<br />
Her iki figür de erkekler tarafından<br />
merakla izlenmektedir. İlkinde bu izlenme hali,<br />
kadının kamusal alana çıkmayauygunluğunu kontrol<br />
eden bir bakıştır. Kadın bu bakış altında ezilmez,<br />
aksine güzelliğine son dokunuşları eklemek<br />
için makyaj yapmaya devam etmektedir. İkinci<br />
resimdeki kadın ise uzaktan onu merakla izleyen<br />
iki erkeğin bakışları altında rahatsız bir konumdadır.<br />
İlkine göre daha şeffaf bir kıyafete sahip bu<br />
kadın, hızla çerçevenin dışına çıkmak ister gibidir.<br />
Gözlenme hâli bir yandan kadının pozisyonunu<br />
güçlendirenbir yandan da onu eleştiren iki tutumu<br />
bir arada ortaya koymaktadır.<br />
ev<br />
47