10.04.2013 Views

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

ÖZTÜRKÇE ADLAR - Tufar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

V harfi ile başlayan isimler<br />

VAR:(Bar) Oluş, ortaya çıkış, doğuş<br />

VARAK: Menzil, varılacak yer<br />

VARAN: 1- Varlıklı, zengin 2- Sonuca ulaşan, eren<br />

VARGI: 1- Varılan yer, sonuç 2- mal, mülk<br />

VARIM: 1- Servet, mal, mülk 2- Evlilik çağına gelmiş kız<br />

VARIMLU: Evlilik çağına girmiş kız<br />

VARIŞ: Menzil, varılacak yer<br />

VARIŞLI: Menzil<br />

VARLIG: (Varlık) 1- Mevcudiyet, var olma hali 2- Varlık, servet, zenginlik, bütünlük 3- Evren, kainat<br />

VAROL: birl. Var/Ol Uzun ömür dileği<br />

VERDĐ: Cömert, eli açık, bağışlayıcı, ihsanda bulunan<br />

VERGĐ: (Bergi, birgü) 1- Huy, tabiat, yaratılış, aitlik, özellik 2- Haraç, nüsum, verilen, ödenen nesne<br />

VERĐM: Veriş, verme, bolluk, bereket<br />

VURGUN: 1- Vurulmuş, aşık 2- Baskın, ırgalama, yağmalama<br />

VURUŞ: Savaş, döğüş, kırış<br />

y harfi ile başlayan isimler<br />

YABA:(Yapa, yapu) 1- Yapı, oluşum 2- Alet, edevat<br />

YABAGU: Yabgu, genel vali<br />

YABALAK: (Yablak) Dayanıklı, metin, mütehammil<br />

YABAN: 1- Yabancı, yabani, vahşi 2- Yapan, yapıcı<br />

YABAY: Yapay, yapan, yapıcı, yapılmış<br />

YABGU: 1- Üst düzey yönetici, genel vali 2- Merkeze bağlı, özerk, bölge yöneticisi<br />

Göktürkler döneminde kullanılan unvanlardan<br />

YABIR: 1- Yapıcı, pozitif kişilikli, aktif, çalışkan 2- Güreşçi, dövüşçü<br />

YABIT: Yapı, yapıt, eser, mamulat<br />

YAD: Yabancı, el, değişik, farklı<br />

YADA: 1- Yabancı, yabancılık 2- Büyü, sihir, büyü yapmada kullanılan bir taş<br />

YADAÇI: 1-Yaya, piyade 2-yada taşını kullanan<br />

YADEL: birl. Yad/Er Gurbet, yabancı memleket<br />

YADU: Yadçı, yad edici<br />

YAGLA: Talan, yağma<br />

YAĞADUR: Yağış, yağmur, bolluk, bereket<br />

YAĞAN: (Yagan, yakan) 1- Ucu ateşli ok 2- Yağmur 3- Gökten inen nur 4- Yakın, yar, canan<br />

YAĞDIKAR: birl. Yağdı/Kar (kar yağarken doğan)<br />

YAĞDIBASAN: birl. Yağdı/Basan Düşmana baskın yapan, düşmanı yok eden<br />

YAĞISAVAN: birl. Yağı/Savan Düşmanı püskürten, düşmanı kovan, kovalayan<br />

YAĞISIYAN: birl. Yağı/Sıyan (defeden,kovan)<br />

YAĞIŞ: (Yakız- Yavuz) Kara, yanarak kararmış, karaya çalan mec. Cesur, gözü pek, şiddetli, yaman,yiğit<br />

YAĞMA: Ganimet, ganimet paylaşımı, bolluk<br />

YAĞMUR: Yağmur yağışı<br />

YAĞMURCA: 1- Sessiz ve kısa süren yağmur 2- Bir geyik türü<br />

YAĞRIK: Yakarış, dilek, niyaz<br />

YAĞRIKÇI: 1- Yakarıcı, duacı 2- Faydalı, yararlı, işe yarayan<br />

YAĞUK: (Yavuk) Sevilen, yakınlık duyulan, gönül yakınlığı<br />

YAKA: 1- Sınır, sınır bölgesi 2- Kıyı, sahil<br />

YAKACIK: Dağ eteği<br />

YAKAK: Ucu ateşli ok<br />

YAKAN: 1- Yakıcı, yok edici 2- yağan<br />

YAKARCA: Yakan, sıcaklığı artıran<br />

YAKARI: Dua, temenni, yakarış, dilek<br />

YAKI: 1- Đlaç, em 2- Yakıcı, yakan<br />

YAKIT: Yakılan, enerji, ısı kaynağı<br />

YAKŞI: Yakışıklı, güzel, çekici, yakıcı, uygun, yakışan, doğru, iyi<br />

YAKŞILIK: Đyilik, güzellik, uygunluk<br />

YAKTU: Işık, meşale, aydınlık<br />

YAKURA: Yakın, yakınlık duygusu<br />

YAKUŞUK: Yakışıklı, güzel, uygun, uyumlu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!