10.04.2013 Views

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

GÖRÇEK: Ufuk, ufuk çizgisi<br />

GÖRÇÜM: Geçici, fani<br />

GÖREGEN: Görgülü, görüp geçirmiş, deneyimli<br />

GÖREK: Görüntü, peyzaj, manzara<br />

GÖREZ: Meltem, hafif yel<br />

GÖRGÜ: Terbiye, muaşeret<br />

GÖRGÜÇ: Dürbün<br />

GÖRGÜLÜ: Terbiyeli<br />

GÖRGÜN: Görgülü, deneyimli<br />

GÖRK: Đhtişam, olağanüstü güzellik ve çekicilik, ihtişam, debdebe<br />

GÖRKEM: Đhtişam, debdebe, heybet, olağanüstülük<br />

GÖRKEN: Hürmetli, Hürmete layık<br />

GÖRKLÜCE: Đhtişamlı, heybetli, yakışıklı, güzel<br />

GÖRKLÜĞ: Çok güzel, çekici, ihtişamlı<br />

GÖRÜMCÜK: Görülmesi, ilgilenilmesi gerekli olan<br />

GÖRÜK: Gözetleyici, casus<br />

GÖRÜN: Görüntü, Açıklık, netlik<br />

GÖRÜNDÜK: Aşikar, gizlisiz, saklısız<br />

GÖVEL: Gök rengini almış, göğe ermiş<br />

GÖVERĐ: Yeşermiş, gururlu<br />

GÖVEZ: Mağrur, gururlu<br />

GÖY: Taze, genç<br />

GÖYMEN: Yanık, yanık tenli<br />

GÖYNÜK: Yanık, kavrulmuş<br />

GÖZ KAMAN: birl. Göz/Kaman Gözde, seçkin, göz kamaştırıcı<br />

GÖZAL: Göz alıcı, farklı, seçkin, el üstünde<br />

GÖZBAY: birl. Göz/Bay Sihirbaz<br />

GÖZBAYCI: Sihirbaz, illüzyonist<br />

GÖZDE: Beğenilen, göze girmiş, el üstünde tutulan, emsallerinden daha üstte bulunan<br />

GÖZE: (Gözek, Köze) Kaynak suyu, menbaa<br />

GÖZEBE: Tahmin, beklenti<br />

GÖZEGER: Çekici, cazibeli<br />

GÖZEGÜ: Gözde, çekici<br />

GÖZEĞEN: Ufuk, ufuk çizgisi<br />

GÖZEĞĐR: birl. Göz/Eğir Çekici, cazip, göze hoş gelen<br />

GÖZEK: Göze<br />

GÖZEN: Cazibeli, çekici, göze hoş gelen<br />

GÖZERĐ: Dürbün<br />

GÖZGEÇ: Ayna<br />

GÖZGÖR: Ayna<br />

GÖZGÜ: Ayna<br />

GUNA: Kına<br />

GONCUK: (Göncük) Kısa gün, kış günü<br />

GUR: (Gür,Kür) 1- Şiddet, kızgınlık, öfke 2- Ateş, ateşlilik<br />

GURSAÇTI: birl. Gur/Saçtı (Kızgın, celalli, hiddet ve öfke saçan)<br />

GUVA: Geyik<br />

GUYUK: Canavar, ejderha, vahşi ve yırtıcı hayvan<br />

GUYULDAR: Uyumlu, ahenkli, geçimli<br />

GUZ: 1- Güzel, çekici, yakışıklı 2- Oğuz<br />

GÜCENĐR: Alıngan, mahçup<br />

GÜCENMĐŞ: Alıngan<br />

GÜÇ: (Güçü, küç, küçlük) Enerji, kuvvet<br />

GÜÇEYÜ: Çok güçlü, yenilmez<br />

GÜÇLÜK: Güç, zorluk, meşakkat<br />

GÜDEK: Güdülenme, motivasyon<br />

GÜDER: Murat, emel, beklenti<br />

GÜDÜL: 1- Saç üzerinde pişirilmiş mısır ekmeği 2- Kısa, kalın 3- Gözü pek<br />

GÜDÜR: Hayal, kurgu<br />

GÜLEÇ: Güler yüzlü, mütebessim<br />

GÜLEGEN: Güler yüzlü, mütebessim<br />

GÜLEK: 1- Handan, mütebessim 2- Gölcük, küçük göl<br />

GÜLEN: Mutlu, mütebessim<br />

GÜLER: Mütebessim, güler yüzlü mec. Talihi açık<br />

GÜLESĐN: Mutlu, sıkıntısız, tasasız olma dileği<br />

GÜLGÜN: Gülen, mütebessim<br />

GÜLSÜN: Mutlu, sıkıntısız olma dileği<br />

GÜLÜK: Gülen, mütebessim

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!