1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...
1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...
1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Kara Ahmet Destanı” (1999), Fakir Baykurt’un “Keklik” (1999), Fakir Baykurt’un<br />
“Yayla” (2000), “Yılanların Öcü” (2000), “Yarım Ekmek” (2000) (Resim:7), Tunca<br />
Üçer’in “Balıkçılar” (2005) örnek olarak ver<strong>ile</strong>bilir.<br />
Günsür’ün edebiyata ilgisinin en önemli sonuçları ise edebiyat ürünlerini<br />
yakından izleyip onlardan esinlenerek oluşturduğu resimleridir. Böylece, ortaya hikaye<br />
anlatan, simgesel (sembolik) ve alegori resimler çıkmıştır. Yalnız, sanatçı bunlarda<br />
“sınırı geçmemeye” dikkat etmiştir. “Resim, plastik sanat geleneğinin dışına çıktı mı<br />
değeri düşer”, diyerek ne yaptığını b<strong>ile</strong>n bir sanatçı olduğunu bu konuda da belli<br />
etmektedir (Özdoğru,1973: 10).<br />
Nedim Günsür’ün Mahmurt Makal’ın “Bizim Köy” romanıyla başlayan köy<br />
ilgisi Fakir Baykurt’un “Onuncu Köy” romanını okumasıyla daha da artmış ve yine aynı<br />
adla bir taslak desen oluşturmuştur (1945). Bu taslak, taş ve kerpiç evlerden <strong>oluşan</strong> bir<br />
Anadolu köyünün meydanında önce daha detaylı olmak üzere, her birinin kafasında<br />
akbabaya benzer bir kuş konmuş insanların bulunduğu mekanın gökyüzünü de kuşların<br />
sardığı ve merkezinde bir ağacın bulunduğu görülür. Günsür, bu taslağın yardımıyla<br />
1963 yılında “Onuncu Köy / Kuşlu Adam” (Resim10) resmini yapacaktır. Bu resimde<br />
kafasına akbaba konmuş, merkezde bulunan yaşlı adamın kafası kanamaktadır. Fakat<br />
yaşlı adamın yüzünde ne acı ne de dehşet ifadesi vardır. Daha çok şaşkın ve kabulleniş<br />
duygusunu yansıtmaktadır. Yaşlı adam, kuş, doğa; doyumsuz bir üçlü oluştururken<br />
gökyüzü ve yeryüzünü birleştiren noktada kuru ağaç simgeleri ve ağacın dallarında<br />
havalanmış kuşlarla yaşanan bir uğursuzluk anlatılmaya çalışılmıştır. Gri tonların ağır<br />
bastığı bu ve bu dönemki diğer eserlerinde gökyüzü yarı soyut bir nitelik taşıyarak aynı<br />
zamanda içsel bir derinlik hissi de uyandırır. Günsür, ilginç bir tema üzerinde ustaca<br />
kurguladığı insan - hayvan - doğa’yı bir denge içerisinde, plastik bir bütünlükle, hatta<br />
kabulleniş <strong>ile</strong> başkaldırının karşıtlığını, bir patlama noktasında derinleştirir. Böylece<br />
edebiyattan esinlenerek yaptığı “Onuncu Köy / Kuşlu Adam” <strong>ile</strong> başlayan, kendini ve<br />
toplumu anlatıp yorumlayan bir sanatçı kimliğine ulaşmıştır.<br />
Yaşar Kemal’in göçerlerin ç<strong>ile</strong> dolu yaşamını Toroslar ve Çukurova<br />
atmosferinde, içeriden bakışın beslediği gözlem gücü ve ayrıntı betimlemelerine<br />
40