10.04.2013 Views

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SOKUM: Kurban, adak<br />

SOLAGAY: 1- Solak 2- Ters, hiddetli, öfkeli<br />

SOLAK: 1- Asker yöneten, asker sevk eden (Sulag) 2- Sol el ve ayağını kullanan<br />

SOLAŞIGLI: Yararlı, çok yararlı, iş bitirici<br />

SOLGUN: Rengi kaçmış, yıpranmış, hüzünlü<br />

SOLGUR: (Salgur) Atak, saldırı<br />

SOLIN: Araştırmacı, meraklı<br />

SOLMAGAN: Canlı, ölümsüz, solmaz<br />

SOLMAZ: Canlı, diri, çekici<br />

SOLTU: Soludu, soluklu<br />

SOLUK: Nefes, can<br />

SONGAR: Sungur, şahin<br />

SONUÇ: 1- Son, bitim, kıyı 2- Uç, sınır, limit<br />

Otmanlı ve Salçuklular döneminde, sınır karakollarında görev yapan kişiler verilen bir ad<br />

SORGUÇ: Başa takılan çelenk<br />

SORGUN: Söğüt türü bir ağaç<br />

SOYÇA: Soylu, soyluca<br />

SOYDAM: 1- Soylu, soyunu düşünen 2- Ailesine bağlı, yuvasına bağlı<br />

SOYDAN: 1- Soylu, soylu bir aileden gelen 2- Hanedan, hanedanlık<br />

SOYDAŞ: Aynı soydan gelen, aynı soyun kişileri<br />

SOYLAMIŞ: 1- Soyunu çoğaltıp, kutsayan, örgütleyen 2-söz, söyleyen, konuşmacı, hatip<br />

SOYLU: Asil, asalet sahibi<br />

SOYLUHAN: birl. Soylu/Han<br />

SOYON: (Sayın)<br />

SOYSAL: birl. Soy/Sal 1- Ünlü, meşhur 2- Soylu, asil 3- Medeni, uygar<br />

SOYURGAL: 1- Ödül, askeri ödül,madalya, nişan 2- Armağan, bağış, ihsan<br />

SOYURGAT: Đhsan, bahşiş<br />

SÖKE: Diz üstü çöküş, çökme<br />

SÖKMEN: 1- Yiğit, gözü kara, düşmana diz çöktüren, dize getiren, buyruğunu<br />

dinleten 2- Sokman, uzun çizme<br />

SÖKÜR: 1- Kızgın, hiddetli, kabarmış 2- Dize getiren, diz çöktüren,buyruğunu dinleten<br />

SÖKÜRMÜŞ: Dize getirmiş, baş eğdirmiş<br />

SÖN: Güçten kesilme, azalma<br />

SÖNMEZ: 1- Canlı, enerjik, ateşli, iddialı 2- Parlak, göz alıcı<br />

SÖNÜ-k- : Sönük, pasif, cansız, heyecansız<br />

SÖYKEM: Sempati, sevim, sevimlilik<br />

SÖYLEM: Anlatım, hitap, hitabet, demeç, izah<br />

SÖYLENCE: Efsane, mit, destan, lejant<br />

SÖYÜ: 1- Aşk, sevda 2- Sevinç<br />

SÖYÜÇEN: 1- Aşık, sevdalı 2- Sevinçli, mutlu<br />

SÖYÜNDÜK: Sevindik<br />

SÖZBAY: birl. Söz/Bay Söz zengini, hatip, söz cambazı<br />

SÖZBĐR: birl. Söz/Bir mec. Doğruluk, dürüstlük, söz birliği, sadakat<br />

SÖZEÇEN: (Sözen)<br />

SÖZEN: Hatip, konuşmacı<br />

SÖZER: birl. Söz/Er, mert, sözünün eri<br />

SÖZERĐ: birl. Söz/Eri, mert, sözünün eri<br />

SU: 1- Sıvı 2- Asker, er, erat<br />

SUBAK: Sopa, değnek, cop<br />

SUBAY: birl. Su/Bay 1- Bilgili ve deneyimli asker 2- Hafif süvari, atlı asker 3- Bekar evlenmemiş (Anadolu<br />

ve Azerbaycan&#8217;da) 4- Çocuksuz, çocuğu olmayan ( Kazak ve Kırgızlarda)<br />

SUGAY: Aya benzer, ay parçası<br />

SUĞUNÇAK: Sığınak, sığınılacak yer, sine, bağır<br />

SUKTA: Sıkıcı, ezici, acı kuvvete sahip<br />

SULAK: 1- Asker sevk eden, sefere çıkan 2- Sulu, verimli<br />

SUN: 1- Çağrı, davet 2- Đncelik, nezaket 3- Vermek, ihsanda bulunmak<br />

SUNA: 1- Emsalsiz güzellik 2- Yeşilbaş ördeği<br />

SUNAK: Adak, kurban<br />

SUNAR: 1- Davetkar 2- Cömert, abadan<br />

SUNAYAN: Çığırıcı, davetkar<br />

SUNÇA: Sunak, adak<br />

SUNÇAK: Adak, kurban<br />

SUNGU: Bağış, ihsan, ikram<br />

SUNGUN: 1- Yetenek, yetenekli 2- Sunulan, adak, hibe<br />

SUNGUR: 1- Kartal 2- Şahin<br />

SUNGURCA: Sungur yavrusu, küçük sungur<br />

SUNKA: Sunak

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!