10.04.2013 Views

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

KILINÇ:Kılınış, huy, karakter<br />

KILIVAN: Hediye, bahşiş, ödül<br />

KILUÇ: Kılıç<br />

KIMAÇA: Engel, mania<br />

KIMAR: Komar, homar, yakışıklı, cezb edici<br />

KIMIRTU: Kıpırdanış, devinim, jest<br />

KIMIZ: Ekşi, mayhoş anlamına gelen ve kısrak sütünden yapılan bir içki<br />

KIMNA: Sürekli, daima, her zaman<br />

KIN: 1- Silah muhafazası 2- Gayret, çalışma 3- Suç, cürüm, ayıp<br />

KINAGU: 1- Ceza, cezalandırma 2- Çalışma, aktivite<br />

KINAY: Aktif, çalışkan<br />

KINCAL: Đnce, narin, zayıf<br />

KINÇAK: Bıçak kılıfı<br />

KINGAL: Đnce, narin<br />

KINGIR: Metin, dayanıklı, sebatkar<br />

KINIK: 1- Gayret, gayretli, çalışkan 2- Muhterem, şerefli, hakim<br />

KIP: Baht, talih<br />

KIPÇAK: 1- Merkezde kaçmış, uzaklaşmış ve bir otoriteye bağlı bulunmayan 2- Çayırlık, geniş<br />

toprak,sahipsiz boş ve geniş arazi 3- Ağaç kovuğu 4- Bahtı açık, talihli<br />

KIR: 1- Kırmak...dan Kırış, kesiş, kırma, yarma eylemleri 2- Ak’a yakın kirli beyaz renk 3- mec. Olgunluk,<br />

tecrübe<br />

KIRAÇ: 1- Kırlaşmış, kıra çalan, kır gibi 2- Kırıcı, kırık, yarık 3- Verimsiz toprak, yaşlı toprak<br />

KIRAN: 1- Bozgun yapan, düşmanı yok eden 2- Dağ yamacı 3- Yön, kenar, kıyı<br />

KIRAY: 1- Genç, delikanlı 2- Kıran, kan dökücü, vurguncu<br />

KIRCA: Kıra çalan, ,kırlaşmış mec. Olgun, bilge<br />

KIRCI: 1- Kırıcı, sert mizaçlı 2- Kenar, uç, sahil<br />

KIRGI: 1- Kırım 2- Bir atmaca türü<br />

KIRGIL: Kırık, üzgün, kırgın<br />

KIRGIN: 1- Gönül kırgınlığı 2- Bozgun<br />

KIRGIZ: 1- Kırgıncı, bozguncu, geçimsiz 2- Kırk/Uz 3- Numune, örnek<br />

KIRICI: 1- Kıran, bölen, yaran mec. Sert mizaçlı, gönül kırıcı 2- Kenar, sahil<br />

KIRIK: Kırılmış, bölünmüş<br />

KIRIM: 1- Kırış, bozgun, katliam 2- Kırgınlık, küskünlük 3- Uç nokta, kenar<br />

KIRIY: Sahil, kenar<br />

KIRKIN: Bahşiş, hediye<br />

KIRKLI: Eski, Şamanist gelenekten, bazı değişiklikler yada dinsel motiflerin de eklenmesiyle,<br />

bugünlere kadar gelen bir inanca göre; gerçek anlamı “kırk ünlü ata ruhunun koruması altındaki kişi”<br />

KIRMAN: Kırma yeri, Kırman, harman<br />

KISIG: 1- Hapis, dar yer 2- Kısıtlı, bağımlı<br />

KISIGLU: Hapis, mahpus, kıstırılmış<br />

KISRIK: Utangaç, mahçup<br />

KISTAVUL: Acele, aceleci, telaşlı<br />

KIŞIL: Kışlık, kış için ayrılmış<br />

KIŞLAK: Kışın kalınan yer, ez, kışlık ev<br />

KITAY: 1- Çinliye benzeyen , Çinliye karışmış 2- Kutay<br />

KIVANÇ: Gurur, kıvanma, sevinme, öğünme, mutlu olma, kendine güvenerek ve öğünerek<br />

sevinme hali<br />

KIVAM: Olgunluk,yeterlilik<br />

KIVANDUK: Kıvançlı, mutlu<br />

KIVIK: Ara, fasıla<br />

KIVILCIM: Ateş parçası, şerare<br />

KIVLIK: Kıvanç ve mutluluk nedeni<br />

KIVRAK: 1- Kıvançlı 2- Hareketli, dayanıklı<br />

KIVRIM: Hare, iltiva<br />

KIYAK: 1- gaddar, acımasız 2- Kayak, kaydıraç 3- Çekicilik, cazibe<br />

KIYAL: Đmge<br />

KIYAN: 1- Dağdan hızla akan sel suyu 2- Gaddar, acımasız, kıyıcı<br />

KIYAT: Çekici, cazibeli<br />

KIYGA: Zeki, çok akıllı<br />

KIYGI: Zeka, deha<br />

KIYIK: 1- Zeka, dahi 2- Çekici 3- Kaçak, kapçak<br />

KIYIKSIZ: Kaçmaz, sözünden dönmez, düz<br />

KIYIN: 1- Akit, sözleşme, anlaşma 2- Güç, kudret, otorite<br />

KIYIŞKAN: 1- Sözünün eri, sözünde duran 2- Cesur, gözü pek<br />

KIYMAÇ: Gamze<br />

KIYNAK: 1- Ünlü, meşhur 2- pençe, kartal pençesi<br />

KIYUK: 1- Mutluluk 2- Geyik

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!