10.04.2013 Views

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ü harfi ile başlayan isimler<br />

ÜÇ:Üç sayısı. (Türklerin, dokuz, kırk gibi, uğurlu saydığı sayılardan)<br />

ÜGE: (Üyge) Ünlü, meşhur<br />

ÜGĐT: Öğüt, nasihat, propaganda, ajitasyon<br />

ÜĞDÜL: Bahşiş, ihsan<br />

ÜKELGE: Armağan, bahşiş<br />

ÜLEGÜ: Bölüm, kısım, pay<br />

ÜLEŞÜR: Bölüşüm, paylaşım, paylaşımcı<br />

ÜLGEN: 1- Ulu, kebir 2- Đri, büyük, heybetli, geniş<br />

Eski dönem Tanrılarından ( Türk mitolojisinde Đyilik Tanrısı)<br />

ÜLGĐ: Örnek, numune<br />

ÜLGÜDÜR: Örnek, numune<br />

ÜLGÜT: Örnek, numune<br />

ÜLKE: Bölüm, parça, toprak, diyar, memleket, vatan, yurt<br />

ÜLKEM: Ülke, memleket sevgisi<br />

ÜLKEN: (Ülgen)<br />

ÜLKER: 1- yıldızlar topluluğu, yıldız kümesi 2- Yedi kardeşler de denen bir yıldız grubu 3-<br />

Kadife,peşkir,gibi dokumaların üzerindeki, ince tüy, hav<br />

ÜLKER ÇERĐĞ: Savaş hilesi, savaş taktiği<br />

ÜLKÜ: 1- Đdeal, hedef, olacağına inanılan..”Olan, değil, olması gereken..” 2- Prensip, adet, düstur 10-<br />

Üleşme, bölüşme, pay, pay ortaklığı<br />

ÜLKÜCÜ: Ülkü sahibi, olması gerekeni düşünen<br />

ÜLKÜDAŞ: Aynı ülküyü benimseyen ve aynı ülküyü paylaşan kimse<br />

ÜLKÜM: Ülkü sevgisi<br />

ÜLÜGLÜ: Talihli, kısmetli,bahtı açık<br />

ÜLÜK: (ülüg) Kısmet, nasip, pay<br />

ÜLÜKBULMUŞ: birl. Ülük/Bulmuş<br />

Uygur kağanlarının unvanlarından<br />

ÜLÜŞ: 1- Bölüş, bölüm, bölünen, pay 2- Konuk payı, komşu payı, ailenin ihtiyaçları dışında, konu-komşu<br />

için ayrılan ve saklanan pay<br />

ÜMĐT: Umut ÜN: 1- Ses, seda 2- Şöhret, nam<br />

ÜNAL: 1- Ün/Al 2- Đnal (Han soyundan gelen, soylu ve imtiyazlı bey)<br />

ÜNALDI: birl. Ün/Aldı Ünlü, meşhur<br />

ÜNDEV: Namlı, meşhur<br />

ÜNLÜ: 1- Meşhur, namlı, tanınmış 2- Gür sesli, sesini duyuran<br />

ÜREGEN: Bereketli, münbit<br />

ÜREGĐR: Bolluk, bereket, üretkenlik<br />

ÜREK: Yürek, kalp<br />

ÜREKLÜ: Cesur, yiğit<br />

ÜRENTUYUN: birl. Üren/Tuyun<br />

Eski dönem, Yakut Tanrı adlarından<br />

ÜRGAN: Kıvılcım, şerare<br />

ÜRGÜÇ: Körük, demirci körüğü<br />

ÜRK: Dehşet, korku, çekince<br />

ÜRKMEZ: Cesur, korkusuz<br />

ÜRKÜT: Ürkütücü, dehşet verici<br />

ÜRÜK: Süregen, daimi<br />

ÜRÜN: Döl, verim, ekin, üremiş, üretilmiş olan<br />

ÜRÜNDÜK: Verimli, seçkin, güzide<br />

ÜRÜNDÜL: Seçkin, güzide<br />

ÜRÜNG: 1- Maneviyat, manevi güç, 2- Temiz, pak<br />

ÜSTE: Galip, faik<br />

ÜSTEK: Üstün, galip, faik<br />

ÜSTÜN: Üstte olan, galip, faik, muzaffer<br />

ÜSTÜNGÜ: Üstün gelme, üste çıkma, mertebe atlama, derece<br />

ÜTGÜR: Hızlı, seri, çabuk<br />

ÜYEN: 1- Đlkeli, özüne bağlı 2- Đyilik sever, temiz yürekli<br />

ÜYGE: Đyi, yararlı, zararsız<br />

ÜYGEN: Đyilik dolu, temiz kalpli<br />

ÜYGENARIK: birl. Üygen/Arık<br />

Altay, Tuva, Sogay destanlarında adı geçen bir Tanrıça<br />

ÜZBE: Üzgün, kızgın, dargın, darlanmış, mahzun, sıkıntılı<br />

ÜZLÜNÇÜĞ: Olağanüstü, fevkalade<br />

ÜZÜT: Can, ruh, öz, tin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!