10.04.2013 Views

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ÇALMAN: Çalıcı, vurucu<br />

ÇALUK: Çalık<br />

ÇAM: Bir ağaç türü<br />

ÇAMUR: Sazlık, bataklık<br />

ÇANAYAZ: Berrak, billur<br />

ÇANDAR: Karışık, karma<br />

ÇANDIR: Karışık<br />

ÇANGA: 1- Soylu 2- Pençe<br />

ÇANGAL: 1- Çok sık ağaçlı bölge 2- Budaklı ağaç<br />

ÇAPAN: 1- Ulak, haberci 2- Enerjik,- çalışkan 3- iş elbisesi, eski giysi<br />

ÇAPAR: 1- Enerjik, çalışkan 2- Giysi 3- Saldırgan 4- ulak, haberci<br />

ÇAPGIN: Enerjik, koşan, ardından giden<br />

ÇAPGUR: Tufan, afet, deprem<br />

ÇAPIN: Atak, hücum, savlet<br />

ÇAPITGAN: Saldıran, saldırgan<br />

ÇAPLAN: Bir şahin türü<br />

ÇAPLI: Şahin türü bir avcı kuş<br />

ÇAPTI: Koşan, seğirten<br />

ÇAPTUĞ: Ünlü, çok tanınan<br />

ÇAPUL: Çap...mak kökünden, vuran, saldıran, alıp götüren vb. eylemlerin tümü<br />

ÇARDU: Cinli, perili<br />

ÇARMAGUN: Görevli, görevlendirilmiş , emir almış<br />

ÇAŞKA: Sabi,bebek, yavru<br />

ÇAŞUT: Haberci, muhbir, ajan<br />

ÇAT: Yansıma, yayılma, ün<br />

ÇATAK: Çatal, çatallı, iki kollu değnek<br />

ÇATAL: Đki kollu, iki kola ayrılmış nesne<br />

ÇATGAL: 1-Yüksek dağlık bölge 2- Çatal<br />

ÇATIK: Çatılmış, tersleşmiş<br />

ÇATLI(ğ): 1-Ünlü, tanınmış 2- Gözü kara, cesur<br />

ÇATUK: Bıçak sapı yapılan bir ağaç türü<br />

ÇAV: Ün, şöhret, yansıma, duyuru, bildiri<br />

ÇAVA: Ünlü, tanınmış<br />

ÇAVAŞ: Ünlü, tanınmış<br />

ÇAVLAK: Çağlayan, şelale<br />

ÇAVLAN: Çağlayan<br />

ÇAVLI: 1- Ünlü,meşhur 2- Doğan yavrusu<br />

ÇAVUDUR: Đyi üne ve şöhrete sahip olan<br />

ÇAVUNT: Ün, şöhret<br />

ÇAVUŞ: Bilgi veren, bilgi götüren, bilgi dağıtan (Çav...kökünden)<br />

ÇAVUT: Duvar, sütun<br />

ÇAY: Dere, ırmak<br />

ÇAYAN: 1- Dövülmemiş, dökme demir 2- Đşlenmemiş ham demir<br />

ÇAYLAK: Kuyruğu uzun ve çatallı bir avcı kuş<br />

ÇAYLAN: 1-Dere kenarı 2- Çağlayan<br />

ÇEBER: 1- Usta, mahir 2- Hoş, latif<br />

ÇEBĐ : (Çepi,çepni) 1- Sert bakışlı 2- Usta eli yatkın, yetenekli 3- Cebe, çebe, silah<br />

ÇEKEN: Cazip, cazibe, çekicilik<br />

ÇEKĐM: Cazibe, çekicilik<br />

ÇEKĐMLÜ: Çekimli, cazibeli<br />

ÇEKLĐ: Armağan, hediye, düğün hediyesi<br />

ÇEKMERGEN: Nişancı, iyi vuruş yapan, silahşör<br />

ÇELEK: Bülbül, güzel öten bir kuş<br />

ÇELEN: 1- Becerikli, çalışkan 2- Fettan, yanıltıcı<br />

ÇELĐK: (Çelük,çuluk) Gücü arttırılmış sert demir<br />

ÇELĐKTEN: Çelik parçası<br />

ÇELĐM: Beden, endam, gösteriş<br />

ÇELME: 1- Çalma 2- Başa örtülen bez (Bandana)<br />

ÇENGĐN: Gösterişli, dikkat çekici<br />

ÇENGĐZ: Deniz<br />

ÇENGŞĐ: Mucize, olağanüstülük<br />

ÇEPEN: Hatip, iyi konuşan, güzel söz söyleyen<br />

ÇERÇĐ: Ulak, haber, bildiri ulaştıran kişi<br />

ÇERĐ(Ğ): Asker, savaşçı, toplanarak bir araya gelmiş erat<br />

ÇEVEN: Çevre, muhit<br />

ÇEVGEN: Cirit, değnek<br />

ÇEVRĐ: Çeviri,girdap, anafor

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!