27.06.2013 Views

1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...

1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...

1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Türk toplumunun, yaşayış biçiminin, geleneklerinin ve tarihinin, Türk Resmine<br />

etkisini göstermeyi amaçlayan <strong>sanatçılar</strong>dan bir diğeri de Turgut Zaim’dir. Köylülerin<br />

ve göçenlerin günlük yaşamını konu almış, minyatür geleneğini özümsemiş ve figürlü<br />

kompozisyonlarında kendine özgü değerler geliştirmiştir. Resimlerindeki tipleştirmeler<br />

ve figürler yaşamın içsel kavgasından tek tek koparılan biçimlerdir.<br />

1960’lardan 1970’li yıllara gelindiğinde, Toplumsal <strong>Gerçekçi</strong>liğin iki boyutta<br />

gerçekleştirildiği görülür. Birincisi, toplumu ilg<strong>ile</strong>ndiren konuları gerçekçi bir bakış<br />

açısıyla ele alan sanat; ikincisi ise propaganda amaçlı gerçekleştir<strong>ile</strong>n sanat<br />

yaklaşımıdır. Seyyit Bozdoğan, Cihat Aral, Aydın Ayan, Nedret Sekban, Hüsnü Koldaş,<br />

Neş’e Erdok, Kasım Koçak gibi isimler güncel yaşamdan kaynaklanan sorunları<br />

toplumsal gerçekçi görüş doğrultusunda işlemişlerdir. Çağdaş sanat pratiklerinde de<br />

aynı çizgide yapıt veren bu <strong>sanatçılar</strong>dan bazılarının, sanat kariyerinin başında<br />

propaganda yönü ağır basan eserler ürettikleri bilinmektedir (Yılmaz, 2003: 36).<br />

Özellikle Aydın Ayan ve Nedret Sekban’ın çalışmaları güncel olayların etkisiyle siyasi<br />

içerikli ifade biçiminin kullanımı <strong>ile</strong> sosyalist düzenden yana tavır alan bir anlatım<br />

içermektedir. Seyyit Bozdoğan foto - gerçekçi bir üslupla, 1985 yılından beri yaşadığı<br />

Almanya’nın Köln kentindeki Türk işç<strong>ile</strong>rinin sorunlarını işleyen yapıtlar üretmektedir.<br />

Cihat Aral’ın eserlerinde karşılaşılan tema, binlerce yıldır var olan insan trajedisidir.<br />

Şiddetin baskısıyla çökertilmiş, içe dönük figürlerden <strong>oluşan</strong> resimlerinde, sade bir<br />

resim dili kullanmıştır. İfadeyi güçlendiren renk kullanımı ve biçim bozmalarıyla,<br />

insanın iç dünyasını ele alan bir diğer ressam da Neş’e Erdok’ tur. Çizim ve biçim<br />

tasarımları ağır basan, boşta gezenler, d<strong>ile</strong>nc<strong>ile</strong>r, simitç<strong>ile</strong>r ve su satıcıları gibi yakından<br />

izlediği figürleri resmetmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, Yale Üniversitesi’ndeki<br />

yurtdışı eğitiminden sonra 1962’de Türkiye’ye dönen Özer Kabaş, anlatım yolu olarak<br />

toplumsal eleştirel gerçekçiliği seçmiştir. Bu durum Kabaş’ın gravürlerinde de<br />

gözlemlenmektedir. İnsani içeriğiyle kendisini etk<strong>ile</strong>yen tüm temaları figüratif, çağdaş<br />

ve kişisel bir üslupla işlemeyi amaçlayan Kemal İskender ise, sokak niyetç<strong>ile</strong>ri,<br />

müzisyenler ve balıkçılar gibi simgeleştirdiği tiplemeleriyle tanınmaktadır.<br />

Bu kuşaktan sonraki dönem <strong>sanatçılar</strong>ı içinde yer alan, Zafer Gençaydın, Nihat<br />

Kahraman, Hasan Pekmezci, Habib Aydoğdu gibi isimler toplumsal temalara yer<br />

13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!