You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
PAŞA: Baş komutan, general. ( Bu sözcük, bazı dilbilimcilerimize göre, Baş-Şad, bazılarına göre de Baş-<br />
Ağa birleşimi ve zamanla ağız değişimiyle bu biçime gelmiştir.<br />
PEÇEN: Çayır, çimen, çayırlık, otlak<br />
PEÇENEK: 1- Otlak, çayırlık 2- Bacanak<br />
PEK: 1- Berk, katı, sıkı, sert, kuvvetli, dayanıklı 2- Bey sözcüğünün, değişik ağız ayrılığı Bek, beg,beğ,<br />
bey vb.<br />
PEKĐŞ: Sıklık, sertlik, pekişmişlik<br />
PELEN: Đyi, ehven<br />
PELĐN: Acı ve keskin kokulu bir yayla çiçeği<br />
PELĐT: Meşe ağacının çiçeği<br />
PERĐNÇEK: (Berincek) 1- Sadık, içten bağlı 2- Fedakar<br />
PINAR: Kaynak, kaynarca, göze<br />
PIŞGAN: Olgun, pişkin<br />
PĐŞKĐN: Olgun, pişmiş<br />
PUSAT: (Busat, basat) 1- Silah 2- Zırh, koruyucu<br />
PUSUG: Pusu<br />
PUSUN: Pusu, pusma, sinme<br />
PUSUNÇ: Đltica, sığınma, sinme, pusma, sığınmış, mülteci<br />
PÜSKÜL: Sarkık, asılı duran süs, aksesuar<br />
S harfi ile başlayan isimler<br />
SABA:(Sava) 1- (Sapa, sopa) Sopa, değnek, savma aleti, savaş aleti 2- Söz, iddia, hitap<br />
SABACI: 1- Sopacı, sopayla dövüşen 2- Konuşmacı, hatip<br />
SABAK: (Savak) 1- Sopa, cop sopa kullanan, dövüşçü, sopa ile dövüşen 2- Kımız saklamak için beygir<br />
derisinden yapılan tulum<br />
SABAR: 1- Sapar, savar, döver, sopayla döven 2- Savar, savaşır, savaşçı 3- Hatip, konuşmacı<br />
SABI: 1- Sopa, cop 2- Savaş, dövüş 3- Söz, sohbet<br />
SABU: 1- Sopa, cop, değnek 2- Savaş, dövüşçü, dövüş ustası, savaşçı<br />
SAÇA: Saçı, bahşiş, armağan<br />
SAÇAN: 1- Cömert, dağıtan, harcayan 2- Yayıncı, yayın yapan<br />
SAÇI: 1- Armağan, bahşiş 2- Adak, inanç gereği dağıtılan nesne<br />
SAÇILIK: Armağan, hediye, bahşiş<br />
SAÇUK: 1- Eli açık, cömert 2- Armağan, bahşiş 3- Aleni, saklısız, gizlisiz<br />
SADAK: Okların, içinde muhafaza edildiği torba ok torbası<br />
SADU: Đyi, çok iyi, ala<br />
SAGAY: 1- Düşünceli, Düşünen, sakınan 2- Özleyen, özlemiş, özlem oymaklarından<br />
SAGIM: 1- Emel, arzu, Murat 2- Düşünce, fikir, düşünceli, fikir sahibi 3- Sağlamlık,dayanıklılık<br />
SAGIN: 1- Özlem, hasret 2- Düşünce, plan, tasarım 3- Davet 4- Kıvılcım<br />
SAGINÇI: Sagınan, düşünen, özleyen, sakınca duyan<br />
SAGU: Ağıt, mersiye<br />
SAGUNDU: Özlenen, düşünülen, kollanan<br />
SAGUNDUK: Özlenen, düşünülen, özlemeye değer<br />
SAGUNUR: Düşünce, tasarım<br />
SAĞ: 1- Sağlık, dirilik, canlılık, yeterlilik 2- Akıl, fetanet 3- Doğruluk, inanırlık 4- Halis, saf, net<br />
SAĞ BĐLGE: birl. Sağ/Bilge Doktor, sağlık uzmanı<br />
SAĞAN: Doğan türü, yırtıcı avcı bir kuş<br />
SAĞANAK: Sağanak, sert ve hızlı yağan yağmur<br />
SAĞANÇIĞ: Nefs, can, ruh<br />
SAĞBĐLĐ: birl. Sağ/Bili (Bilig) Sağduyu, hikmet<br />
SAĞDAÇ: Sağlıklı günlerin arkadaşı, can yoldaşı<br />
SAĞDIÇ: Sağdaç “ Damadın en yakın, en güvenilir arkadaşı”<br />
SAĞIK: 1- Düşünceli, planlı 2- Sağ, diri, uyanık 3- Ateş, kıvılcım, ateşli<br />
SAĞIM: 1- Yaşam, sağlık 2- Serap, algın<br />
SAĞIN: 1- Düşünce, tasarım 2- Özlem 3- Ateş, kıvılcım<br />
SAĞINÇ: 1- Kurgu, hayal 2- Sakınca, mahsur, endişe 3- Özlem<br />
SAĞIŞ: Hesap, matematik, sayış<br />
SAĞLAM: Sağlıklı, güçlü, dayanıklı, dirençli<br />
SAĞLI: (Sağlık) Diri, canlı, sağlıklı<br />
SAĞLICA(K): Sağlıklı, diri, esenlikli<br />
SAĞMAN: Sağlıklı, güçlü<br />
SAĞNAK: (Sağanak)<br />
SAĞRAK: Đçki içilen kap, kupa, kadeh<br />
SAĞRI: 1- Sağrak 2- Sarı