10.04.2013 Views

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ELEZ: (Eliz)Arı,duru, temiz, munis, uyumlu<br />

Yakut destanlarında bekaret tanrıçası (Ulu Tuyun&#8217;un kızı)<br />

ELGAY: Yurtsever<br />

ELGĐN: 1- Konuk, öncelik verilen kişi 2- Gurbetçi, yurdundan uzak<br />

ELGÖRMÜŞ: Gezgin, seyyah<br />

ELGÜN: Halk, avam, halktan kişi<br />

ELĐBOL: Cömert, eli açık, sahi<br />

ELĐK: Usta, eli yatkın<br />

ELĐŞ: Usta, maharetli<br />

ELĐTAŞ: Cimri, eli sıkı<br />

ELĐTEZ: Becerikli<br />

ELKATMIŞ: birl. El/Katmış Ülke fethetmiş, algan<br />

ELKĐN: 1- konuk 2- Yolcu<br />

ELÖVER: Yurtsever<br />

ELTUTAR: birl. 1- El/Tutar mec. Yardımsever, hayırşinas 2- Fatih, Algan<br />

ELVEREN: Olgunlaşan, yeterlilik kazanan<br />

EMÇĐ: Doktor,eczacı<br />

EMEÇ: Amaç, gaye<br />

EMEK: 1- Gayret, cehd, zahmet 2- Güç, enerji<br />

EMEN: 1-Can, ruh, hayat 2- Ağaç dikmek için açılan çukur 3- meşe ağacı<br />

EMET: Sınır, mesafe<br />

EMGEK: Emek, zahmet, güçlük<br />

EMLEK: Duygulu, merhametli<br />

EMRE: (Đmre) Düşkün, aşık, hayallerle yaşayan<br />

EN: (Yen)1- Derinlik, genişlik 2- Av 3-Kıyı 4- Arka<br />

ENÇU: Sükun,huzur,ruh derinliği<br />

ENDEŞ: Eşit, müsavi<br />

ENEÇ: Meyil, meyilli<br />

ENĐK: (enük, enek)Genişçe, yayık<br />

ENGĐN: 1- Genişlik, derinlik, yayıklık 2- ufuk, ufuk çizgisi<br />

ENĐCUK: Hısım, kavim- kardeş<br />

ENĐŞ: (Enuş) 1- Đniş, yokuşun karşılığı mec. Rahata ve huzura erme 2- Uçlarda, ekstrem<br />

ENKĐŞ: Tecrübeli, deneyimli, olgun<br />

ER: 1- Olgun,olmuş, ergin, yetişkin erkek 2- Asker, çeri<br />

ERÇE: birl. Er/Çe...Erkeğe yakışır biçimde<br />

ERÇĐN: Ülkenin idari bölümlerinden her biri (Đl, ilçe, kasaba vb.)<br />

ERDEM: ( Ertem) Fazilet, bilgelik, yücelik, hünerlilik<br />

ERDEMÇĐ: Erdem sahibi<br />

ERDEMLÜ: Erdem sahibi<br />

ERDEN: Er parçası, erden olma<br />

ERDĐN: Ermiş, olgun<br />

EREK: Erişilmek istenen, ülkü, hedef<br />

EREKLĐ: (Ereğli) Ereği olan<br />

EREM: Müjde, iyi haber<br />

EREN: 1- Olgun, 2- Hür, bağımsız 3- Din ile bütünleşmiş<br />

ERENTÜZ: birl. Eren/Düz<br />

T...Tuva ve Çuvaş Türklerinde, &#8220;Terazi Yıldızı&#8221;<br />

EREZ: 1- Erişilen, mutlu olunan 2- Cesur, gözü kara, dayanıklı<br />

ERGEN: Olgun, deneyimli<br />

ERGENE: 1- Güçlülük, egemenlik 2- Maden dağı 3- Dağlar arasındaki geçit<br />

ERGENEKON: 1- Maden dağı 2- Dağlar arasındaki yurt<br />

ERGĐ: Eriş, olgunluk, deneyim<br />

ERGĐL: 1- Bilgili, deneyimli, yetişkin 2- Savaşçı, cengaver<br />

ERGĐN: 1- Ermiş, olgun, irfan sahibi 2- Savaşçı, cengaver<br />

ERGUN: 1- Yumuşak huylu kişi 2- Hızlı koşan at 3- Argun<br />

ERĐK: Ermiş, olgun, bilge, filozof, becerikli<br />

ERĐKEN: Ermiş, olgun, bilge<br />

ERĐM: 1- Müjde, iyi haber 2- Felsefe, derin bilgi 3- Vade, zaman<br />

ERĐNCĐK: Mahçup, utangaç<br />

ERĐNÇ: 1- Olacak, olması gereken, kaçınılmaz sonuç 2- Nimet, bolluk<br />

ERĐŞ: Gaye, erişilmesi istenen<br />

ERĐŞEK: Ülkü, gaye<br />

ERĐŞEN: Ulaşan, vasıl olan<br />

ERĐŞKĐN: Olgun, kamil, ermiş<br />

ERK: 1- Güç, kudret 2- Đktidar, erklik, hükümranlık 3- Bağımsızlık,egemenlik<br />

ERKE: 1- Egemen, güç 2- Đşve, naz, cilve 3- Çekicilik, çekiciliği kullanma istek ve yeteneği<br />

Türk mitolojisinde, Ülgen&#8217;in dokuz kızından biri ve namus tanrıçası

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!